Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mete K. Kaynar

Türkiye'nin 1950'li Yılları yazarı
Yazar
Derleyen
8.8/10
27 Kişi
106
Okunma
11
Beğeni
2.896
Görüntülenme

En Yeni Mete K. Kaynar Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Mete K. Kaynar sözleri ve alıntılarını, en yeni Mete K. Kaynar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşçi sınıfının, yoksul ve az topraklı köylülerin vs. durumunda Kurtuluş Savaşı öncesine göre ne gibi değişiklikler oldu? Geleneksel mülk sahibi sınıflara hiç dokunuldu mu? Geniş emekçi sınıfların kaderi nasıl ve ne kadar değişti?
Sayfa 191 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Milli Mücadele, tam olarak bir "devleti ayağa kaldırma mücadelesi"ydi. Elbette devleti, bağımsızlığı korumak önemsiz değildir; ama bu işi yapanlar yine kutsal devletin sahipleriydi. Ortada antiemperyalist bir bilinç ve mücadele yoktu. O tür niyetleri olanlar da etkisizleştirildi. Eğer gerçekten öyle bir hareket olsaydı, Mustafa Suphi ve on dört yoldaşı hunharca, utanmazsa katledilir miydi?
Sayfa 190 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Reklam
Bana sorarsan asıl sömürgecilik nedir diye, "bilincin sömürgeleşmesi" derim. Aslında "ideolojik yabancılaşma" bilincin körleşmesi demek. Realiteden kopmak, ayağın yere basmıyor oluşu demek. Bu daha baştan tahlil yapma, anlama, bilince çıkarma yeteneğinin zaafa uğraması demek. Kendi gerçekliğine başkalarının gözüyle bakmak demek.
Sayfa 171 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Yeniçeriliğin kaldırılmasından sonra, Bektaşiliğin devletle bağı koparılacak, Bektaşilik tasfiye edilecek, onun yerine adım adım Nakşilik geçecek. Oraya cetveli koyup Fettullah Gülen'e kadar bir çizgi çekebiliriz belki de.
Sayfa 164 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Tüm iktidarlar, tüm egemenlik sistemleri her zaman bir şanlı geçmişe ihtiyaç duyarlar. Çoğunlukla şanlı geçmiş dedikleri de bir efsanedir; geriye doğru peydahlanmış ideolojik bir kurgudur. Öyle bir geçmişin mutlaka yaşanmış olması gerekmez.
Sayfa 147 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
68 Baharı'nın sorun ettiği iki şeyden biri kapitalizm, diğeri de Sovyet sisteminin eleştirisiydi. Fakat şöyle bir şey var; insanlar 1968'i bir öğrenci hareketi olarak biliyor. Bu doğru değil. 68 Baharı'nda on milyon işçi bir ay grev yaptı. Kapitalizm tarihinde böyle bir şey yok. Fabrikalar işçiler tarafından işgal edilmişti.
Sayfa 96 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Reklam
Sizinle benim aramda ne fark var biliyor musunuz? Siz, size ne puan getirecekse onu yazmaya çalışıyorsunuz; ben ne ilgimi çektiyse, neyi merak ettiysem onu yazdım, yazıyorum. İşte entelektüelle aydın arasındaki fark da budur.
Sayfa 68 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Recep ağa sana bir soru soracağım. Sen akıllı adamsın. Fakat Demokrat Parti'lisin bu nasıl oluyor, bunların nesini beğeniyorsun? "Bak oğlum" dedi. "Ben doğma büyüme İzmirliyim. Benim çocukluğumdan, gençliğimden beri İsmet Paşa buraya en az on kere gelmiştir. Uzaktan bile yüzünü görmedim. Fakat Adnan Menderes ilk geldiğinde elini sıktım," dedi.
Sayfa 59 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Gerçekten de Türkiye toplumsal yapısında "entel" bir küfür, bir aşağılama ifadesi olarak kullanılır. Entelektüel halka uzaktır. Halka uzaktır çünkü muhaliftir. Muhaliftir çünkü görevi, bu kişiler tarafından üretilen yarım yamalak doğrulara, basmakalıp klişelere, daha doğrusu resmi ideolojiye, müesses nizama karşı tetikte durmaktır.
Sayfa 28 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Tıpkı Şili, Uruguay ve Arjantin'de yaşanan askerî müdahaleler gibi 12 Eylül de, piyasa ekonomisi ve baskıcı taktiklerin bileşimiyle ekonomiyi, toplumu, devleti, siyaseti, ideolojik ve kültürel alanı yeniden yapılandıran bir darbeyi hayata geçirmişti:
326 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.