Ömer Hayyam cahil müslümanları ne güzel tarif etmiştir:
"Bir elde kadeh, bir elde Kur'an,
Bir helaldir işimiz bir haram,
Şu yarım yamalak dünyada ,
Ne tam kâfiriz, ne tam Müslüman!"
Bir İngiliz sorar:
- Kadınlarınız neden yabancıyla el sıkışmıyor?
Müslüman cevap verir:
- Siz neden Kraliçe Elizabeth'le el sıkışmıyorsunuz?
İngiliz:
- Herkes onunla el sıkışamaz. O bir kraliçe! Sadece bazı belli kişiler .
Müslüman da cevabı verir:
- Bizim kadınlarımız da bizim kraliçemizdir ve helali olmayanlarla el sıkışmazlar .
Hiçbir gece aksatılmadan bir Ramazan boyunca yapılan nice duanın kabul edildiğini görmüşüzdür. Çünkü böyle yapanın Kadir Gecesine isabet edeceği kesindir.
Boşama helal olmakla beraber, "Allah katında helallerin en çirkinidir" ve en son başvurulacak bir çaredir. "Allah sık sık eş değiştiren çeşnici erkeklere ve çeşnici kadınlara lanet eder".
Örtünürken kadının dikkat etmesi gereken hususlar şunlardır:
1- Örtü, yüz ve eller dışında bütün vücudu örtmelidir.
2- Giyilen elbise, vücudun rengini gösterecek şekilde ince, şeffaf olmamalıdır.
3- Kadının giydiği elbise , erkek elbisesi olmamalı ve erkek elbisesine de benzememeli.
4- Örtü dikkatleri üzerine çekecek kadar renkli ve süslü olmamalıdır.
5- Örtüden güzel kokular gelmemeli.
6- Giyilen örtü, vücudun hatlarını gösterecek şekilde dar olmamalıdır.
Ey müslüman kadınlar! İnancınız ve İslamınız ne güzel ki, namazı kılıyorsunuz sevap alıyorsunuz. Özür hallerinde Allah'ın emri ile namazı terkediyorsunuz, bu hallerde Allah'ın namaz kılmayın emrine itaat ettiğinizden yine sevap alıyorsunuz...
Şimdi soruyorum: Bu dinin sahibi kim? Biz değil miyiz? Yoksa dine sahip çıkıp yükseltmeleri için Marslılar'ı mı bekliyoruz?
Bu dinin sancağını kim taşıyacak? Ona kim destek verecek? Bizler, olmamız gereken yerde miyiz?