Bu, bir manga çizgi roman biçiminde çizilmiş lezbiyen olmanın nasıl bir şey olduğundan ziyade, yazarın akıl hastalığıyla ilgili kişisel ve devam eden deneyiminin bir hikayesidir. Depresyona, yeme bozukluklarına, kesmeye ve daha fazlasına değiniyor. Erotik değil. Benim için, kitap daha çok acıma duygusuna sahip ve yazarın ilk cinsel deneyimi bir kez gerçekleştiğinde aydınlanmaların yaşandığı samimi bir itiraf ve bu, seksin hiç de çekicileştirilmemesi bakımından benzersiz.
Çıplak sahneler grafik olmayan bir şekilde resmedilmiştir, ancak içindeki hikaye ham ve savunmasızdır. Bu, bir okuyucunun ilgili olabileceği veya olmayabileceği içsel mücadelelerin derin bir ifşası.
Kendi deneyimlerime göre, hayatımdaki pek çok insanın bir tür zayıflatıcı zihinsel yapıya sahip olduğu bir noktaya geliyorum. kendim de dahil olmak üzere hastalık, aşırı depresyon veya anksiyeteden şizofreniye kadar. Bir noktada iç çatışmalarla mücadele etmeyen veya savaşmayan insanları bulmak neredeyse daha şaşırtıcı. Beyin kimyası kesinlikle bir faktör ve ben de uzanıp yazara sarılmak istedim. İşleri tamamen kendi başına halletmesini izlerken çok fazla empati hissettim.
Özellikle kaygı, depresyon ve diğer akıl hastalığı sorunlarınız konusunda kendinizi yalnız hissediyorsanız okumanızı tavsiye ederim.
