Leydi Mary 1689 yılında Londra'da soylu bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Çocukluk yıllarında şiir yazmaya başladı ve Latinceöğrendi. Kendisinde 11 yaş büyük bir politikacı olan Edward Wortley Montagu'ya aşık oldu. Babasının onayını almadan 1712 yılında Edward Wortley Montagu'yla evlendi.
1716 yılında eşi İngiltere'nin Osmanlı elçisi olarak atandı. Leydi Montagu eşi ve oğluyla birlikte İstanbul'a geldi. Lale Devrininbaşlangıcına rast gelen bu dönemde 2 yılını İstanbulda geçirdi. İngiltere'deki arkadaşlarına İstanbul'daki izlenimlerini en ince ayrıntılarıyla anlatan birçok mektuplar yazdı.
1718 yılında eşiyle birlikte Londra'ya geri döndü ve sosyetenin aranan bir üyesi oldu. Hikayeler ve çeşitli konularda makaleler yazdı. Diğer soylularla çeşitli konularda topluma açık tartışmalara girdi. Bazı görüşlerinlerden dolayı feminizmin ilk savunucularından biri olarak kabul edilmektedir. 1738 yılında Venedikli Kont Francesco Algarotti'ye aşık oldu. Eşi ve çocuklarını terkederek İtalya'ya gitti. Kont Algarotti'yle aralarının bozulmasına rağmen yaşamının geri kalan bölümünün çoğunu İtalya'da geçirdi. 1762 yılında Londra'da öldü.
Burada masumiyetlerinden dolayı güvercinlere dindarca bir hürmet besliyorlar. Bu yüzden adetleri gün geçtikçe artıyor. Leyleklere de aynı saygı gösteriliyor. Çünkü bunların her kış Mekke'yi ziyarete gittiklerine inanıyorlar. Velhasıl bunlar Türk imparatorluğu'nun en bahtiyar teb'ası. Zaten onlar da imtiyazlarını fark ettikleri için sokakta rahatça dolaşıyor, evlerin üst katlarına yuva yapıyorlar. Evlerine yuva yapılan halk kendilerini şanslı sayıyorlar. Bütün sene ne yangına ne de vebaya uğramıyacaklarına inanıyorlar.