Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Münir Muhammed Gadban

Münir Muhammed GadbanNebevi Hareket Metodu (2 Cilt Takım) yazarı
Yazar
9.0/10
47 Kişi
260
Okunma
31
Beğeni
3.504
Görüntülenme

Öne Çıkan Münir Muhammed Gadban Gönderileri

Öne Çıkan Münir Muhammed Gadban kitaplarını, öne çıkan Münir Muhammed Gadban sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Münir Muhammed Gadban yazarlarını, öne çıkan Münir Muhammed Gadban yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama zamanımızda mescid, içinde sadece namaz kılınan bir eve dönüşmüştür.
Sayfa 215 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
Selef-i salih, namazdan gayrı herhangi bir amelin terkini küfür olarak görmemişlerdir. Abdullah b. Şefîk: " Ashab-ı Nebî (s. a. v.) namaz haricinde herhangi bir amelin terkini küfür olarak görmezlerdi. " demiştir.
Sayfa 177 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bunlar Kur'an'ı düşünmezler mi? Yoksa kalpleri mi kilitlidir?" | Muhammed Suresi 24. Ayet Meali
Hz. Muhammed (s.a.v)
"Ben ve yetimin kefili cennette şu iki parmağım gibi (yanyana) olacağız. "
"Allah'ım, gücümün yetersizliğini, düşüncemin azlığını ve insanlara karşı umursamazlığımı Sana şikayet ediyorum. Ey rahmet edenlerin en merhametlisi! Sen ezilenlerin Rabbisin, Sen Rabbimsin, beni kime havale ediyorsun? Uzaklarda beni asık suratla karşılayanlara mı yoksa durumumu kendisine devrettiğin bir düşmana mı? Eğer üzerimde Senin gazabın yoksa umursayacak değilim fakat Senin lütfun beni kapsayacak kadar geniştir. Üzerime gazabını indirmenden ve şiddetli kızgınlığının benim üzerime olmasından, kendisiyle karanlıklara nur saçtığın, dünya ve ahiret işlerini ıslah ettiğin yüzünün nuruna sığınırım. Rızana nail olana kadar Sana yakaracağım. Senden başka kimsenin gücü, kuvveti ve kudreti yoktur." Rasulullah (sav), Taif
"Bir davetçi, rızkını kazanmak için bizzat gayret etmeli ve alnının teriyle kazandığı ile yaşamalıdır. Alın teri dökmek bir şereftir ve helal dairesinde kalındığı sürece işin cinsinin ne olup olmadığı pek de önemli değildir. İnsanların nazarında hor-hakir görülen bir iş Allah'ın katında pek değerli olabilir."
Reklam
Yeryüzünde Allah'ın şeriatını hâkim kılmak isteyen Müslümanların, her şeyden önce ve her şeyden fazla üzerine titremeleri gereken hususlar, akidenin selameti ve safların birliği - dirliğidir.
Sayfa 407 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
Ebû Bekr şöyle dedi: "İmdi! Her kim Muhammed'e tapıyor idiyse bilsin ki Muhammed öldü. Her kim de Allah'a tapıyor idiyse bilsin ki Allah Hayy'dır/diridir ve asla ölmez."
Sayfa 402 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
" Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir?..." (Âl-i İmrân, 160)
Sayfa 370 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
İmam Ahmed'in rivayeti ise şöyledir: " Resûlullah (s. a. v.) ile Ebû Bekr'in Medine'ye girdikleri günden daha nurlu, daha güzel bir gün asla görmedim. "
Sayfa 210 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla: " Elif Lâm Mîm. İnsanlar (sadece) "iman ettik" demeleriyle bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sanıverdiler? Andolsun ki, onlardan evvelkileri de imtihan ettik, elbette Allah, sadık olanları da yalancı olanları da bilir [onları ayıklayacaktır] ." (el- Ankebût, 1-3)
Sayfa 104 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
Bir hikmete göre İslam, inanca işaret olarak "iman" kelimesini seçmiştir. İman, akıl ve kalpte yerleşerek, kuvvetli bir bağ ile fikri vicdana bağlar. İman ne donuk bir fikri kanaat meselesi, ne de aklî kanaatten oluşan boş duygular manzumesidir. İman, iki yönün de birbirinden ayırdedilmeyecek bir şekilde tam olarak birleşmesidir.
... Öyleyse, Kureyşlilerin kendilerine göre garip olan bazı belirtileri görmeleri, inananların sadece kendi içlerinde kapalı kalıp, putlarına zarar vermedikleri sürece onları kızdırmıyordu. Onlara göre, din sadece kalpte inanç ve tapmakta ibadet olarak kaldığı, hayata müdahale etmediği sürece, herkes istediği gibi Allah’a ibadet etmekte serbesttir. Egemen güçlerle, İslâm’ı sadece vicdanda inanç ve mescitte ibadet sanan müslümanlardan bazı dindarlar arasında görmüş olduğumuz uyumun sırrını buradan anlıyoruz. Bu kimseler İslâm’ı toplumsal hayatlarına sokmadıkları için, tağutlar kendilerinden korkmamaktadırlar.
Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Hiçbir nefis, (kendisi için takdir edilen) rızkına ve eceline tastamam ulaşmayıncaya kadar ölmez. Allah'tan korkun ve rızkınızı güzel [helal] yollardan arayın..."
"...İçinizden kimi dünyayı istiyor, (yine) içinizden kimi ahireti diliyor(du.)..." (Âl-i İmrân, 152)
Sayfa 289 - Ravza YayınlarıKitabı okudu
475 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.