Benim şair ve yazarları değerlendirirken bir ölçüm vardı: Bir şairin ya da yazarın yalnızca aynı ideolojiyi paylaşanlarca büyük kabul görmesi; onun büyüklüğüne yeterli kanıt değildi.
Şunu yüreklilikle söyleyebilirim: Ben müslümanlığımı Necip Fazıl’a, düşünce ve şiirimi Sezai Karakoç’a, entellektüelliğimi de Nuri Pakdil’e borçluydum, desem yalan olmazdı.