Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed Taki Zehtabi

Muhammed Taki Zehtabiİran Türklerinin Eski Tarihi yazarı
Yazar
9.0/10
2 Kişi
6
Okunma
1
Beğeni
351
Görüntülenme

Muhammed Taki Zehtabi Gönderileri

Muhammed Taki Zehtabi kitaplarını, Muhammed Taki Zehtabi sözleri ve alıntılarını, Muhammed Taki Zehtabi yazarlarını, Muhammed Taki Zehtabi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Su deyibdir mene evvelde anam ab ki yox, Yuxu öyretdi uşaqlıqda mene xab ki,yox. Ilk defe ki, çörek verdi mene, nan demedi, Ezelinde mene duzdane, nemekdan demedi. Anam exter demeyibdir mene ullduz deyib o, Su donanda demeyib yexdi bala,buz deyib o. Qar deyib,berf demeyib,dest demeyib,el deyib o, Mene heç vaxt biya söylemeyib gel deyib o. Yaxşı
Atıl-Batıl töreni: Yılın son Çarşamba günü kadınlar, özellikle de evlenme eşiğinde olan kızlar aldıkları yeni su testileriyle su getirmek için pınar başına gider, kendileriyle birazcık yeşermiş olan buğday, makas, sürme ve ayna gütürür, orada aynaya ve ya suya bakıp gözlerine sürme çeker, tırnaklarını keser, saçlarını tarar, yeşillikleri makas ile suya doğrar ve su arkını bu yandan o yana bir kaç kez atlayarak şöyle söylerler: Atıl-Batıl Çarşamba Bahtım açıl Çarşamba Suyun başı bizimdir Çakmak taşı sizindir...
Reklam
Nadara: Bu bayramla ilgili Azerbaycanlılar içinde oldukça geniş yayılan görenek ve törenlerden biri de yılın son Çarşambasının akşamı yüksek yerde, damda, tepe üstünde ve ya kalabalık yerde alevli ateş yakmak törenidir. Bu tören bitmekte olan yılı coşkuyla uğurlamak ve yeni yılı mutlulukla karşılamak ve ona hazırlık yapmak gibidir.
“Bizim dedelerimizin önceki mezhebi ateşe tapmaktı ve bu mezhebi kuranlar Midyalılar olmuştur. Sonra Midya’nın büyük düşünürü Zora Aster (Zerdüşt) bu mezhepte derin düzeltmeler gerçekleştirdi...Hz. Zerdüşt Doğu’nun büyük düşünürlerinden biri ve aynı zamanda Midya milletinin unutulmaz onurlarından sayılır. Bu büyük düşünür insanlık toplumunun derin reformcularından olmuştur... Hz. Zerdüşt’ün kalıcı baş eseri olan Avesta, insanlığın yüksek düşüncesinden kaynaklanmış olan bir yapıttır.”Yakındoğu bölgesine ilk kez gelen Aryalarla Asiyani halklar arasında uzun süreli çarpışmalar ve savaşlar olmuştur. Bu uzun süreli savaşlar sırasında, her iki halkın içinde dünya ünlüsü kahramanlık destanları meydana gelmiştir. Bu destanların kahramanları Avesta kitabına, daha sonra da Şehname ve Kutadgu Bilig gibi kitaplara yansımıştır. Hem Fars, hem de Türk halkının bu dönemlerde yaratılmış olan kahramanlık destanlarındaki kahramanlarının çoğunun adı Gatlar ve Avesta’nın başka bölümlerinde geçmiştir. Zaten Şehname’de de Fars kahramanları ile Türk kahramanları arasında geçen olaylar anlatılır. Demek ki, Türk ve Fars halklarının kahramanlık destanlarının bir çoğu Med devletinin kuruluş yıllarındaki olayları ve şahsiyetlerinden, hem de Eşkaniler dönemi olaylarından kaynaklanmıştır.
Elamların ister yerli krallık sülaleleri, isterse genel Elam sülaleleri dönemlerinde yapılmış tapınaklarda daha çok kadın tanrı adıyla karşılaşıyoruz. Bu da en eski dönemlerden Türk ellerinde kadına ve anneye olan saygıyla ilgilidir. Elam eyaletlerinin her birinin kendine özgü anne tanrıları vardı, hatta bunlar çıplak kadın şeklinde betimlenirlerdi. Bu çeşitli anne tanrıları Elamlar içinde giderek Nene adında tek bir anne tanrıya çevrildi. Lullubiler içinde de tanrıların en yücesi ve güçlüsü olan Nene’yi görmekteyiz
Çeşitli bilginler Hz. Zerdüşt’ün doğduğu yeri Urmu, ya Şiz (Genzak, bugünkü Taht-i Süleyman, yani Azergüşnesb ateş tapınağının yerleştiği yer), ve ya Muğan-Savalan, ya da Rey (Tahran’ın güneyinde) gösterseler de bu yerlerin hepsi, o zaman, Azerbaycan toprakları olmuştur.
Reklam
D.Ö.4-2. bin yıllıklarda Orta Asya’dan olan eklemeli dilli halklar içinde köpeğin kutsallığı (avcılığın öneminden dolayı) ve ölüyü kuşların önüne atmak bir gelenek olmuştur.
Parslar Medleri yenip onların çağcıl uygarlığını benimsedikten sonra onun kalıntılarını yok etmiş ve ya unutturarak onun gitgide aradan kalkmasına ve yer altında kalmasına neden olmuştur.
“Çok eski dönemlerde toplum sınıflarının sayısı ikiydi: savaşçı sınıfı, ekinciler ve çobanlar sınıfı. Sonraki asırlarda ruhaniler ve esnaf da bu tabakalara eklendi. Medlerin bir boyu olan Mugların ruhani katmanını oluşturmaklarında hiçbir kuşku yoktur. Zaten Med devleti mugların makamını pekiştirmiştir. Mugların mezhebi Medlerin resmi mezhebi olmuştur.”129 Med topluluğunda, sonralar Parslara da geçtiği gibi, Kara adlı sosyal katman ve ya öbek de olmuştur. Kara Med halkının serbest kişilerinden oluşan silahlı ve savaşan kişilere denilirdi (bugün Azerbaycan Türklerinin içinde Kara cemaat, Kara yaka gibi deyimler kullanılmaktadır). Kara sınıfından olan her kişi bir savaşçı ve aynı zamanda çiftçi olarak köy topluluğu üyesi sayılırdı.
Darius’un kitabelerinde Zerdüşt tanrısı Ahura Mazda adının geçmesine karşın, Parsların Zerdüşt dini Medlerin Zerdüşt dininden çok ayrımlıydı. Akamenit kralları resmi olarak Zerdüşt dinini kabul etmemiş, hatta Darius Berdiya’yı öldürdükten sonra, bu günü ‘mug öldürmek’ günü adlandırmıştır. Ancak Akamenitlerin tek bir dine gereksinim duydukları için, yavaş yavaş Medlerin Zerdüştçülüğü ile Parsların dini, birleşip zamanla ayrımlar ortadan kalkmıştır.
Reklam
Kiaksar İskitleri siyaset meydanından çıkardıktan sonra (D.Ö.625) tarihte ilk kez olarak orduyu resmi biçime sokmuş, onu silahlarına göre bölümlere ayırmış, savaş haritası çizip ona göre düşmanlarıyla savaşmıştır.
Medlerin 127 yıl egemenliği zamanı bölge milletleri milli hukuka malik olmuşlardır. Örn. bu dönemde Parslar kendi dillerini geliştirmiş ve ilk kez kendi dillerinde taş yazıtlar yazdırmışlardır. Med kralı Astiak kendi güveyi Sepitame (mugların büyüğü) ve bir kaç büyük mug aracılığıyla tek bir Zerdüşt dini yaratarak, küçük Zerdüşt dinlerine son vermek istemişti. Kendi dini liderlikleri ve kısmen mevki ve maddi gelirlerini tehlikede gören ayan ve elitlerin çoğu (Med ayan-elitleri genellikle hem el ve bölge büyüğü, hem de o el ve bölgenin dini lideri olurdu), özellikle de Harpak, Astiak’a karşı ve düşman olmuştu ve kuşkusuz öteki Med ayan ve elitleri tarafından da desteklenmişti.
Bütün o devirki Orta Asya’dan olan halklar gibi, İskitler (Sakalar) de doğa güçlerine inanırlardı, yani Şamanist idiler. Bu durum bütün eklemeli dilli halkların ilk yaşam aşamalarına özgü olan ve onların milli kökünü gösteren etkenlerden biridir. bu halkların hepsi, özellikle de Sakalar kendi Şamanlık inançlarından dolayı hiçbir tapınakları olmamıştı.
Manna halkı, hükümeti ve uygarlığı Med halkı, hükümeti ve uygarlığından daha eski olmuş, onun temel taşlarını oluşturmuştur. Ayrıca bu uygarlığın yaratıldığı diyar Zerdüştçülüğün ve ilk asıl Avesta’nın yaratıldığı ülke olmuştur. Avesta’ya bu denli değer veren, onu tercüme edip göklere kaldıran ve onu Fars eseri gibi gösterenler niçin Avesta’nın ilk başta yaratıldığında Manna halkı içinde ve o halkın dilinde yaratıldığını, asırlar boyu birçok olay başından geçtikten sonra, Sasaniler dönemi Pars diline çevrildiğini göstermiyorlar?!
Zeve ve Hasanlı’dan bulunan kap kacaktaki tasvirler Mannaların tanrıları (putları) ve dini düşünceleri ile ilgili bilgiler veriyor. Onlar bölgemizin başka eski halkları gibi, puta tapan ve Şamanist olmuşlardır, onların puta tapmaları Hurriler, Urartular, Guttiler ve Lullubilerinkine yakın olmuştur Hurrilerin şaşırtıcı şeytan-yarı insan-yarı hayvan şekilleri, şaşırtıcı kanatlı hayvan resimleri, aslan başı, şahin ve kartal kanatlı şekillerle ilgili düşünceler, kuşkusuz onların komşusu Mannalarda da olmuştur. Bunların hepsi ilkel dini-hurafeci düşünceleri anlatan resimlerdir. Zerdüşt dini de Manna-Azerbaycan topraklarında bundan bir, iki asır sonra meydana gelmiştir. Bu dinin rüşeymleri ve ilk temelleri bahsettiğimiz yüz yıllıklarda, Manna elleri ve beylikleri içinde yaratılmağa başlamıştır. Manna’da olan küçük beyliklerin kralı, hem siyasi, hem de dini lider olmuştur.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.