Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

0.0/10
0 Kişi
20
Okunma
3
Beğeni
1.007
Görüntülenme

Mehmet Şirin Bulğa Sözleri ve Alıntıları

Mehmet Şirin Bulğa sözleri ve alıntılarını, Mehmet Şirin Bulğa kitap alıntılarını, Mehmet Şirin Bulğa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dostça söylenen her söz coşkuyla karşılanır. Seslerdeki her titreşimden, bu sesin dostça mı düşmanca mı olduğu anlaşılırdı. Sözler yürek süzgecinden geçip öylece dile gelmiyorsa, inandırıcı olmuyordu.
Müslüman bir kulun hayatı boyunca yaptığı ve yapacağı ibadetler , katlandığı ve katlanacağı bütün eziyetler bunun için değil miydi? Bırakın köşkü, cennette bir yer olsun da , isterse kenar köşe bir yer olsun, onun için bile bütün zorluklara katlanmıyorlar miydi? Cennete gitmek, baldan ve sütten akan ırmaklardan içmek, sayısız huriyle halvete girmek her müslüman kulun iştahını kabartiyordu.
Reklam
Ey gelawêja mêrkuj Ji bo xatirê miraza, were keremê Serê min deyne li ser çokên xwe Û ji min re çîrokan bistrîne Çîrokên ji welatê evînê
Beni sana sabah kahvaltısı olarak takdim edenler, benden sonra seni de kendilerine akşam yemeği yapacaklar.
Ez zer im zer Zerê Mezra Botan Dilketiyê Anatolya Zêrevanê biratiyê Lê navê min kirin eşqiya Ji ber ku dixwazim wekhewiyê
Destana zarokên serbixwe
“Axê fedî kir Daran fedî kirin Çîyayan fedî kirin Bayê fedî kir Fedîyê fedî kir Şahidên zilmê heyv û stêrk Ji tirsan qermiçîn Ketin bin paxila ewran de Ewran fedî kir Ewr li hev herbilîn Û qîr dane erşê xweda Xweda fedî kir”
Sayfa 14 - Weşanên TevnKitabı okudu
Reklam
Bu zamansız ayrılığa sabretmek, bu dönüşü olmayan ayrılığı kabullenmek öyle kolay mıydı? Çocukları gibi gördükleri hayvanları, alı-moru, akı-karası, boynuzlusu-boynuzsuzu, yelelisi-yelesizi, meleyeni-kişneyeni, tümü ellerinden kayıp gidiyordu. O hayvanlar ki, onlarla hem geçimlerini sağlıyorlardı hem de onlarla uğraşmak mutluluk vericiydi. İşte o sabır ve mutluluk kaynakları, an be an, adım adım uzaklaşıyor, bir daha geri dönmemek üzere gidiyordu.
Zaman zaman o tatlı inadından dolayı ister istemez sana uyguladığımız baskılar ve yaptığımız kötülüklerden dolayı bizi bağışla e mi? Artık özgürsün. Şu andan itibaren canının istediği gibi hareket edebilirsin. Artık dağlarımız, ovalarımız, yaylalarımız, vadilerimiz, derelerimiz, otlaklarımız ve geriye kalan ne varsa, hepsi sana emanet.
Gül evlerinin enkazının dibinde dar ama düz bir satıhta durdu ve Sedoyu seyre koyuldu. Sedo daha fazla oyalanmadan enkazdan aşağı indi ve Gül’ün yanına geldi. Burnunu usulca Gül’ün göğsüne dayadı ve yukarı aşağı hareket ettirdi. Gül iki avucuyla yaşlı katırın iki yanağını kavrayarak kendine doğru çekti ve alnından öptü. Çatlak çatlak parmaklarıyla Sedo’nun burnunu, alnını, ensesini ve sırtını şefkatle okşadı. Çok uzaktan, kilam (türkü) çığıran bir çobanın yanık sesi geliyordu. Çoban yanık sesiyle Şerê Tarxan-Mîrê Qelenîyê ( Qeleniyê Beyi Tahir Han) ’ın kahramanlık destanını örüyordu.
Zarokatî ya min ji min dizîn Ne bûm xwedî qaqekî Ne jî dilşadiya zarokane Ji tehma şekir mam bêpar Û bîreweriyên min kuştin.
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.