Tanzimat Dönemi boyunca, belediyeler ve yerel yönetimler kurumlaşırken ve personel giderleri ve hizmet sunma gibi işlevleri yerine getirmeye çalışırken, hiçbir zaman yeterli parasal kaynaklarla donatılmamışlar ve bu yüzden de cılız ve zayıf kurumlar olarak kalmışlardır. Belediyelerin gelir kaynaklarının azlığı, merkezi yönetimin genel bütçe imkanlarından belediyelere çok düşük pay vermesi, on dokuzuncu yüzyıl boyunca süren bir sorun olmuştur.