1960 yılında doğan Mira Meksi eserleri ve çevirileriyle ülkesinde çokça sevilen yazarlar arasında anılıyor. Fransa ve Latin Amerika’dan yaptığı çevirilerle de adından söz ettiren Meksi, Gabriel Garcia Marquez’in eserlerini Arnavutçaya kazandıran isim olarak da tanınıyor. Tiran Üniversitesi’nde Fransız filolojisi eğitimi alan Meksi’nin kitapları birçok farklı dile tercüme edildi ve Agatha Christie’nin Kutusu ile bu serüvendeki sıradaki adım Türkiye oldu.
Mira Meksi’nin Türkçedeki ilk kitabıymış “Agatha Christie’nin Kutusu.”
İstanbul ve Arnavutluk arasında seyreden yolculuk; diplomat Mithat Bey ve Nineta arasındaki aşka odaklanırken, pek çok siyasi olayı da arka perdede yansıtarak ilerler.
Bir aşk romanı gibi düşünülse de, Arnavutluk başta olmak üzere Balkanlarda yaşananlar, siyasi ve toplumsal gerilim, ülkelerin tarihi gibi konular metni çok daha çekici kılar.
“Agatha Christie” olur da gizem, sır perdesi olmaz mı hiç?
Okur sağlam bir gözlemci dedektife dönüşür satır aralarında ve sürekli sorular sorarak çevirir sayfaları…Temposundan ödün vermez eser.
İstanbul’un havasını soluyan, Pera’da nefeslenen Mithat Bey, Pera Palas’tan İstanbul’u seyrederken büyüleyici bir serüvenin ortasında buluverir kendini.
Bilmecelerin ve ipuçlarının seyrinde sona ulaşmak isteyenler okumalı.
@ketebeyayın
.
“ Ne yazık ki senin düşmanların her gün arıyorlar! Atina ve Belgrad'daki durumlar çok ciddileşti . En kötüsü de senin kendi kralın Zogu. Seni sırtından vurabilir.”
.
“Sevdiğimiz gözlerin ışığında yaşadığımız günlerin hayatımızın tek beyaz günleri oldugunu anlıyorum...”
Çağdaş Arnavut edebiyatının son dönemlerde öne çıkan önemli yazarlarından Mira Meksi edebi alanda ulusal ve uluslararası saygın ödüllere layık görüşmüş bir isim. Eserlerinden bazıları prestijli yabancı yayınevleri tarafından bir çok dile çevrilmiş ve yayınlanmış.
Öykü ve roman türünde mevcut olan eserlerinin haricinde Arnavut edebiyatına kazandırmış olduğu bir çok çeviri eser de mevcut. Özellikle Nobel ödüllü Gabriel Garcia Marquez’in eserlerini Arnavutçaya çevirmesiyle tanınmış.
Türkçeye çevrilen ilk romanında aşk, ihanet ve cinayetin kol kola gezindiği muazzam bir gizem sarmalıyla okurunu sarmalıyor okurunu.
Arka fonda Arnavutluk’un siyasi arenada bir asırdır süregelen sorunları ve Balkan Devletleri ‘nin çekişmelerini okuyoruz.
Dönem edebiyatının en önemli isimlerinden Şemsettin Sami’nin yeğeni Arnavut diplomat Mithat Bey ile tiyatro oyuncusu Nineta’nın hem bir rüyaya hem de dehşetli bir kabusa benzeyen aşklarına şahitlik eden satırlar edebiyat dünyasına ismini altın harflerle yazdırmış pek çok ismi de bağrında taşıyor.
#aleksandradumasfils ‘in “La Dame aux camélias “a selam verip #sirconandoyle ve #pierreloti ile hasbihal edip cinayetin esrarını çözen Agatha Christie ile macera dolu bir okuma yolculuğuna yelken açacaksınız.
Okuyucusunu metne ustaca dahil eden yazar harika bir alegorik sorguyla da zihinleri meşgul ediyor. Aşkı cömertçe armağan eden “büyüleyici şehir” İstanbul’da, rüyaların şehrini yaşamak mı, yoksa şehrin rüyasını yaşamak mı daha eftal?
Agatha Christie’nin Kutusu / Mira Meksi
Çağdaş Arnavut edebiyatının önemli isimlerinden bol ödüllü yazar Mira Meksi’nin dilimize çevrili ilk eseri. Aşk, cinayet ve gizem tarihi bir arka plana eşlik ediyor, kurguyla gerçek iç içe.
Kitabın gündeminde bir ucuyla da İstanbul’a uzanan Arnavutluk merkezli Balkan siyaseti var. Arnavut bir diplomat