İmam-ı Rabbânî hazretleri (k.s) Mektubat'ta şöyle buyurmaktadır:
"Tarikat-ı Nakşibendiyye üç sebeple insana hizmet verir:
Birincisi kalp hastalıklarını iyileştirir.
İkincisi iman hakikatlerini geliştirir.
Üçüncüsü tarikat perdesi (adı) altında sünnet-i seniyyeyi ihya ettirir."
Şu halde, insanı Allah'a götüren, hizmetten ziyade sadakattir, kurbiyettir, nefsini bilip başını öne eğmektir.
"Yirmi-otuz senelik hizmetim var!" gibilerden konuşmamak gerekir.
Ruh, kafes/beden içindedir. Kimi şehvet, kimi şöhret, kimi hıyanet, kimi gaflet kafesindedir.
Senin ruhunu bu kafesten kurtarmak için taharetle tövbe istikametine doğru uçmaya bak! Allah, tövben ile seni ceset kafesinden çıkarsın..
Muhteremler!
Tasavvuf inkâr edilemez. Allah adamlarını bilmek kalbin uyanıklığına bağlıdır.
Sofiler, gıybetten, rekabetten, birbirleriyle uğraşmaktan vazgeçse; düşmanları olan kendi canlarıyla başbaşa kalsa, bütün meleklerin konuşmasını duyarlar!
"Mum, odun ateşe feda olunca ışık verir, nura dönüşür. Sürme taşı göze sürülünce gözde görme kuvveti artar.
Bir kâmilin eteğine yapışan da, kendinden kurtulup bir zindenin vücuduna ittisal edince/ tutununca, o kimse, onun gibi olur."