Mehmet Dürdali Karasan

Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz? yazarı
Yazar
9.0/10
21 Kişi
47
Okunma
1
Beğeni
735
Görüntülenme

Mehmet Dürdali Karasan Gönderileri

Mehmet Dürdali Karasan kitaplarını, Mehmet Dürdali Karasan sözleri ve alıntılarını, Mehmet Dürdali Karasan yazarlarını, Mehmet Dürdali Karasan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Daha 14 yaşında omuzlarına milletinin ağır yükünü almış, kalem tutması gerekirken tüfek tutmuş ve milletinin uğrunda 7 yıl cephelerden cephelere koşmuş bir kahramanın kaleminden Umumi Harbi ve Kurtuluş Harbini okumak çok zevkliydi. Kitap o kadar sade ve akıcı yazılmış ki 3 günde bitirdim. Bu kahraman beni yanındaymışım gibi hissettirdi. Sanki harbe ilk girdiği zaman elleri titrerken, Filistin'de kuşatmayı yarıp ricad ederken, Araplar tarafından yamyamca -dört yüz anadolu evladı ile- soyulup günlerce yürütülürken, Anadolu'da Yunan'ı dağıttıktan sonra İzmir'e doğru at sürerken yanındaydım. Yazar pek az kula nasip olacak çalkantılı bir hayat yaşamış. Yazdığı bu muhteşem anıların -gençliğinden sonra- milletine en büyük armağanı olduğunu düşünüyorum. Ruhu şad olsun.
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?Mehmet Dürdali Karasan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202047 okunma
"Bandıra Türk", Türk Askeri İzmir'de
Bir noktadan geçerken önüme yüksek rütbeli bir Fransız zabiti çıkmış bana evini gösteriyor, Fransız olduğunu anlatmak istiyor ve bir tecavüze uğramaması [saldırıya uğramaması] için yardım istediğini işaretle anlatıyordu ve evinde de bir Fransız bayrağı sallanıyordu. Ben de kendisine "Bandıra Türk" diyerek Fransız bayrağını indirmesini ve yerine Türk bayrağının asılmasını işaret ediyordum. "Bandıra Türk" diye koşuyor ve Türk bayrağı arıyordu. Yunan bayrakları artık kaybolmuş ve Türk bayrağı da cankurtaran olmuştu.
Sayfa 189 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ali İhsan Paşa'nın her halinden asabileştiği belli idi ve şu suretle sözlerine devam ediyordu; "Herhalde sulh olacak diye kendinizi saldınız. Fakat arkadaşlar sulh süngünün ucundadır, onu kullanmazsak sulh beklemeyin, Marmara Denizi'nden Akdeniz'e kadar uzanan bu cepheyi tutmak için milyonluk ordulara ihtiyaç vardır. Ben istediğim bir alayı elime geçirsem İzmir'e kadar bu gün yürüyebilirim. Fakat öyle bir alay olacak ki istediğim manevra kabiliyetini haiz olsun. Yoksa sizin gibi elli fırkam olsa bu işe girişmem" diye hepimizi tekdir ve tenkit etmişti.
Sayfa 176 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1938 yılının bir gününde evimin balkonunda oturuyordum.(10 Kasım 1938).Yolda ağlayarak bir adam geçiyordu.Hiç ağladığını görmediğim bu katı yürekli adama,''Hayır ola ne oldu?'' dedim. ''Atatürk ölmüş'' dedi ve daha kuvvetli hıçkırıklar çıkararak yürüyüp gitti ve o anda ben de ne olduğunu ve neye uğradığımı bilmiyordum. Bir vatan bana baştan başa çökmüş gibi geldi. Bu ne hazin bir acı idi.Nasıl telafi edilir,bunun yeri nasıl doldurulurdu.Koca bir millet öksüz kalmış,gözyaşı döküyordu.Bu acı ölen bir ananın acısına benzemiyordu.Bu acı ölen bir babanın acısına da benzemiyordu.
Sayfa 203Kitabı okudu
Yunanlılar Bursa'yı işgal etmişlerdi. İstanbul'daki Rum vatandaşlarımız da bayraklarını bunun için büyütmüşler ve bunun için asmışlardı. Bu kadar asırdan beri müreffeh olarak yaşadıkları bu toprakta gösterdikleri bu saygısızlık,asil olan bir milletin yapabileceği bir iş değildi. Çünkü ceplerindeki pasaport Türk hüviyet cüzdanı idi ve bu hüviyetle bu taşkınlıkları yapıyorlardı.
Sayfa 120Kitabı okudu
Gazetenizde İstanbul kimindir diye bir anket gördüm. Hangi cesaretle bu anketi açtığınızı bilemedim. Burada konuşulan dili duymadınız mı? Göklere yükselen minareleri görmüyor musunuz? Bunlardan başka şahide lüzum var mı? O halde İstanbul kimindir? diye niye soruyorsunuz. Halide Edip
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Geri13
40 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.