Aşk bir şem-i ilâhîdir benim pervânesi
Şevk bir zincirdir gönlüm anın divânesi
Aşk,ilahi bir mumdur-ışıktır-ben de onun pervanesiyim.Şevk ise bir zincirdir ki gönlüm onun divanesidir.
Meşhurdur ki fısk ile olmaz cihân harâb
Eyler anı müdahâne-i âlimân harâb
Herkes bilir ki cihan kulların günahları ile yıkılmaz.Cihanı,âlimlerin dalkavukluğunun yıkacağını herkes bilir.
Milliyeti nisyân ederek her işimizde
Efkâr-ı firenge tebâiyyet yeni çıktı
Her işimizde milliyetimizi unutarak,batılı fikirlere körü körüne bağlılık da yeni çıktı.
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
...Kendine hoşça bak,dikkatlice bir bak;sen,âlemin özüsün,varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
N’olaydı sihr bileydim ki hicre doymak için
Yüreğimi yüreğin gibi seng-i hare kılam
Ayrılığa dayanabilmek için keşke sihir bilseydim
Bari yüreğimi seninki gibi mermerden yapardım
O gül endâm bir al şâle bürünsün yürüsün
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün
Boyu bir gül fidanını andıran o güzel, bir kırmızı şala bürünüp yürüsün de şalının ucu arkasından gönlüm gibi sürünsün
Lebini âl ile öpmüş ola mı peymâne
İçeyim ölmez isem kanını kâne kâne
İçki kadehi bir hile ile sakın senin dudağını öpmüş olmasın, eğer öyleyse onun kanını içeyim de görsün
Güllü dîbâ giydin amma korkarım azâr eder
Nâzeninim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni
Ey nazlı yârim,üzerinde gül resimleri bulunan ipek bir elbise giydin ama,korkarım ki bu elbisedeki güllerin dikenlerinin gölgesi seni incitir.
Hayâlin tahtıdır şu virâne gönlüm
Îmaret kıl ki sultan menzilidir
Şu yıkık gönlüm, senin hayalinin tahtıdır, onu yakıp yıkma. Onu bakımlı kıl çünkü o sultanın konaklama yeridir.