Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murat Yıldırım

Murat YıldırımSavaşçı Yeşil yazarı
Yazar
7.4/10
41 Kişi
167
Okunma
4
Beğeni
4.583
Görüntülenme

Murat Yıldırım Sözleri ve Alıntıları

Murat Yıldırım sözleri ve alıntılarını, Murat Yıldırım kitap alıntılarını, Murat Yıldırım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Örgüt bir karar alıyor. Daha önceleri kadınları dağa almıyorlardı, artık kadınları dağa götürmeye karar veriyorlar. Babam bu haberi alınca çok seviniyor. "Hepsinin kellesini alacağım" dedi.
Bu soru bize çok soruluyor: Yeşil yaşıyor mu? Bilmiyorum. Bize, "Gidin, öldüğünü söyleyip nüfustan sildirin" diyenler bile oldu. Niye gideyim? Ben babamın öldüğünü görmedim. Öldüğünü bilmiyorum. Birisi gelip bize yaşadığına veya öldüğüne dair bir bilgi vermedi.
Reklam
Bu insanların ailelerine de bakın lütfen. Hepsinin oğlu avukat, doktor, mühendis. Biz okuyamadık. Kardeşim Nevzat'ı Kıbrıs'a gönderdik okusun diye, elli defa haber geldi: "Kardeşinin Kıbrıs'ta olduğunu öğrenmişler." İki tane ekip gitti Kıbrıs'a, Nevzat'ı vurmaya. Kardeşim Nevzat, okulu yarım bırakıp dönmek zorunda kaldı. Bunlar da devlete hizmet etmiş, bunlar da kahraman, elini kolunu sallaya sallaya geziyorlar. Biz "Kahramanız" diye de gezmiyoruz ama PKK sadece bizi öldürmeye geliyor. "PKK'ya şu kadar zarar verdik" diye anlatıyorlar. Bunlara kimse neden bir şey yapmıyor? Niye bizim peşimizde dolaşıyorlar? Niye biz mahkemeye gittiğimizde PKK'lı sol örgütler gelip slogan atıyorlar? Cezaevinde benim üzerine pusula atıyorlar, pisliklerini atıyorlar. Niye ben Ulucanlar Cezaevine gittiğimde neredeyse cezaevini yıkacak hale geliyorlar? Söylesinler, bugüne kadar ne bedel ödemişler!
Babamın, Hüseyin Velioğlu ile irtibatı olup olmadığını bilmiyorum. Fakat Hizbullah'a karşı hiçbir şey yapmadığını çok iyi biliyorum. Yeşil, herkese terörle mücadelede nasıl faydalanırım diye bakan biriydi. Eğer terörle mücadelede Hizbullah'ın faydasını göreceğini düşünmüşse faydalanmıştır. Yeşil'in kriteri budur. Bir kişi, bir grup devletin menfaatlerine yarayacaksa onlarla çalışır; yok devletin menfaatine bir kazanç olmayacaksa çalışmaz. Öyleyse şu soruyu sormak lazım: Hizbullah'ın bugünü kadar yaptıkları göz önüne alındığında, devletin faydasına olacak şeyler var mı, yok mu? Evet, var. Bunu herkes biliyor. Bizim söylememize gerek yok. PKK bir ara devletle çatışmayı bıraktı, Hizbullah ile çatışıyordu. PKK, Hizbullah için "Hizbul-kontra" diyordu.
Eğer bizim devletimizin başbakanı ise iyi de olsa kötü de olsa saygı duyarız.
Sedat Peker diyor ki; "Yeşil beni öldürecek". "Telefonda konuştum kendisiyle, aramızda bir problem yok, ben Allah'tan başka kimseden korkmam" filan demiş. O zamanlar, kimin aradığını bilmiyorum. Babama dediler ki, "Sedat Peker ile bir sorunun var mı?" Babamın söylediği şuydu: "Bu çocuğu destekleyip bu hale getirdiler, şimdi başlarına bela oldu. Gözden çıkartmışlar. Beni musallat edip vurdurtmak istiyorlar." Babamın Sedat Peker'le işi olmaz. Çakışacakları her hangi bir nokta da yok. Çizgileri ayrı, felsefesi tamamen farklı.
Reklam
Yeşil
Ülkücüyüm ama belli bir konuma geldikten sonra öyle Ülkü Ocaklarına filan gidip gelmeyi düşünmedim. Elazığ'da benden habersiz bir şey olmuyordu ama, oraya gidersem prestij kaybederdim. Yani benim çok az, sınırlı kişilerle irtibatım oldu. Gerçekte benimkisi, parti ve dernekten uzak bir düşünüş.
Türkiye, tarihinden aldığı mirasla, bu coğrafyanın en güçlü devletidir. En güçlü devlet olduğu için zayıflatılmaya çalışılan devletlerin başında gelmektedir. Bu yüzden terörle, ayrılıkçı hareketlerle, toplumsal çatışmalarla her zaman gizli ve açık operasyonların hedefindedir. Hem içten, hem dıştan bōlücü hareketlerin saldırılarına maruz kalmaktadır. Bu durumda Türkiye, hem dostuna güven verecek, hem de düşmanını korkutacak kadar güçlü olmak zorundadır.
Babam bölgede değilse ve orada bir çatışma çıkmışsa, babamın arkadaşları telsizden bilerek yanlış haber geçirirdi. "Yeşil geldi, şuraya intikal ediyor", "Yeşil, terörist gruba yaklaştı”, "Yeşil, destek için bölgeye ulaştı" falan diye birbirleriyle konuşuyorlar. Teröristler, bizim komutanların telsizlerini dinliyorlar. Yeşil ismini duyunca hemen geri kaçıyorlar, dağılıyorlar. Onların en çok korktuğu isim Yeşil.
“Vatana hizmet gönüllülük değil, mecburiyet arz eder.”
Sayfa 100 - timaş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Düşünebiliyor musunuz; teröristler Aktütün'e saldırıyor,15-16 askerimiz şehit oluyor, bütün millet olarak ayaklanıyoruz, yas ediyoruz. Yüreğimize kor düşüyor. Peki, bundan onbeş yıl önce durum neydi? Her gün ama her gün bu kor yüreğimize düşüyordu. PKK, şehirlerarası yollarda barikat kuruyor ve sanki bölgenin hükümeti gibi hareket ediyordu. Sokağa çıkma yasakları, okullara düzenlenen baskınlar, şehit edilen öğretmenlerimiz, yakılan sağlık ocaklarımız... Yeşil böyle bir iklimde ortaya çıktı.
“İnsan yaratılmış en büyük silahtır.”
Sayfa 126 - timaş yayınlarıKitabı okudu
“Savaşta orduyu ilk bırakacak olanlar, paralı askerlerdir.”
Sayfa 100 - timaş yayınlarıKitabı okudu
“Terör örgütünün en büyük silahı propagandasıdır.”
Sayfa 98 - timaş yayınlarıKitabı okudu
“Gerçekler, bir gün elbette ortaya çıkacaktı.”
Sayfa 25 - timaş yayınlarıKitabı okudu
96 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.