Annelikle birlikte bir kadın bir ağaca dönüşür.Altında gölgelenilen, yaprakların hafif bir rüzgârdaki ahenkli hışırtısıyla sükûn ve ferahlık bulunan bir ağaca..
Annelik, bütün kuramların tek celsede çöküşüne şahitlik etmek, bütün o formülleri sıfırla çarpmak gibiydi.Hiçbir şey bana o kocaman sıfırın öğrettiklerini öğretemedi.
Güneş tutulması olmadan bakmıyoruz göğe.Hâlbuki güneş her akşam farklı bir şölenle batıyor,her sabah farklı bir tablo çiziyor semaya.Görünmez bir el o tabloya "unique" mührü basıyor ama bir ressamın dergisinde yüz binlerce dolara satılmadığı sürece haberimiz bile olmuyor.Hâlbuki "Göğe bakmaz mısınız,onu nasıl da sütunsuz atakta tutarız?"(Kaf/6) buyuruluyor.
"Kimse kimsenin rakibi değil,yolumuz özgün,geçişimiz özgün,gücümüz özgün,yarın rûz-i mahşerde hesabımız özgün ve imtihanlarımız imkânlarımızla orantılı.Bize kimse böyle kıymet vermedi.Bu ne kıymet vermektir Ya Hakîm,Ya Rahman,Ya Rahîm!"