Mehmet Abidin Kartal kitaplarını, Mehmet Abidin Kartal sözleri ve alıntılarını, Mehmet Abidin Kartal yazarlarını, Mehmet Abidin Kartal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Neydi Menderes'in suçu? Menderes geldi, "Yeter! Söz milletin!" dedi. Sen misin millete gücünü ve asaletini hatırlatan! Sen misin sözün millette olduğunu söyleyen! Haydi darağacına! Senin asıl suçun, bu ülkede millete millet olduğunu hatırlatmak ve ona özgüven aşılamaktır. Onun sevgisini kazanmaktır. Bebek-Köpek dâvâsı mı? Bunlar prosedür gereği. Hani, "Siz asın, gerekçesi arkadan gelir" misali. Aslında asılan Adnan Menderes değildi. Asılan milletin gücüydü. Asılan milletin değerleriydi. Asılan milletin ta kendisiydi.
Diğer taraftan, Sovyetler Birliği de Menderes yönetiminden memnun değildi. Sovyetlerin Türkiye üzerindeki emelleri 1940'ların ortalarında dile getirilmişti ve Türkiye'nin 1952' de NATO'ya dahil olması bu emelleri suya düşürmüştü. Yurttaki komünist faaliyetlere set çekilmesi, Moskova'nın hoşuna gitmiyordu. 1957 seçimleri sırasında Moskova Radyosu Türk halkını CHP'ye oy vermeye çağırmıştı. Komünist Bizim Radyo da, ihtilali "27 Mayıs hareketi Bayar-Menderes faşist diktatörlüğünü devirdi" diye haber veriyordu. (Köprü, Eylül, 1986)
Avrupa'da fabrikalar, atölyeler, laboratuvarlar açılırken, bizde kahveler, meyhaneler ve barlar açılırdı. Bizde çağdaşlık, köy enstitülerinde kızlarla erkeklerin beraber okutulmasında ve bu okullara dinle ilgili herhangi bir şeyin girmemesinde aranmıştı. Müslümanın dinini öğrenmesi, anlaması, yaşaması yasaktı.....
14 Mayıs 1950 bu yasaklara, bu yasakları yapanlara 'hayır' demekti. Adnan Menderes'in Demokrat Partisi 69'a karşı 408 milletvekili çıkararak, CHP'ye tarihî bir ders verdi. Bu öyle bir dersti ki, CHP zihniyeti bir daha tek başına iktidar yüzü görmedi.
Merhum Adnan Menderes'in ülkeyi tek parti diktatörlüğüne götürdüğü için bu darbenin zorunlu olduğu ya da gerekçesinin bu olduğu söylendi. Ama Türkiye 1950 öncesinde de tek partiyle yönetiliyordu aslında. Neden 50 öncesi tek parti döneminde asker darbe yapmadı?
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet'i kuran askeri bürokrasinin de içinde bulunduğu, Cumhuriyet'in esas mutabakatını oluşturan asker-sivil unsurların da bir şekilde partisi olduğu için askerle bir sorunu olmadı.
Bir insan için darbe alkışlayıcılığından daha rezil ne olabilir?
Hâlâ darbe planları hazırlayanlar çıkıyor.
Hâlâ onları savunanlar çıkıyor.
Neyi savunuyorsunuz? Savunduğunuz, ölüm, işkence, zulüm...
Darbelerin ve darbecilerin o yapışkan iğrençliğini, kendi halkına ihanet etmenin ruhlarına yerleştirdiği o alçakça bencilliği, topunu birden güvenilmez kılan o kalleşliklerini hatırladım.
Postalları, apoletleri, ellerindeki silahlarıyla insanların hayatlarını nasıl aldırmaz bir küstahlıkla çiğnediklerini hatırladım.
Hastane yatağında Denizlerin