Meltem Arıkan Gönderileri
Meltem Arıkan kitaplarını, Meltem Arıkan sözleri ve alıntılarını, Meltem Arıkan yazarlarını, Meltem Arıkan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendinizi değiştirmek istiyorsanız, algılamanın ne olduğunu kavramak ve algılamanızı değiştirmek zorundasınız. Çünkü, sizler kendinizi ne kadar doğru algılarsanız, çevrenize de kendinizi o kadar doğru algılatabilirsiniz.
Sayfa 69Kitabı okudu
Kişi en kolay kendini kandırabilir.
Sayfa 30Kitabı okudu
Kendin olmazsan, çevrendekilerin kuklaları olarak yaşamaya mahkumsun..
Sayfa 24Kitabı okudu
Şans, insanların yarattığı olumlu bir olasılıktan başka bir şey değildir. Sen çaba harcamazsan, sürekli kendine acırsan olumlu olasılıklar karşına çıkmaz.
Sayfa 24Kitabı okudu
Önce var olmak, sonra aşık olmak, daha sonra aşk olmak ve nihayet aşk içinde yok olmak...
Sayfa 9Kitabı okudu
"Mutluluk ne olduğunla, bireyselliğine ne kadar bağlı olduğunla belirlenir. Mutlu olmanı ne kaderin ne sahip oldukların ne temsil ettiklerin sağlayabilir. Tüm bunlar sadece mutluluğu sınırlar. Kader diye düz bir geçmiş ve gelecek yoktur. Kader olasılıklar bütünüdür. Kişinin yaptığı seçimler değişirse kaderi de değişir. Var olabilmiş- sen eğer kadere inanmazsın. Seçimler, seçimlerin sonuçları ve seçimlerinin sorumluluğundan başka bir şey yoktur. Oysa yaşamını kendi dışında bir şeylere bağlayanlar zavallıdırlar, zavallı kalmaya da mahkûmdurlar. Onlara bir cennet bile sunsan onlar kendilerine acıyıp cenneti cehenneme çevirmeye mecburdur. Sen zavallı olama yacak kadar güçlü bir kadınsın.."
"Umut ve umutsuzluk aslında aynı anda var olmak zorundadır. Çünkü biri diğerini kapsar. Negatifi algılayabilmemiz için pozitifin kaçınılmaz olması gibi. Kimileri kendini umudun kolaycılığına bıra karak hareket etmemeyi seçer. Sadece umut etmek her şeyi düzel tebilirmiş gibi. Kimileri ise umutsuzluğun yakıcı soğukluğuyla beslenir. Aslında ikisi arasında hiçbir fark yoktur çünkü umutsuzluğa sığınmak da hareketsizliğin gerekçesi halini alır. Umut veya umutsuzluk gerçeklerden kaçmamızı kolaylaştırır çünkü genellikle seçim yapmak yerine umut etmeyi ya da umutsuzluğu kullanırız. Oysa yaşam ve varoluş, seçim yapabilmektir. Zor olan da budur çünkü seçim yaptığın anda artık suçlayacak bir şey bulamazsın.."
“Korkuları ve acıları ona yön versin istemiyordu.direniyordu.Düşünce tarzını değiştirmediği sürece, aynı yollardan geçeceğini bile bile yine aynı yolu izlediğinin farkındaydı.Eksiklik kendini sürekli tekrar ediyordu.Ve bazen her şeyin tamamen ona baağlı olduğunu hissediyordu.Zaman geçtikçe hiçbir şey aynı kalmıyor gibi görünüyordu ama gerçekte ne değişiyordu?”
"Ne kadar suskun kalırsan, ne kadar boyun eğersen, kendine de o kadar ihanet edersin. Kendine ihanete rağmen bu ihaneti sürdürebilmek içinse otoriteye boyun eğmek zorundasın. Otoriteye ne kadar boyun eğersen, o oranda kabul görürsün. Toplum tarafından kabul görmeyi seçmek, aslında kendine ihaneti de seçmektir. Otoriteye karşı çıkmaktansa kendini cezalandırmayı göze alanlar ve güvenliği seçtiğini sananlar için varoluşun düşüncesi bile söz konusu olamaz. "
"Peki ama bir kadının seksiliğini ne belirler?
Bunu kadının enerjisi ve bedenini nasıl kullandığı belirler. Bedeniyle barışıksa, cinselliğinde doyumluysa ve kendi enerjisini kendi üretebiliyorsa, o kadın çarşafa da girse çevresine yaydığı enerji zaten onun seksiliğidir."
"Her şeyi yönetmek ve kontrol etmek isteyenler, aslında sevgi ve cinsellik açısından zayıf insanlardır."
"Adını koymak istemese de aslında kadın onu kadın yapacak adamın arayışındaydı."
"Sevgi; saygıdır, tapmadır, onurdur, varoluştur ve çok büyük bir sorumluluktur.
Zaafların kılıfı ya da pis yaraların ilacı haline getiremezsin onu. Anlayış, acıma, nefret, korku ve kayıtsızlıktan bir karışım yapıp, bunun adına sevgi demeye hiç kimsenin hakkı yoktur."
"Sonra anladım ki gerçekten öğrenmek isteyen özgür beyinlerin sayısı düşündüğümden çok daha azmış. Ve karşındaki kişi gerçekten öğrenmek isterse, ancak o zaman senin bir şeyler öğretebilmen mümkün olurmuş."