Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet Dürdali Karasan

Mehmet Dürdali KarasanPaşam Nereye Kadar Çekileceğiz? yazarı
Yazar
9.0/10
21 Kişi
47
Okunma
1
Beğeni
660
Görüntülenme

Mehmet Dürdali Karasan Gönderileri

Mehmet Dürdali Karasan kitaplarını, Mehmet Dürdali Karasan sözleri ve alıntılarını, Mehmet Dürdali Karasan yazarlarını, Mehmet Dürdali Karasan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
336 syf.
·
Puan vermedi
Bu tür anı kitapları, yakın tarihimizi anlamak açısından önemlidr. Malum, resmi tarih diye bize öğretilen olaylar son derece sığ, yetersiz kalmakta.Tarihi objektif açıdan, herhangi ideolojik bağlama takılı kalmadan, geniş bir açıdan öğrenmek isteyenler için o dönemi yaşayan insanların anılarını okumak elzemdir. Durdali Karasan, savaşta ve savaş sonrasında yaşadığı olayları kaleme almış. Filistin cephesinde arapların kendilerine yaptığı eziyetleri, onlardan kaçarken ingilizlere nasıl esir düştüğünü, sonrasında İstanbul'a gelmeleri yaşadıkları zor dönemi anlatmış. Savaş sonrasında ise ticarete atılmasını ve 2. dünya harbinine denk gelen bu dönemde bazı yaşadıkları olayları anlatmış. Okurken, kitapta anlatılan ayrıntılara dikkat edin, çünkü çok ilginç gelecek olaylar var. Durdali Karasan'dan ve bu vatan için çarpışan herkesten Allah razı olsun, mekanı cennet olsun diyorum.
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?Mehmet Dürdali Karasan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202047 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
Tarihe tanıklık ettiren bir eser
Anı türünde ilk okumamı bu eserle yapmış oluyorum. Türk askerinin ne fedakarlıklarla kurtuluş savaşını kazandığını, nasıl bir yoklukla mücadele ettiklerini iliklerime kadar hissettim. Tarihe ilgisi olanlar bu eseri çok seveceklerdir. Tavsiye ederim.
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?Mehmet Dürdali Karasan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202047 okunma
Reklam
İkindiye doğru düşman topçusu ateşlerini sıklaştırdı. Bütün cephemizi durmadan dövüyor, ölmek veya yaralanmak veyahut da sağ kalmak ancak Cenab-ı Hakk'ın takdirine kalmış bir şekil alıyordu.
336 syf.
8/10 puan verdi
Kitap, okula gitsin diye yaşı büyütülen bir çocuğun bu olay yüzünden cephe cephe savaş peşinde koşması olarak tanımlanabilir. Cemal Paşa ile geçen anıları ve Türk İstiklal Harbi'nde geçen kısımları akıcı ve hızlıydı. Sıradan bir asker gözünden savaşı okumak dikkat çekiciydi böyle kitaplar pek bulunmaz çünkü. Kitap sonundaki sivil hayatı o kadar da ilgi çekici değildi ne yazık ki.
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?Mehmet Dürdali Karasan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202047 okunma
Nablus Muharebesi'nden acı bir hatıra
Bir anda soyma harekatı başladı. hücum edenler 10 bin kişiden fazla idi. biz ise 400 kadar olduğumuza göre ilk ganimeti tabii ilk soyan bedevi alacaktı. bir asker üzerine on kişi birden çullanıyordu ve askerden aldıklarını taksim edemiyorlardı. bu meyanda çabuk soyunamayanları cenbiye ile yaralıyorlar veyahut da öldürüyorlardı. ve mütemadiyen binlerce insan "işlah irbi" diye bağırıyorlardı. sonradan anladık ki bunun manası "hemen soyunun" demekmiş... Bu vaziyet karşısında üzerimde ne varsa soyunarak attım. sıkışıklıktan çizmelerimi çıkaramıyordum. aklıma derhal çakı bıçağım geldi. bir kolayını bularak çizmelerin de koncunu kesmek suretiyle çıkararak, bu suretle don ve pantolonu da çıkarmaya muvaffak oldum. artık üzerimde alınacak bir şey kalmamıştı. bu da selamete çıkmanın en kestirme bir yolu idi. artık çırılçıplak köye doğru yürüyorduk. bütün köy kadınları damların başına çıkmış "lü lü lü" diye durmadan bağırıyorlardı. ve bu vakada çabuk soyunamayanlardan herhalde 50'den fazla insan ölmüştü...
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
... taarruz yalnız düşmandan bekleniyor, bizim tarafın taarruz ederek kati bir netice alacağı hiç düşünülmüyordu. Bu hale göre mağlup oluncaya kadar beklemekte bilmem ki ne fayda vardı?..
Öldürmek için bütün varlığıyla atılanlar ve öldürdüğüne sevinerek gurur duyanlar, mezarına konulurken bilmediği bir İngiliz için bu teessürü acaba neden duyuyordu? Demek ki ölünce kavga bitmiş oluyordu.
... altı sene okuyarak medreseden bir icazet aldılar mı artık onlar da ulema sayılıyorlar ve askere alınmıyorlardı. Velhasıl medreseler bence asker kaçağı deposu gibi bir şeydi. Belki din üzerine bilgileri fazlaydı fakat dünyaya yarayacak hiçbir malumatları yoktu.
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap, Mehmet Durdali isimli bir Antalya'lı gencin askere alınmasından sonra 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşı'ndaki yaşadıklarını anlatan bir hatırat. Muallim okuluna kayıt yaptırabilmek için yaşını büyüten Mehmet çıkan bir kanunla resmiyette 17 ama aslında 14 yaşında askere alınır. Çeşitli cephelerde savaşır, yaralanır ve en son Suriye Cephesinde Araplara ve ardında da İngilizlere esir düşer. Esaretten yapılan esir değişimleriyle kurtulan Mehmet, memleketine döner ve Kurtuluş Savaşı'nda da aktif rol alır. Tarihe ilgisi olan arkadaşların hiç sıkılmadan okuyacağı güzel bir kaynak. Kesinlikle tavsiye ederim. Herkese faydalı okumalar...
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?Mehmet Dürdali Karasan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202047 okunma
Reklam
Ticarette atiyi (geleceği) görmek basirettir. Ümitsiz hiçbir işe girilmez.
Sayfa 217Kitabı okudu
Günlerden beri devam eden muharebe ve yolculuktan kıyafetlerimiz perişanlaşmış, saç ve sakal birbirine karışmış, üzerimizde yürüyüş kollarının kaldırdığı tozlardan biriken kirli halimizle dahi İzmirliler bizi süslü bir gelin gibi kucaklıyorlar ve bize ne suretle mukabele edeceklerini bilmiyorlardı. Lokanta para almıyor, terzi, otel, berber velhasıl ne istesek nereye gitsek bütün arzularımız para almadan coşkunca karşılanıyordu. Şehirde bulunan Ermeni ve Rumlar ile yabancılar şaşkın bir halde, ne yapacaklarını şaşırmış, bir anacık babacık günüydü. Herkes şapkalarını atarak fes giymiş. Fakat kalıplatmaya ve püskül takmaya vakit ve imkân bulamadıklarından feslerin püskül takılan ibikleri başlarında sipsivri görülüyordu ve bazıları da fesin ne suretle giyileceğini bilmediğinden fesi ters giymişti.
Sayfa 206 - İzmir'in kurtuluşundan sonraki manzaraKitabı okudu
Gönlüme bir üzüntü, yine bir hüzün çökmüştü? Bu gidiş nereye doğru gidiyordu?
Sayfa 120Kitabı okudu
Nuri Said Paşa (1888 Bağdat-1958 Bağdat): Bağdat'ta askeri idadiyi bitirdikten sonra İstanbul'da Harbiye Mektebi'nde okudu. 1909'da Osmanlı ordusuna subay olarak katılıp yüzbaşı rütbesine kadar yükseldi. I. Dünya Savaşı sırasında İngilizlere esir düşmesinin hemen ardından 1916'da Osmanlılara karşı ayaklanan ve cihat ilan eden Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali'nin İngiliz Generali Allenby komutasındaki kuvvetlerine katıldı. Şerif Hüseyin'in oğlu 1. Faysal'ın 1921'de Irak kralı olması üzerine önce genelkurmay başkanı, sonra da sırasıyla savunma bakanı, temsilciler meclisi üyesi ve senato üyesi oldu. 1930-1958 yılları arasında çeşitli aralıklarla sekiz kez başbakan olarak atandı. Ürdün'le birleşme girişimleri sırasında 14 Temmuz 1958'de bir grup subay tarafından yapılan darbe sonrasında Irak'ın genç kralı H. Faysal Türkiye'deki Bağdat Paktı toplantısına gitmek üzereyken öldürüldü. Nuri Said Paşa, ihtilalcilerin elinden kurtulduysa da bir gün sonra kadın kılığında kaçmaya çalışırken yakalandı ve aynı gün öldürüldü. Cesedi halk tarafından gömüldüğü yerden çıkarılarak sokaklarda sürüklendikten sonra bir direğe asılarak yakıldı.
Sayfa 101 - ihanetin bedeliKitabı okudu
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.