Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Suphi

Mustafa SuphiBir Yaşamın Güncesi yazarı
Yazar
4.8/10
6 Kişi
28
Okunma
3
Beğeni
1.027
Görüntülenme

Mustafa Suphi Sözleri ve Alıntıları

Mustafa Suphi sözleri ve alıntılarını, Mustafa Suphi kitap alıntılarını, Mustafa Suphi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öyle okuyorumla iş bitmiyor işte... Toplumsal yapıyı, olayları, değişimleri anında çözümleyebilecek birikimin olmalı. Küçük burjuva zaaflarından arınmalısın.
Sayfa 64 - E YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Suphi’nin eğitiminin sürdüğü 1890-1910 yıllarında Osmanlı toplumunun ve Avrupa’nın genel siyasal havası özetle şöyledir: Osmanlı İmparatorluğu 1876 yılından beri Padişah Abdülhamit’in muhaliflere göz açtırmayan baskı ve sansür rejimiyle yönetilmektedir. Osmanlı aydınları II. Abdülhamid tarafından İstanbul’dan uzak yerlere sürülmüş, padişah despotizmine karşı gelişen özgürlük mücadelesi Avrupa başkentlerine ve Makedonya şehirlerine kaymıştır.
Sayfa 12 - 1. baskı - Ocak 2021
Reklam
Ağrı'da, Koçgiri, Dersim ve Zilan' da binlercesi kılıçtan geçirilmiş, top tüfek mermisi altında yok olmuşlardı. Ama canlı edebiyatı, müziği ve insanlarıyla yine ayaktaydı Kürtler.
Sayfa 39 - E YayınlarıKitabı okudu
Kürtçe türküleri anlamıyordu ama söylenenleri seziyor, duyumsuyordu. Yüzyıllardır hırpalanmış, yağmalanmış, katledilmiş bir ulusun türküleri de böyle Yanık elbette.
Sayfa 39 - E YayınlarıKitabı okudu
Ölüm ne soğuk bir kelime...
Sayfa 24 - Felis YayınlarıKitabı okudu
Bir çocuk doğar doğmaz bir parça sütle sıcakça bir kundaktan başkasını istemez fakat yavaş yavaş muhtelif gıdalar, elbiseler, oyuncaklar birer ihtiyaç halini alır. Cemiyetler de bu çocuğa benzer. Medenileştikçe ihtiyaçları artar ve ihtiyaçları arttıkça medenileşir. Ve sanılır ki bu ihtiyaçlar arttıkça insanlar hayata daha çok bağlılık hissederler, onun için daha çok çalışırlar. Bedbaht o ırklardır ki ki emellerini yakın bir ufkun ötesine ulaştırmıyorlar ve yaşamak için bir avuç meyveden, Güneş'e karşı uyumak için bir duvar dibinden başka şey aramıyorlar. Bu ırkların, istifade edemedikleri topraktan mahrumiyetleri pek uzak değildir.
Sayfa 43 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“İnkılaplar, insanlardaki ihtiyaçların yavaş yavaş olgunlaşmasıyla gerçekleşir.”
"Ne güzel çocuk olmak"
Sayfa 27 - Felis YayınlarıKitabı okudu
Sosyal-Darwinizm taraftarı burjuva sosyologların Batı’nın üstün, sömürge halkların “aşağı ırklar” değerlendirmelerini kabul edilemez bulmuş; “Gariptir ki Darwinizm nüfuzuyla ortaya bir kanun demeyelim fakat bir şibh-i kanun (kanun benzeri) çıkarılmıştır: Hallerinden daha yüksek bir terbiye kabiliyetinde olmayanlar izmihlale (yok olma) mahkûmdurlar... Fakat Amerika otoktonlarının ve Afrika siyahîlerinin daha yüksek bir terbiyeye müsait olmadıkları neden sabit oldu?” diye yazarak bu tür ırkçı yaklaşımları reddetmiştir.
Sayfa 17 - 1. baskı - Ocak 2021
Sevgiliyle kuru bir ekmeği paylaşmak, karanfilli çıplak odalarda, soğuğa aldırmadan sonsuzca sevişmek... Yaşama acı, mutluluk dolu anlar yüklemek...
Sayfa 36 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türklüğün İstikametleri makalesinde Mustafa Suphi, Türkçülük ve ulusçuluk anlayışını özenle ayırmakta; ezilen Osmanlı kimliği altındaki Türk ulusunun yeni bir kimlikle ortaya çıkmasını desteklemekte, ancak yeni ve millî bir kimlikle ortaya çıkan “Türk”ün diğer milletlerle bir düşmanlık içinde olmaması, barışçı ve kucaklayıcı bir tutum içinde bulunması gereğinin altını çizmektedir. Nitekim yoksa “Turan’mı” diye sorarken, İttihatçıların tehcir felâketleri ile başlayan ve Orta Asya’ya, Turan’a varan emperyal hayallerine katılmadığını açıkça belirtmektedir. Mustafa Suphi’nin İttihat ve Terakki ile yollarını ayırıp, Millî Meşrutiyet Fırkası kuruluşuna katıldığı tarihler de bu döneme rastlamaktadır.
Sayfa 25 - 1. baskı - Ocak 2021
Emperyalist İngiltere
Mustafa Suphi sömürgeci devletlerin kurduğu sistemin, yalnız hammadde ve mamul mal sirkülasyonundan –dolaşımından- ibaret olmadığını, malî sermayenin de devreye girdiğini belirtmiş ve İngiltere örneğini vermiştir: “İngiltere şu anda eğer az bir zaman için bile olsa ürettiği mallarını satacak yer bulamazsa; demirler altında ezilir, iplik yumakları içinde boğulur... Sonra bu ticaretten sağladığı büyük altın yığınlarını hazinelerde saklamak asrın geldiği bu noktada uygun bir usul değildir. Onları da kullanmak, onları da ticari sirkülâsyona sokmak zorundadır. Bu suretle yalnız mal değil, para ticareti için yeni yerler bularak, yeni sömürge topraklarına ihtiyaç duyacaktır...”
Sayfa 24 - 1. baskı - Ocak 2021
4 Eylül 1908’de Londra’dan Servet-i Fünûn gazetesine gönderdiği ilk yazılarından biri olan “Bütçeyi Hazırlayan Yürütme Gücü” başlıklı yazısında artık parlamentolu bir hayata başlayan Türkiye’de, Meclis’in işlevini sorgulayarak şöyle yazmıştır: “Yıllardan beri sıkıntıdan sıkıntıya düşen milletin yoksulluk ve yokluğu tarif edilemez bir durumda. Bu zaman içinde sahipsiz kalan hükümet gemisi ise yıkık ve perişan. Millet geçinecek ekmeği zor buluyor. Oysa evi demek olan bu geminin; fırtınalara uğraya uğraya, hasta ve ağır bedenini sığdan sığa, kayadan kayaya çarpa çarpa kırılan kaburgalarını tazelemek, yırtılan yelkenlerini yamamak gerek. Birkaç haftaya kadar parlamentomuz toplanacak, özgürlüğe susamış, vatanına hizmet edebilmek için çoktandır fırsat aramış olan birçok insan bir araya gelecek…”
Sayfa 19 - 1. baskı - Ocak 2021
Sanki üstü karla örtülü bir toprak parçası gidiyordu. Bugün her şey beyazdı. Ağaçlar, damlar, yollar... Ve ölüm beyazdı.
Sayfa 122 - Felis YayınlarıKitabı okudu
Bütün insanlar ölecek.. Yeter ki geride kötü şeyler bırakmasın.
Sayfa 119 - Felis YayınlarıKitabı okudu
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.