Mehmet Yavuz

Ben Bilmem Beyin Bilir yazarı
Yazar
8.2/10
27 Kişi
106
Okunma
10
Beğeni
2.650
Görüntülenme

En Beğenilen Mehmet Yavuz Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Mehmet Yavuz sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Mehmet Yavuz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bireyler farkında olmadan kendi düşüncelerine yakın oldukları kişilerle daha fazla zaman geçirirler. Aynı düşünceleri paylaştıkları için sürekli sınırlı çerçevede benzer enformasyona maruz kalırlar. Kendilerine yakın düşünceye sahip olan kişilerden duydukları düşünce ve yorumlar da benzer olur. Sonunda kapalı bir alanda kendi aralarında konuştuklarını genel bir normmuş gibi kabul ederler. Genel norm veya çoğunluk olarak düşüncelerini daha yüksek sesle dile getirmeye başlarlar ve dış dünyaya bakış açıları değişir. Artık kendileri çoğunluk, yankı alanının dışında kalanlar ise azınlıktır. Kendileri haklı, diğerleri haksızdır. Kendileri doğru, diğerleri yanlıştır. Bu güven sayesinde sesleri eskisinden de gür çıkar. Farklı görüşler ile temas az olduğundan onların azınlık olarak düşünülmesi kolaylaşır. Bu konu seçim zamanlarında genellikle hayal kırıklığı yaşanmasına ve neticede sonuçlara itiraz ile sonuçlanabilir. Dolayısıyla kişi kendi yankı alanı içerisinde duyduklarını giderek daha çok sahiplenmeye ve onlara aidiyet geliştirmeye başlar. Sonuçta fikirleri doğrultusunda bir fanatizm geliştirir. Bunun bir ileri aşaması ise görüşlerin şiddet kullanılarak kitlelere kabul ettirilmesidir ki bunun adı da hiç şüphesiz "terörizm" veya "diktatörlük”tür.
Bilgisayarlar, beynin mükemmel sisteminin taklit edilmesi yoluyla üretilmektedir.
Sayfa 11 - Markiz Yayınları
Reklam
Bediüzzaman hazretlerinin konuya yaklaşımı şöyledir: Kainattaki şerlerin, zararların, musibetlerin, şeytanların ve muzır varlıkların yaratılmaları ve icatları şer ve çirkin değildir. Çünkü onlar çok mühim neticeleri vermeleri için halk olunmuşlardır. Mesela, meleklere şeytanlar musallat olmadıkları için, onlar terakki etmezler, makamları sabittir, değişmez. Aynı şekilde hayvanların da, şeytanlar musallat olmadıkları için mertebeleri sabittir, nakıstır. İnsanoğlunda ise, yükselme ve düşme mertebeleri nihayetsizdir; Nemrutlardan, Firavunlardan tâ sıddık velilerden Nebilere kadar gayet uzun bir terakki yolu vardır. İşte, kömür gibi olan sefil ruhları, elmas gibi olan ali ruhlardan ayırmak için, şeytanlar yaratılmış, Peygamberler gönderilmiş ve bir imtihan, tecrübe, cihad ve müsabaka meydanı açılmıştır. Eğer mücahede ve müsabaka olmasaydı, insanın mahiyetindeki elmas ve kömür hükmünde olan kabiliyetleri aynı olacak. Hz. Ebu Bekir'in ruhu, Ebu Cehil'in ruhuyla bir seviyede kalacaktı.
Peygamberler aleyhimüsselam, bir arzu takip ettikleri zaman, şeytanın ona bir şeyler katmasına imkan verilse idi, Peygamberlerin ümniyesi ile kalbi kaskati olmuş münafığın kuruntusu arasında herhangi bir fark kalmazdı. Fakat öyle olmadı. Allah, Rasullerini kendi düşünceleri ile baş başa bırakmadı. Onları ve getirdikleri vahyi korudu. Böylece peygamberler, kendilerine gelen vahyin Allah tarafından hak ve gerçek olduğunu bildiler, en küçük şüphe ve tereddüt göstermeden vazifelerini tastamam yerine getirdiler.
Bir başarıyı oluşturan en büyük güç, arkasındaki enerjidir. Bu enerjiyi sağlayan da bilinçaltımızdır.
Sayfa 115Kitabı okudu
Bilinç neye inanırsa bilinçaltı ona odaklanır.
Reklam
55 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.