Aşk öyle bir senfoniydi ki bütün notalar damarlarımda dolaşıyordu. Aşk öyle güzel bir ateşti ki pervanelerin onun etrafında dönerken yanmaktan neden mutluluk duyduklarını şimdi daha iyi anlıyordum.
İnsan açtığı kapıların ardında gördüklerinden sonra başka kapıları açamıyordu korkudan. Oysa kapalı olan kapılar da yaşanacak olan felaketin önüne geçemiyordu çoğu zaman. Biz de buna “KADER” diyorduk.
Herkese merhabalar...
Sizlere çok severek okuduğum bir kitap ile geldim.
Kitap bir mahalle ortamı olunca hele de çocukluk zamanları geçince beni aldı taaaa uzaklara götürdü.
Hem içerik, hem anlatım hem de yaşanılanlar ile bize o duyguyu veriyor.
Yalnızca kapak konusunda daha farklı olabilirdi diyebilirim.
Komşuluk ne güzel şeydi biz küçükken o
Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olan yazar sadece öğreten değil aynı zamanda üreten olmuş.
Eşinin ihanetine uğrayan Mısra'nın soğuk bir kış gününde anahtarı kapı kilidine sokmuş eşikte beklerken bizi önce üniversite yıllarına sonra da lise son sınıfa götürüyor.
Aşkın, kıskançlığın, ihtirasın ve ihanetin işlendiği romanda duygular samimi bir şekilde anlatılmış.
Mısra'ya söyleyin bir daha birisiyle birliktelik kurmasın.
Şimdi bu kitap Mahalle hikayesi desem hemen aklınıza Aşk, Entrika, Kaos üçlemeli o kurgular gelir. Ama hayır, İnsanlar Kötüydü Çocukluğuma Sığındım, bizim çocukluğumuzun 'gerçek' mahalle hikayesi. Ama dikkatinizi cımbızla çekerim, sıradan hikaye değil. Bu hikayede hangi kapıyı çalarsanız çalın, farklı farklı kadın ve adam örnekleri göreceksiniz. Tıpkı yazarın şu sözleri gibi:
"Birbirine denk olmayan evlerin içinde yaşayanlar da birbirine denk olmuyormuş."
Az önce balkona çıkıp bizim dar sokağa baktım. Hanımlar halı yıkarken gündelik perişanlıklarına anlatıyor, Diğer yandan çocukların Suyla oynamasına bağırıyorlardı. Işte Mahalle hikayesi de böyle, her pencerenin ardında mutlu aile yok. Yazının başında söylediğim gibi mahalledeki eril cinsiyetler kendi alt karakter kategorisine sahip Zira kadınlarda öyle. Bana en ilginç gelen temizlik hastası olan kadındı. Kimsenin Neden bunu yapıyorsun, diye sormadığı o kadın. Meğer kadın Vicdan temizliği yapıyormuş.
Hikaye küçük Pınar'ın bakışıyla anlatılsa da her yerden dram, #psikolojik sorunlar fışkırıyordu. Ama son bombayı Pınar patlattı ve bana da esi anılarımı hatırlatarak ponçik kalbimi kırdı. Efendim bazı geçiş kısımlarında bölme olmadığı için bir puan kırdım Çünkü kafam karıştı. 9 puan vererek dehşet ve ibretle bu hikayeyi tavsiye ediyorum.