Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marcel Mauss

Marcel MaussSosyoloji ve Antropoloji yazarı
Yazar
8.2/10
11 Kişi
39
Okunma
12
Beğeni
2.010
Görüntülenme

Marcel Mauss Sözleri ve Alıntıları

Marcel Mauss sözleri ve alıntılarını, Marcel Mauss kitap alıntılarını, Marcel Mauss en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir dil yalnızca bir kelime sistemi değildir; belirli bir ayırt edici niteliği vardır, belirli bir algılama, çözümleme ve düzenleme usulü içerir. Bunun sonucunda, topluluğun dil aracılığıyla bize dayattığı şey, düşüncelerimizin temek biçimidir.
Hiçbir şey yoktan var olmaz: Yeni kurumlar ancak eskileriyle birlikte teşkil edilebilir çünkü var olanlar yalnızca onlardır.
Reklam
"Gerçekte zenginliği yaratan zenginliktir."
Sayfa 179 - Swanton, Haida, s. 48.Kitabı okudu
Arka Kapak
Din, büyünün başarısızlıklarından ve hatalarından doğmuştur.
- " (...) İnanç, kendi içinde bir eserdir, zihnî bir durumun, bir güvenin, bir aydınlanmanın ışığıdır..."
Sayfa 47 - Pinhan yayıncılık
Ama şu an için Maori hukukunda, hukuk bağının, şeyler üzerinden kurulan bağın, ruhların bağı olduğu nettir, zira o şeyin kendisinin de bir ruhu vardır, o şey de ruhtandır. Bundan şu sonuç çıkar; birisine bir şey sunmak, kendinden bir şey sunmaktır.
Sayfa 92
Reklam
Potlaç, bütün bir kabileyi hatta birçok kabileyi bir araya toplayan, zenginliklerin neredeyse tamamen tahribine (bazı yerliler zenginliği öldürmekten söz ederler) kadar varan ve kabile reisleri arasındaki rekabet ve mücadele ilkesine dayanan muazzam bir şölendir. Bu cömertlik mücadelesinde peşinden koşulan amaç, farklı gruplar ve bunların temsilcileri arasında hiyerarşi oluşturmaktır: en güçlü olan, zenginliği tahrip ederek de olsa en fazla zenginlik armağan eden olacaktır.
Sayfa 23 - Florence Weber’in önsözünden
Arapça’daki sadaka, köken itibariyle, aynen İbranice’deki zedaqa gibi, yalnızca adalet demektir; zamanla bugünkü anlamıyla sadakaya dönüşmüştür. Hatta, daha sonra Hıristiyanlık ve İslamla birlikte dünya çapına ulaşan hayır ve sadaka öğretisinin ortaya çıkışının, Kudüs’te fakirlerin zaferiyle, mişnaik dönemle aynı zamana denk geldiğini söyleyebiliriz.
Sayfa 105
krallardan bir şey almak önce bal gibi gelir, sonra zehir oluverir...
Sayfa 365Kitabı okudu
İyiliğin ve mutluluğun ne olduğunu uzaklarda aramak boşunadır. İyilik ve mutluluk buradadır, herkesin benimsediği barışla, kimi zaman ortaklaşa, kimi zaman tek başına yapılan düzenli çalışmayla, biriktirilen ve ardından karşılıklı saygı içerisinde paylaşılan zenginlikle ve eğitimle kazanılan cömertlikle elde edilebilir.
Sayfa 402Kitabı okudu
Reklam
"Mitik büyük reislerden, potlaç vermeyen biri hakkında 'çürük surat' denir. Buradaki deyim Çin'dekinden daha kesindir. Zira Kuzeybatı Amerikalılarda itibarı kaybetmek ruhu kaybetmektir: gerçekten de 'potlaç'ta, armağanlar oyununda kaybedilen 'yüz'dür, dans maskesidir, bir ruhu cisimleştirme, bir arma, bir totem taşıma hakkıdır, bu şekilde oyunda ortaya konmuş olan 'persona'dır, tıpkı savaşta ya da bir ritüel hatasıyla kaybedilebileceği gibi. Bütün bu toplumlarda herkes, vermek için acele eder."
Sayfa 157 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Bütün ahlaki çabamız zengin "din adamının" düşüncesiz ve aşağılayıcı himayesini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır...
Sayfa 378Kitabı okudu
Subjektif düşünceleri objektif hale getirmeye ve bireysel illüzyonları genelleştirmeye olanak veren şey inançtır.
Sayfa 191Kitabı okudu
İşçi, bir taraftan topluma, diğer taraftan patronlarına hayatını ve işgücünü vermiştir; işçi güvenliğin oluşumuna katkıda bulunmak zorundaysa da, onun hizmetlerinden yararlanan kişiler, ücret ödemekle işçiye karşı olan borçlarını ödemiş sayılmaz ve devlet, toplumu temsil ettiği için, patronlarıyla ve kendi çabasıyla, toplumsal yaşam içerisinde işsizliğe, hastalığa, yaşlılığa ve ölüme karşı işçiye belli bir güvence sağlamak zorundadır.
Sayfa 380Kitabı okudu
İnsanı "ekonomik bir hayvan" haline getirenler, bizim Batı toplumlarımızdır ve bu çok yakın zamanda olmuştur. Fakat henüz hepimiz böyle değiliz. Yığınlar ve elit tabakalar içerisinde, saf ve irrasyonel tüketim son derece yaygındır; eski soyluluğumuzun taşlaşmış bir karakteristiği olmaya devam etmektedir. Homo æconomicus, tipkı ahlâk ve ödev insanı gibi, tıpkı bilim ve akıl insanı gibi, geride kalmış değil, tam önümüzdedir. İnsan, çok uzun bir süre insandan farklı bir şey olmuştur ve hesap makinesiyle birleşen bir makine haline gelişi de yeni olmuştur.
Sayfa 393Kitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.