"Görünürde avuçlarının içinde olan zenginlik manzaralarıyla dolu bir ortama sürgün edilen yoksullar, yeni arzularının nesnelerinin, her yakalamak istediklerinde ellerinden kaçtığını görürler. Ve çevrelerinde, arzu edilenleri elde etme eğilimi arttıkça, arzu edilenlerin elde edilmesi de artan bedeli ödeyebilecek durumda olan sayıca az bir kesimin ayrıcalığı olarak kalır. Modernize yoksulluğun özü, bu yeni aşağılayıcı, kemirici ve bulaşıcı tatminsizlikte yatar."
Rimbarimbaut'un sözünü ettiği "Ekonomik korkular"a belli bir mutluluğu yaşamaya zorlama ve bu korkuları tüm zamanlara,doğal bir olguymuş gibi gösterme saplantısı...
Az gelişmiş ülkelerin sanayileşmiş ülkelere özgü ;gelişme yoluna girdikten sonra kullanılabilir olması ve sanayileşmiş ülkelerin onları kullanması doğaldır.
“Yoksulluk insanları, köleleştirici işlere, tehlikeli çarpışmalara ve fırtınalı denizlere ait oldukları düşüncesine alıştırdı: Çünkü yoksulluk ve sıkıntı olmasaydı, halkın alt sınıflarını, savaş alanlarında ve coşkun okyanuslarda kendilerini bekleyen korkularla karşılaşmaya kim götürebilirdi? “