Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mete K. Kaynar

Türkiye'nin 1950'li Yılları yazarı
Yazar
Derleyen
8.8/10
27 Kişi
106
Okunma
11
Beğeni
2.913
Görüntülenme

En Eski Mete K. Kaynar Gönderileri

En Eski Mete K. Kaynar kitaplarını, en eski Mete K. Kaynar sözleri ve alıntılarını, en eski Mete K. Kaynar yazarlarını, en eski Mete K. Kaynar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okullarda verilen eğitim, ideolojik bağımlılığı ve yabancılaşmayı yeniden ve yeniden üretiyor.
Sayfa 283 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kapasitesini tehlikeye atmadan bugün ihtiyaçlarına cevap veren bir kalkınmadır.
Sayfa 339 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
Reklam
Önemli olan husus şu; Marx'ın düşüncesi hızla bir dogmaya dönüştürülüyor. Marksizm de yabancılaştırılıyor, devrimci-eleştirel özünden arındırılıyor. Resmi ideoloji haline gelen bir şeyin devrimciliği kalır mı?
Sayfa 360 - İletişim Yayınları, Röportaj; Mete Kaan KaynarKitabı okudu
487 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fikret Başkaya, benim entelektüel gelişimime, sol düşünceye revizyonist bir bakış açısıyla bakmama, alternatif tarihçiliği sayesinde resmi ideolojiyi sorgulamama vesile olmuş, bu ülkenin yetiştirmiş olduğu en önemli entelektüellerdendir. Bugün maalesef benim jenerasyonumun ve sonradan gelen genç arkadaşların siyasi ideolojilerinin kısır bir
Türkiye'nin Lanetlisi: Bir Muhalif
Türkiye'nin Lanetlisi: Bir MuhalifMete K. Kaynar · İletişim Yayınları · 20214 okunma
Tek Parti Rejimi Gökten İnme Emek ve Sermaye İlişkisi:
1946’da sosyalist partileri ve onların öncülüğünde kurulan sendikaları kapatarak kısa süreli bağımsız-mücadeleci sendikacılık parantezini zorla sona erdiren CHP iktidarı, 1947 başlarında Sendikalar Kanunu’nu çıkararak ve bu zeminde kendi vesayeti altında sendikalar kurulmasını sağlayarak, emek alanında zordan hegemonyaya doğru bir geçişi denemişti. Önce yasaklarla, ardından aşırı uçları ezerek yaratılan ortamda CHP ilgili bürosu aracılığıyla, işçilerin hâmîsi olma, onları komünistlere ve demokratlara kaptırmama uğraşını bu kez devletin zor aygıtlarının yanı sıra ideolojik ve politik faaliyetlerle, iknaya dayalı olarak yürütmeye yöneldi. Daha doğrusu zor aygıtları komünistlere, hegemonik pratikler ise demokratlara (DP yanlıları) karşı bir koruma sağlamak için kullanıldı.
CHP’nin iktidardan halkın oyuyla düşmüş olması halk kitlelerinin politik bilinçlenmesinin ilk etkin belirtisi, otoriter, tepeden inme devlet şekline karşı ilk direniş” olarak okunacak olursa, bu direnişte işçi sınıfının da yeri olduğunu görmek ve bu direnişin anlamı, biçimi ve kanallarını anlamaya çalışmak, işçi sınıfının tarihsel oluşumunu kavramak için önem kazanır.
Geri133
336 öğeden 331 ile 336 arasındakiler gösteriliyor.