Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed Salih Ekinci

Muhammed Salih EkinciMedrese Eğitiminde Yenilik yazarı
Yazar
8.7/10
5 Kişi
43
Okunma
11
Beğeni
1.420
Görüntülenme

Muhammed Salih Ekinci Gönderileri

Muhammed Salih Ekinci kitaplarını, Muhammed Salih Ekinci sözleri ve alıntılarını, Muhammed Salih Ekinci yazarlarını, Muhammed Salih Ekinci yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
360 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
İslam Tarihinin İlk Tartışmaları Üzerine
İslam tarihindeki en tartışılan konuları (ilk halifeler dönemini) çeşitli temel kaynaklardan sunması ve duygusallığa girmemesini takdire değer buldum. Katılmadığı kaynaklarda da sebepleriyle beraber notlar düşmüş. Kitap tarihin yanı sıra İslam tarihi, İslam hukuku, siyaset felsefesi ve hadis metodu yönünden de ipuçları ortaya koyuyor. 1 puanı da acizane katılmadığım görüşleri için (aşırı hüsnüzan ve birkaç konu) kırdım. Fazlaca yazım yanlışı ve ifade sorunu vardı ancak sonraki baskılarda düzeltildiğini tahmin ediyorum.
Sahabe Dönemi
Sahabe DönemiMuhammed Salih Ekinci · Yasin Yayınevi · 201012 okunma
"Ebu Derdâ'dan (r.anh) nakledildiğine göre Allah Rasulü'ne ﷺ sorulur: "Kişiyi fakih kılan ilmin sınırı nedir?" Allah Rasûlü cevaben şöyle buyurur: "Her kim ümmetim için, dinine dair kırk hadis ezberleyip, aktarırsa Allah onu fakih olarak hasreder. Ben de kıyamet günü kendisine şefaatçi ve şahit olurum."
Reklam
Sünnet, ne Peygamber'den ﷺ sadır olan Kur'an gibi ilahî kelamdan ne de Peygamber'den ﷺ varid olan kendisine ait sözlerden ibarettir. Bilakis sünnet, her iki çeşit kelamın yani ilahî kelam ile Peygamber sözlerinin delalet ettiği hususlardan ibarettir.
Hak ve hakikat sahipsiz değildir. Nitekim Cenab-ı Hakk son ve ebedî olmasını irade ettiği bu dini, sünneti de kapsayacak şekilde bütün yönleriyle kendi garantisi altına aldığını bildirmiştir..
Reklam
Müslümanın hakkında hüsnü zan etmekte hataya düşmek, ona dil uzatarak isabet etmekten daha güvenilirdir.
Batı, şüphe dalgasını müslümanlar arasında yaymak için İslam dünyasında birtakım uzantılar edinmeye çalıştı. Bu kimselerin üniversite ve enstitülerde ilmî faaliyetlerde bulunan özellikle de İslam'ı araştıran ve ilimlerli kimselerden olmasını tercih etti. İslam ülkelerinde üniversitelerde yer alan doktor vb. unvanlı bazı akademisyenleri bu Şüpheleri yaymak için istihdam ettiler. Bu kimseler, batı kafasıyla düşünmekte ve çalışmalarında batılı tezleri eksen almaktadırlar. Onların seslerini duyurmakta ve sözlerini papağanlar gibi tekrarlayıp durmaktadırlar.
Batı, müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak için değişik yollara başvurmuştur. Bunların en çirkin olanları ; Batının, dinin esasları, sabiteleri ve teşri kaynaklarına dair ileri sürdüğü şüphe ve tereddütlerdir
bu iki zaaf (dünya sevgisi ve ölüm korkusu) müslümanların bu gün düçâr olduğu çöküş, gerileme, zillet ve bayağılığın başlıca nedenidir.
Reklam
Tarih, hicri ikinci asırdan sonra İslam'a mensup hiçbir fert veya topluluğun Nebevî Sünneti terketmeyi savunduğunu kaydetmiş değildir. Hicrî ikinci asırda bunu savunanlara gelince, onlar varlıklarını sürdüremeyip tarihte kalmışlardır. Yaklaşık on bir asır boyunca durum bu şekilde devam etmiştir. Ancak daha sonra zaman değişmiş, Müslümanların devleti ve hakimiyeti gitmiş, sömürge ve köleleştirme dönemi gelip çatmıştır. Sömürgeciler İslam'ın dinamiklerini ortadan kaldırmak için habis fikirlerini yaymaya başlamıştır. İşte bu sırada Irak bölgesinde Sünneti terketmeye çağıran bazı kimseler zuhur etmiştir.
Sayfa 428Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.