Roman ile kişisel gelişim arası bir tat verdi. İsmi fazlasıyla dikkat çekiciydi benim için, temin ederken. Hele de sokağa çıkma yasağının bile büyükşehirlere vurduğu bir dönemde o şehirlerden birinde bir abdal hayatı sürmek isteyen biri olarak bakınca daha bir lezzetli geldi. Günümüz tüketim çılgınlığı, faiz lobisi , bankaların kirli bir düzen sunduğu insanoğlunun bu tuzaklara düşme eğiliminin yanlışlığını tek bir din değil de birçok dini harmanlayip peygamberlere atıfta bulunarak daha da güzel bir hale getirmiş. Son kısımda teşekkür ettiği kişilere bakarsak romanin kahramanları da tamamen gerçek kişilerden oluşuyor. Bir eksi yanı olaylararasi geçişlerin çok net olmaması ya da kopuk olmasıydı. Bir diğeri ise Suelo'nun arada parayla ilgili işler içinde bulunarak tezat yaşamasiydi.
" İnsanların yalnızca kalplerini açıp ellerindeki fazlalıkları , ihtiyacından daha az şeylere sahip olanlara vermeleri için yakariyorum. Bu dileğim gerçek olsaydı çöp toplamama kesinlikle gerek kalmazdı."
Tamamen zaman kaybı olan saçma sapan bir kitaptı. Kitapta anlatılan Daniel Suelo’nun hikâyesi gerçekmiş. Bir gerçek öykü uyarlaması ancak bu kadar berbat yapılabilirdi. Bir anlatım bütünlüğü yok, akıcılık yok. Sanki yazar röportaj notlarını ve anlatılan kişi hakkında duyduğu şeyleri çalakalem yazmış gibiydi. Bir de kitapta aşırı derecede Hristiyanlık propagandası var bundan da hiç hoşlanmadım. Kesinlikle tavsiye etmiyorum, zamanınıza yazık.
Para yalnızca bir illüzyondu. "Adına para denilen ve gerçekliğine bütün dünyanın inandığı bu şeyden yorulmuştum," diyordu. "Gerçekdışı olmaktan yorulmuştum."
"Toplumumuz,paraya sahip olma zorunluluğu üzerine dizayn edilmiştir," dedi Suelo. "Kapitalist sistemin bir parçası olmak zorundasınız. Sistemin dışında