Yazar arka kapağa "Bu kitaptaki her şey hayal ürünüdür... Evet, bu yalanı söylemeye devam edin" cümleleri ile başlamıştır. Merak uyandıran, okuma isteğimi artıran bu cümle olmuştu. Ancak kitabı bitirmeme yetecek kadar etkili olmadı. Kitapta dört kadın mevcut ve yazar bize verdikleri savaşı anlatıyor. Sizin için aşağıda bu dört kadın hakkında kısa bir özet geçeceğim. Yoksa anlatılan olaylar arasında bağlantı kurmak zorlaşıyor. Cümleler fazla kopuk. Okurken çok keyif aldığımı söyleyemem. Okuyup şans vermek isteyenler işin aşağıdaki özet kolaylık olsun. Kesinlikle spoi değil. 🙃
Amerika ve Kanada arasına "Pembe Duvar" örülmüş, tüp bebek ve kürtaj yasaklanmış, evlat edinmek için evlilik şartı getirilmiştir. Amaç aile kurumunu koruyup doğal yollardan üremeyi artırmak.
Ro; tum yasaklara ve yaptırımlara rağmen anne olmaya çalışan bekar bir lise öğretmenidir ve tek çaresi yaşadığı yollara başvurmuştur.
Susan; Ro'nun yakın arkadaşı ve kendisiyle aynı okulda görev yapan Didier'in eşi. İki çocuk annesidir ve evliliğinde sorunlar yaşar. Terapiste gitme teklifinde her defasında eşi tarafından reddedilir.
Gin Percival; ormanda yaşayan, yaşamak için doğadan başka bir şeye ihtiyaç duymayan, taşıdığı genler ve annesiyle teyzesinden öğrendikleriyle kadınlara türlü ot ve karışımlarla şifa dağıtan bir şifacıdır.
Mattie; lise öğrencisidir ve henüz on altısında bile değilken hamile kalır. Kürtaj yasak olduğundan o da Ro gibi yasadışı yollar arar. Aynı olay daha önce en yakın arkadaşının başına gelmiştir ve sonuçları hiç de iç açıcı değildir.