Bu zamansız ayrılığa sabretmek, bu dönüşü olmayan ayrılığı kabullenmek öyle kolay mıydı? Çocukları gibi gördükleri hayvanları, alı-moru, akı-karası, boynuzlusu-boynuzsuzu, yelelisi-yelesizi, meleyeni-kişneyeni, tümü ellerinden kayıp gidiyordu. O hayvanlar ki, onlarla hem geçimlerini sağlıyorlardı hem de onlarla uğraşmak mutluluk vericiydi. İşte o sabır ve mutluluk kaynakları, an be an, adım adım uzaklaşıyor, bir daha geri dönmemek üzere gidiyordu.