Lady Montagu Sözleri ve Alıntıları
Lady Montagu sözleri ve alıntılarını, Lady Montagu kitap alıntılarını, Lady Montagu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizleri ayıran büyük uçurum düşüncesi, gelen tüm haberleri soğutuyor.
Sayfa 91Kitabı okudu
"Harcadığımız çabaların meyvelerini toplamadan ihtiyarlıyoruz, ölüyoruz."
Sayfa 127Kitabı okudu
Kur'an, bizim (İngilizlerin} zannettiği gibi derme çatma sözler değil, son derece yüce ve son derece dürüst bir şekilde ifade edilen temiz ahlakı ihtiva etmektedir. Bunun böyle olduğunu birçok hıristiyanlar da tarafsız olarak söylediler. Hiç şüphesiz, Avrupa'daki Kur'an tercümeleri Rum papazlardan gelme kopyalar olduğu için (hıristiyanlar), Kur'an'ın aslını kasden bozmuşlardı.
"Dünyanın çok geniş bir kısmında oturulmazken, hiçbir kanıt bana, insanların küçük bir toprak parçası için kavga ettikleri kızgınlıktan daha açık ve seçik olarak (akıl için güzel savlarımız ne olursa olsun) görünmemektedir.
Sayfa 18Kitabı okudu
Burada güvercinlere, masumiyetlerinden dolayı dindar bir saygı besleniyor. Bu nedenden de sayıları çoğalıyor. Leyleklere de bağlılık var çünkü bunların her kış Mekke'ye hacca gittiğine inanıyorlar. Doğrusu Türk İmparatorluğu'nun en mutlu tebaası bunlar... Zaten ayrıcalıklarını onlar da o derece iyi biliyorlar ki, hiç ürkmeden sokaklarda dolaşıyorlar, yuvalarını evlerin üst katlarına yapıyorlar. Türk halkı, bu kuşların yuva yaptıkları evlerin sahiplerini talihli sayıyorlar çünkü bütün sene ne yangına ne de vebaya tutulmayacaklarına inanıyorlar. Bu uğurlu yuvalardan birisinc ben de odamın penceresinde sahip olmakla mutluyum.
Sayfa 65 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
güzel kadınlardan bahsediyor :)
Gördüğüm şeylerden o kadar hoşlanmıştım ki, kendimi Muhammedin cennetinde zannettim.
Sayfa 81Kitabı okudu
halktan ne haber lady?
Eminim ki, Türkiye'ye ait diğer seyahatnamelere bakıp da buradaki evlerin gayet acınacak bir şekilde inşa edildiğini zannedersiniz. Ben bu evlerden pek çoğunu gördüğüm için bilgince söyleyebilirim ki, yanılırsınız. Şimdi padişahın bir sarayında oturuyoruz. Mimari tarzı gayet zarif ve çok uygun memlekete. Evlerin dışını süslemek adet değil. Hemen hepsi tahta. Bunun çok mahzurlu olduğunu söyleyebilirim. Fakat bu yüzden milletin zevkine kabahat bulamam. Bunun tek sebebi hükümetin teşkilat tarzıdır. Sahihi ölünce her ev padişaha intikal ediyor.
Sayfa 71Kitabı okudu
Dün Fransız sefirinin eşi ile beraber Padişah'ı camiye giderken gördük. Öncü olarak başlarında iri beyaz tüyler bulunan. Ir sürü yeniçeri gidiyor, sipahiler de büyük bir kalabalık meydana getiriyorlardı. Bunların rengarenk, koyu renkte, gayet zarif elbiseleri var. O kadar ki, uzak bir yerden bakınca bir lale bahçesine benziyorlar. Arkalarında yeniçeri ağası, elbisesi kırmızı kadifeden, astarı gümüş rengi. Gayet süslü iki uşak da atını götürüyor. Ondan sonra saray kadınlarının muhafızı olan kızlar ağası geliyordu. Kara tenine uygun, koyu sarı, kurk kapli bir elbisesi var. Daha sonra padişah geliyordu.
Sayfa 47Kitabı okudu
Benim için, ülkenin geleneklerine göre, arka arkaya sunulan elli çeşit et yemeğinden oluşan bir ziyafet verildi... Bıçaklar altındandı, sapları elmas kakılıydı. Fakat lüksün doruk noktası, ipek sırma iple işlenmiş çiçekleriyle dantel örtüleri ve peçetelerdi... "
Sayfa 94Kitabı okudu
"Yalancılığı saptanan kişilerin cezalandırılmaları bizimkilerden daha iyi düşünülmüştür...Eğer suçları kanıtlanmışsa, bunların alınlarına kızgın demirle damga basılmaktadır. Biçimleri değişmiş ne kadar çok alın gördük? Eğer bu yasa bizde uygulansa, ne kadar yakışıklı beyefendi kaşlarına kadar inen peruklar takmak zorunda kalırdı? "
Sayfa 90Kitabı okudu