Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Beşikçi

Mehmet BeşikçiBirinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Seferberliği yazarı
Yazar
Çevirmen
9.9/10
9 Kişi
21
Okunma
2
Beğeni
1.488
Görüntülenme

Mehmet Beşikçi Gönderileri

Mehmet Beşikçi kitaplarını, Mehmet Beşikçi sözleri ve alıntılarını, Mehmet Beşikçi yazarlarını, Mehmet Beşikçi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
431 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu detaylı çalışma, I.Dünya Savaşı'na katılmış ve harp ile ilgili hafıza kayıtları bırakmış (anı-günlük) askerlerin (Türk, Müslüman, Gayrimüslim Osmanlı askerleri ve biraz daha az olmakla birlikte İtilaf Devletleri askeri) harp içerisindeki duygu ve bunalımları; cephe gerisindeki meşguliyetleri; savaşı anlamaya, eleştirmeye yönelik sözlerinin
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve Hatırlamak
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve HatırlamakMehmet Beşikçi · İletişim Yayınevi · 20197 okunma
·
Puan vermedi
Gazilerin kaleminden
Yaklaşık 2-2.5 milyon askerle katıldığımız, yüz binlerle ifade edilen rakamda şehit verdiğimiz, bunun birkaç katı gazimiz olan Cihan Harbi'nin antolojisi. Harp tarihi yazımındaki eksiklerimizi tamamlamak adına çok önemli bir eser olduğunu düşünüyorum. Umumi Harp boyunca her bir cephedeki muharebe, ikmal ve iaşe durumunu ayrı ayrı ele alması; her bir etnik kökenden imparatorluk askerinin şartlarını incelemesi göz dolduruyor. Tek kusuru aşırı objektif oluşuydu kanaatimce, ancak akademik ölçülere göre objektifliğin kusur değil bilakis en doğru metot olduğunun farkındayım. Pek çok asker hatıratının taranması ve mukayese edilmesiyle oluşturulan bu kitabı tarihimize meraklı bütün okurlara tavsiye ederim. Alıntı yapılan hatıratlar ayrıca okunmaya değer. Mehmet Beşikçi bu anlamda bibliyografik bir hizmet de vermiş.
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve Hatırlamak
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve HatırlamakMehmet Beşikçi · İletişim Yayınevi · 20197 okunma
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
83 günde okudu
Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı boyutunu öğrenmek istiyorsanız eğer, bu konuda merakınız varsa, muhakkak okumanız gereken bir kitap bu. Birinci Dünya Savaşı için, Osmanlı tarafından uygulanan her şey, yani bir savaşla ilgili aklınıza gelebilecek soru bileceğiniz her soru bu kitapta bulunuyor, belgeleri ile anlatılıyor. Hangi ordu kaç kişiymiş, diğer ülkelere kıyasla Osmanlı ordusunun asker sayısı neymiş ya da asker hangi cephede ne şekilde beslenmiş, nerelerde ne tip propaganda malzemeleri uygulanmış, nasıl askere alınmış, firar edenlere ne tip cezalar uygulanmış, firarın önlenmesi için neler yapılmış vs vs vs aklınıza gelebilecek her şey var. Mehmet Beşikçi’nin bir seminerine katılmış ve bu kitaptan da o şekilde haberdar olmuştum. İlgiliyseniz, kaçırmayın
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Seferberliği
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı SeferberliğiMehmet Beşikçi · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201514 okunma
"... Sayfalar sizin sırdaşınız olsun. Bana her şeyi anlatın. Kıyısında olacağınız zaman, ruhunuzdaki tüm sıkıntılar uçup gidecek. Suskunluğunuz mutlu resimlere dönüşecek. Aşkımın sihirli kuvvetiyle, bu deftere manyetik bir sıvı döktüm. Öyle bir sihir ki sadık sevgilinizi daima yanınızda hissettirecek." (Tevfik Rıza Bey, Çanakkale Günlükleri adlı eserden iktibas)
Sayfa 148 - İletişim
"Yine tabip olarak görev yapmış bir başka gayrimüslim ihtiyat zabiti, Çanakkale Cephesi'nde, 17. Kolordu'ya bağlı 1. Seyyar Hastanesi'nde hizmet etmiş olan Kirkor Efendi'ydi. Kirkor Efendi'nin harbe dair tecrübelerinin ufak ama önemli bir kesitine, yedek subaylara ait arşiv mahreçli belgeler aracılığıyla ulaşmak mümkün olmaktadır. Buna göre, Kirkor'un verdiği arzuhal üzerine, 1915'te tehcire tâbi tutulmuş olan ailesinin Bolvadin'in Çay nahiyesinde iken orada kalmasına müsaade edilmesini istemiş ve bu istek kabul edilmiştir."
Sayfa 158 - İletişim
"Haçeryan'ın savaş esnasında tuttuğu günlüğü, harp tecrübesine dair önemli ipuçları ortaya koymaktadır. Haçeryan savaşta Osmanlı ordusuna yaptığı fevkalade hizmetlerden dolayı madalyayla taltif edilmiştir."
Sayfa 157 - İletişim
Reklam
Ama bu hayal kırıklığını yaşamış olan aynı Şevket Süreyya'nın benliği, muharebenin bir faili ve şahidi oldukça, harbin benliğine uyum sağlamıştı; ... Cephenin kendi yaşamında bu bir benlik dönüşümüydü: "Nihayet ilk bomba birkaç adım ilerimizde patladı. Ondan sonra baskın, bütün dünyada ve bütün muharebelerde görülen baskınların biri olarak kızıştı, gelişti... Baskının ilk anlarında duyduğum hisler, belki birtakım heyecanlar, hatta korkulardı. Ama sonra boğuşma geliştikçe bunun yerini bir nevi hafiflik, ferahlık duyguları aldı. Daha sonraları içimden garip ve vahşi birtakım duyguların kabardığını hissettim. Nesiller ve nesiller ötesi atalarımızdan bize gelen, fakat toplumun, terbiyenin sathi tesirleri altında uyuşup kalmış olan duygular hep birden ayaklanıyordu. Gecenin bağrında dağlar inliyordu. Baskın şiddetlenip ben de siperden sipere koşup didindikçe, içimde kabaran bu yeni benliğime daha iyi alışıyordum. Düşmanı ateşlere boğmak, kesmek, parçalamak, gırtlağına yapışarak damarlarını koparmak, kanını emmek... Yeni benliğimin ihtirasları şimdi yalnız bunlardı."
Sayfa 347 - İletişim Yayınları
Yiyecek için askerimiz bazen toprağı karıştırırlar ve bitki kökleri bulup onları yerlerdi fakat bir çeşit kök vardı ki askeri yirmi dört saat için deli ederdi. Asker saçma söylemeye başlar, hareketleri bozuk düzen olur. O neferin başına bir süngülü nöbetçi dikilerek yirmi dört saat için hapis hayatı geçirtilirdi.
Sayfa 211 - İletişim Yayınları
...ihtiyat zabiti olarak görev yapmış Şevket Süreyya'nın (Aydemir) hatıratında... "...Fakat bunlardan herhangi biri topluluktan ayrılıp da tek başına kaldığı zaman, kendi teşebbüs kudretiyle, müstakil bir hareket yolu tayininden hemen daima aciz kalırdı... Çavuşunu, subayını yahut kendini idare edeni kaybeden bir asker topluluğu kolayca dağılabiliyordu... Bir topluluk içinde ve bozulmayan bir kumanda altında her şeyi yaptırabileceğimiz bir insanın, tek başına kalınca, toplum duygusundan bu kadar uzak oluşu, insanı şaşırtan bir haldi. ..."
Sayfa 118 - İletişim Yayınları
...o grubun ortak kimliğinin de tesis edilmesini ve korunmasını sağlamaktadır.
... Sosyal hafıza grup kimliğinin oluşmasında merkezi bir rol oynamaktadır. Bir grubun sosyal hafızası (ki bu bir aile, millet ya da daha spesifik olarak bir savaşın gazileri ve benzeri olabilir) kişisel tecrübelerin tek tek meydana getirdiği bir bellekten ziyade, bu kişisel tecrübelerin grup üyeleri arasında paylaşımı ile oluşan kolektif bellektir. Bu ortak hafızada geçmişin tutarlı bir anlatısının bulunması o grubun ortak kimliğinin de tesis edilmesini ve korunmasını sağlamaktadır.
Sayfa 49 - İletişim Yayınları
Reklam
431 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap askerlerin anılarından çıkarak 1. Dünya savaşının Osmanlı askerlerinin gözünden değerlendiren akademik bir kitap. Çoğu yerde almadığını da belirteyim
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve Hatırlamak
Cihan Harbi'ni Yaşamak ve HatırlamakMehmet Beşikçi · İletişim Yayınevi · 20197 okunma
Hafıza ve Tarih arasında
"hafıza aslında sürekli evrim halindedir; hafıza hatırlama ve unutma diyalektiğine açıktır, daha sonraki dönemlerde uğrayacağı deformasyonları önceden bilemez, manipülasyona ve başkaları tarafından kendi çıkarları için kullanılmaya karşı savunmasızdır ve uzun bir süre uykuda kalmaya müsait olduğu gibi çeşitli dönemlerde canlandırılmaya da elverişlidir. "
“Gerçi Rum isek de Rumca bilmez Türkçe söyleriz, Ne Türkçe yazar okuruz ne de Rumca söyleriz, Öyle bir mahludî hatt-ı tarikatimiz vardır, Hurufumuz Yunanice, Türkçe meram eyleriz.”