Kara ahmet destanı
Irazca üçlemesinin son kitabı olan bu eseri okumayı şimdi bitirdim ve yorumumu hemen yazmak istiyorum. Diğer iki kitabın incelemesini yazmadım çünkü bi an önce hikayenin sonunu öğrenmek istiyordum. Kitabın adındaki gibi nasıl bir desten yazacak kara ahmet bunu çok merak etmiştim. İlk iki kitap gerçekten su gibi aktı. Fakir Baykurt da bence Yaşar Kemal gibi okuyucuyu köylerde kırlarda yaylalarda dolaştırmayı, o köy kokusunu koklatmayı çok iyi beceren bir yazar. İlk iki kitapta(yılanların öcü ve ırazcanın dirliği) kara bayram ve ailesinin köyde yaşadığı türlü zorluklar anlatılmakta. İkinci kitabın sonunda kara bayram köydeki bu kavga dövüşten yılıp şehre göçme kararı alıyor. Şehirde hastanede kendine ve eşine iş buluyor çocukları da okutacak buraya kadar herşey gayet güzel. Son kitapta çocukların özellikle de ahmetin okuma serüvenine şahitlik ediyoruz. Kitabın sonu için çok farklı bir hayal kurmuştum. Ahmet o köye gelen kaymakamın kalemiyle okuyacak derslere sınavlara girecek ve sonunda kaymakam olup annesini ninesini ve onlar gibi ezilen nice köylü mazlumu gözetip kollayacak diye. Ben yine de kitabı o şekilde bitirmek istiyorum zira yazar burda tam bir son yazmayacak biraz da bize bırakmış sonu.
Spoiler içerir
Ahmetin özellikle de annesinin onca çektiği zorluğa karşılık böyle siyasi olaylara karışmadan okulunu okuyup dilediği gibi kısa goldan kaymakam olmasını o cefakar anası haççanın yüzünün gülmesini çok isterdim. Bu son kitabı okumakta biraz zorlandım. Gerek babasının dincilerle olan sıkı fıkılığı yüzünden yaşadıkları sorunlar gerekse ahmetin üniversite hayatındaki olaylar çok sıkıcıydı.
Kitap Kitabın geçmişten günümüze olan serüvenini anlatan güzel bir eser. Dili akıcı, içeriği resimlerle alıntılarla desteklenmiş. Yorucu kitaplardan sonra keyif amaçlı okunabilir.
KitapJohn Agard · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018123 okunma