Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Meltem Arıkan
Meltem Arıkan Yorumları ve İncelemeleri
Meltem Arıkan yorumları ve incelemelerini, Meltem Arıkan kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Meltem Arıkan puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
2004 yılında ensest,taciz tecavüz konusunu cesurca ele aldığı için yasaklanan bir kitap Yeter Tenimi Acıtmayın! Nadir de olsa Adelet yerini buluyor ve tekrar biz okuyucularla buluşuyor ve Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve Ifade Özgürlüğü Ödülünü alıyor.
.
Meltem Arıkan benim çok çok hayran olduğum cesur,dobra bir yazar .Şiddet görmüş, tecavüze, tacize uğramış hayatlarında travma yaşamış dört kadının diğer kadınları hatta erkekleri bile yaşama bağlamasını anlatıyor kitap bize.Evet romandaki kahramanlar belki hayal ürünü fakat olaylar gerçek!
Birileri bu kitabın içeriğinden çok rahatsızlık duymuş "kitapta yer alan yazıların halkın ar ve hayâ duygularını incittiği, cinsi arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı olduğu" için toplatılmış. Hadi Ordan ! Çocuk istismarı ve tacizde Dünya da 3.sıradayız Neyin Ahlakı?Bu olaylar hep oldu şu an daha da vahim durumdayız .Olaylar olurken değilde okurken mi rahatsız oluyoruz yani Korkmayın bu kadar gerçeklerden hergün binlerce çocuk, kadın tecavüze, tacize uğruyor bırakın bunlarla uğraşmayı da asıl nasıl önüne geçeriz bu durumun ona bakın,ona bakalım birşeyler yapalım .
Tüm baskılara rağmen büyük bir cesaretle elini taşın altına koyuyor Meltem Arıkan
Bu kitap size Gül bahçeleri vadetmiyor. Rahatsız ediyor gerçekliği ile bizde biraz rahatsız olalım zaten dünya toz pembe değil.
.
Bir kereden çok şey oluyor!!!!!
Kadınların, kız çocuklarının hâlâ yaşamaya devam ettikleri tecavüz, taciz, küçük yaşta evlendirilme gibi acı olayları, tüm gerçekliği ve yalınlığıyla cesurca ele almış Meltem Arıkan. Hiçbir şeyi söylemekten çekinmemiş. Bu yüzden takdir edilesi bir yazar olduğu aşikâr.
Kitapta anlatılan olayların gerçekten yaşanmış olduğunu bilerek okurken içim
Çok özlemişim Meltem Arıkan kitaplarını okumayı. Diğer okuduğum kitapları da bir an önce alıp kitaplığıma koymalı okumadiklarimi da hemen tedarik etmeliyim .Maalesef Meltem Arıkan bence yeterince değer görmeyen yazarlardan biri ve Türkiye'de bile değil bu konuda pek yorum yapmak istemiyorum! . Sivri dili ,kadın haklarına dâir konular karşısında sergilediği cesur yaklaşımı ile hayran olduğum kadınlar arasında. Onun kitaplarını okurken Kafka'nin dediği gibi insani ısırıyor ve sokuyor. Bir yumruk gibi iniyor. .
Bu bir başkaldırı romanı aslında bir kadının varoluşunun sorgulaması. Klasik varoluşçular insan varoluşunu anlatırken Meltem Arıkan ilk defa kadın ve erkek varoluşlarının ayrı ayrı ele alınması gerektiğini öne sürüyor ve hakli da duygularımız ,düşüncelerimiz farklı çünkü.
Kışkırtıcı, rahatsız edici bir roman adına bakmayın sonu güzel bitiyor Umut her zaman var olmalı hayatımız da .
Sırada Yeter tenimi acitmayin kitabı var .2004 yılında toplatılmış ama sonra tekrar basılmış konusu ne mi Çocuğa yönelik cinsel tacizi anlattığı bir kitap!kimbilir kimleri rahatsız etti ....
.
Kadın,erkek ,aşk ve varoluş üzerine akıcı, vurucu bir roman .Tavsiye ederim.
.
.
Bu kitabın sonu böyle bitmemeliydi. Aslında hiç bir kitabın sonu 'acaba' ve 'belki' seçenekleri ile bitmemeli. Yazarın böylesi farklı bir kurgu oluşturduğu düşünüldüğünde finali şahane olabilirdi.
Baş kadın karakter harici bir kaç kadının daha korkuları, istekleri ve hayal kırıkları kitaba konu olmuş. Çok sevmenin, kaybetme korkusunun veya sevgisizliğin yıpratıcı etkileri, hem kadınları hem de onların çevresini, gelecek nesillerini de etkileyerek, kaçışa çaresizliğe ve mutsuzluğa itişi renkli bir kurguya işlenmiş.
Kitapta altı çizilecek bir çok söylem mevcut. Genel havası karamsar olsa da boğucu ve sıkıcı değil; merak uyandırıcı ve renkli bir olay örgüsü var. Ayrıca kitapta bir çok ses var. Olaylar bazen kadın karakter, bazen erkek karakter, onların iç sesleri bazen de anlatıcı sesiyle okuyucuya sunulmuş. Aynı sayfada üç sesi de okuyabilirsiniz. Spoiler sayılır mı bilmem ama hatta hayvanların sohbetine dahi şahit olabilirsiniz. Bu bağlamda tam sevdiğim tarz diyebilirim.
Sonu hariç (o da yarım kalmışlık hissi verdiği için) genel itibariyle beğendiğim bir kitap oldu. Farklı bir kalem okumak isteyenlere tavsiye olunur.
Meltem Arıkanın okuduğum ilk kitabı.
Ana konu "insanlığın kötülük yoluyla kendini her dönem, her yüzyıl tekrarladığı."
Kısacası tarihin tekerrürden ibaret olduğu.
Kurgu farklı olmaya çalışılırken biraz sapmış bence.
Okuyup değerlendirmek size kalmış!
İyi okumalar
Sevgi'yle :)
Meltem Arıkan’ı daha önce “ve...veya...belki” kitabıyla tanıdım. Bence değerinin az bilindiği bir yazar her kitabında farklı bir konuyu o kadar ustaca anlatıyor ki hayran kalmamak elde değil... psikolojik tahlilleri de bence oldukça başarılıydı.
Meltem Arıkan ile tanışma kitabım ve yazarın bu ilk kitabını okuyalı seneler geçmiş, bulunca tekrar okumak istedim. O zamanlar hissettiklerim ile şimdiki hissettiklerim,düşündüklerim çok farklı oldu .Insan yaş aldıkça daha başka şeyler aliyor aynı kitabı okusada. Yazarın her kitabı beni çok etkiliyor doyamıyorum onun kaleminden dökülenleri okumaya .
Çok önce nerde okuduğumu hatırlamıyorum ama bir sorusu vardı "Kendi değerimizi hep başkaları biçsin istiyoruz neden?"Gerçekten neden ?...
.
Gerçek nedir ?Çıkış değişimde mi ? Aynılığı reklendirmekte midir?...
.
.
Bir psikiyatri kliniğinde geçen, birbirinden farklı kişilerin,karakterlerin olduğu bir roman. Hepsi de kendilerini bulmaya çalışıyor aslında. Genç psikiyatrist Eylül'ün yardımı ile ve de Eylül'ün kendini sorgulaması...Farklı insanların hikayelerini bir araya getirerek pek çok kesim adına farklı sorular yöneltiyor Meltem Arıkan. Yaşamı ve özellikle kadınların iç dünyasını psikolojik etkenler ışığında sorguluyor, sorgulatıyor.... .
Acaba dediği gibi Kadının amacı bulmak değil belkide yanlızca aramak. Hayal kırıklarından böyle kaçacağına inanmak ....
.
Yazarın üslubu su misali akıp gitti. Bir günde bitirdim. Erkek-kadın ilişkilerini çok büyük bir titizlikle, ayrıntıyla anlatmış. Beden Biliyor romanını her okur okumalı, okumayan kalmamalı. Fakat şunu da söyleme ihtiyacı duydum; bu kitap her yaş kesimine uygun değil, +18 yaş olan okurların okuması uygun olur bence. Kitapta yaş sınırına değinilmemiş ama en uygun yaş sınırının +18 yaş olduğunu düşünüyorum.
Bir anne niye kızına mitolojik bir tanrı olan fahişe İnanna'nın adını koyar ki. Hikayenin saçmalığı burada başladı zaten. Yazık İnanna'da kendini Tanrıça hissederek ruhsal bunalımlarla dolu bir hayat yaşamaya mahkum hissediyor.
Toprak ile tanışıyor. Toprak da özgür ruhlu biri. Aşk başlayınca tanrılar, tanrıçalar da ayaklanıyor gök yarılıyor, dünya sallanıyor:)))) Ben aşık olduğumda hiç böyle olmadı. Biz aşık olunca midemizde kelebekler uçar, hayalperest bir ruh haline gireriz, mutluluktan uçarız. Demek tanrıça olunca iş değişiyor.:)))
Sonra Toprak kıskanmayı öğreniyor, sahte arkadaşlıklar su yüzüne çıkıyor, bir tiyatro sahneye koymak için çalışmaya başlıyorlar ve insan varoluşunu reddederek kadın erkek varoluşu vardır diye tiyatroda sevişme sahnesini sergileyerek varoluşa nokta koyuyorlar. Takdire şayan bir eser sahneye koydular.:((
Bayıldım.
Yorumuma bakmayın, elime aldığım kitabı bitirmeden bırakamamak gibi bir huyum var. Yoksa gereksiz, vakit kaybı. İki puan da zahmet vermiş yazmış diye.
Sevgiyle kalın.
2004 yılında ensest,taciz tecavüz konusunu cesurca ele aldığı için yasaklanan bir kitap Yeter Tenimi Acıtmayın! Nadir de olsa Adelet yerini buluyor ve tekrar biz okuyucularla buluşuyor ve Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve Ifade Özgürlüğü Ödülünü alıyor. . Meltem Arıkan cesur,dobra bir yazar .Şiddet görmüş, tecavüze, tacize uğramış hayatlarında travma yaşamış dört kadının diğer kadınları hatta erkekleri bile yaşama bağlamasını anlatıyor kitap bize.Evet romandaki kahramanlar belki hayal ürünü fakat olaylar gerçek! Birileri bu kitabın içeriğinden çok rahatsızlık duymuş "kitapta yer alan yazıların halkın ar ve hayâ duygularını incittiği, cinsi arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı olduğu" için toplatılmış.
Benim için ;kalemiyle ilk defa tanıştığım yazarımız Meltem Arıkan ‘ın “ Tek Bildikleri Aşktı” kitabı öncelikle kitabın isminin ilgimi çekmesiyle buluştuğum kitaplardan biri oldu.Kitap ile ilgili bir ön araştırma yapmak istediğim de de okuyan kişi sayısının 4 olması benim kitabı okuma isteğimi artırdı ve ilk yorumu yapan kişi ben olayım istedim:)
Kitap kesinlikle bir anlatı biçiminde yazılmış ve kitabın kahramanı edebiyat eleştirmeni İnci Tanır ın yaşadığı hayatın kendi içe dönüşünün itiraflarını anlatmasıyla birlikte “gerçek” in gerçekten gerçek olup olmadığını sorguluyor sorgulattırıyor.
Kitabı okurken her paragraf başında yazarımızın çok sık
“-itiraf ediyorum “ diye başlaması
Okuma şevkimi biraz kırsada itiraflarının bende dikkat çekmesi okumaya devam etmemi sağladı.
Bir kadın olarak da benzer olaylar ve yaşanılan tecrübelerin ortak paydada buluşması aşkı ve ilişkileri sorgulayan bir yanımla ruhumda yaptığım yolculuk kitabı bana keyifli okumayı ve bitirmeyi nasip etti.
Neyin kurgu ,neyin gerçek olduğu, geçmiş , gelecek, şimdiki yaşadığımız an ve karşınızda ;
Tek Bildikleri Aşktı !
Ben sevdim darısı merak edenlerin başına ! İyi okumalar...
“Kesinlikle her genç kadının okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum... Aslında hepimizin derinlerde yatan travmaları var , önemli olan bunları kabullenerek hayata devam edebilmemiz.”
"Her gün yağmalanan kadın bedenleri çorak toprağa dönünce 'yeter' çığlıkları da çoraklığın çatlaklarında kaybolup gidiyor. Ellemenin kişiliksizliğinde kuruyan bedenler, nasıl olup da daha sonra çocuklarına dokunabilirler ki? Bedenler, çorak topraklar, çığlıklar ve dokunulmamanın açlığıyla tenleri yaralı büyüyen çocuklar.. Hepimiz böyle
#okudumbitti.
Şimdi bitirdim hemen yorum yazıyorum. Sıcagı sıcagına yorum yapmadığım zaman aklımdan gecenleri tam sözlere aktaramıyorum,gerçi şuan bu kitabı nasıl sözcüklere aktaracağım bilemiyorum. Yazarın şuana kadar okuduğum kitaplarından çok farklı bir tarz ile karşılaştım. Kitap fantastik, yaratıcı farklı bir tarzda yazılmıştı. Ama ana kahramanlar tabiki yine kadındı buda yazarın vazgeçilmez bir imzası. Şimdi gelelim kitaba aklım darmadağın, 2 farklı anlatım vardı kitabın içerinde. Birinci anlatım yazarın kitabı yazma anlarındaki notlarıydı. Diger anlatım kitabın oluşumundaki kurgu ve hikayesiydi.
Yazarımız insanları sevmiyor diyeceğim ama bu yargı olur, yanlış olur. Çünkü hemen hemen her kitabında insanlıgı eleştiriyor. Her cagını, bir türlü degişmediğini ve asla da degiştirilemeyecegini düşünüyor. Aslında çogu zaman bende çok düşünürüm insanlıgı geldiğimiz en eski çagdan beri. Yaşadıgımız illüzyon ve bir ğün biteceğine inanmak isterdim küçükken. Çünkü kurgusu berbat bir yaşamın içerisindeyiz.
Bu aslında yazarımızın son romanı ben sıralamayla okumadığım için ismi dikkatimi ilk çekenleri alıp okudum. Ama şunu net diyebilirim okumadıgım bir kaç kitabı olmasına ragmen bu kitabında yazarımız da farklı bir bakış açısına geçiş yaparak yazmaya başlamış olmalı. Kitaptaki fantastik dünya çok çok derin, anlatımı ise çok yalın.diger kitaplarında anlaşılmak isteyen yazarımız bu kitapta anlaşılmak istememiş. İnşallah fantastik tarzta yazacagı son kitap ile kalmaz devamı gelir. Okumak isteyenlere tavsiyemdir.