Ebu Bekr Necmüddîn Abdullah b. Muhammed b. Şâhâver el-Esedî er-Râzî 573/1177’de Rey şehrinde doğmuştur. Daha ziyade, “süt anne” ve “mürebbî” anlamına gelen “Dâye” lakabıyla tanınan müellif, Kübreviyye tarikatına intisap etmiş bir mutasavvıftır. Moğol istilâsının yoğun bir şekilde hissedildiği bir dönemde İslam dünyasının birçok bölgesinde irşad faaliyetlerinde bulunmuş, şaheseri sayılan Mirsadü’l-‘ibâd’ı Selçuklu sultanı Alâaddin Keykubâd’a ithaf etmiştir.
Necmeddîn-i Dâye 599’da (1202) ilim tahsili için Rey’den ayrıldı. Bir yıl Hemedan’da kaldıktan sonra Anadolu’ya hicret etmeyi uygun bulup Erbil ve Diyarbekir yoluyla Anadolu’ya geçti. Malatya’da Halife Nâsır-Lidînillâh’ ın danışmanı Şeyh Şehâbeddin es-Sühreverdî ile tanıştı ve kendisinden Anadolu Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad’a sunulmak üzere bir tavsiye mektubu aldı. 618 Ramazanında (Kasım 1221) Kayseri’ye ulaştı. Ünlü eseri Mirṣâdü’l-ʿibâd’ı 620’de (1223) Sivas’ta Alâeddin Keykubad’a takdim etti. Bu yıllarda bir süre Tebriz’ de ikamet eden Necmeddîn-i Dâye hayatının yaklaşık son otuz yıllık dönemini Bağdat’ta geçirdi. Baḥrü’l-ḥaḳāʾiḳ ve’l-meʿânî adlı tefsirini bu dönemde yazdı. 654’te (1256) burada vefat etti ve Şûnîziyye Kabristanı’ nda Cüneyd-i Bağdâdî ile Serî es-Sakatî’ nin mezarları yanına defnedildi.
Tam adı:
Necmuddin-i Daye veya Ebu Bekr Necmüddîn Abdullah b. Muhammed b. Şâhâver el-Esedî er-Râzî
Bu öyle bir yoldur ki azlıktan başkasıyla yürünmez,
Eğer eksilmedinse o yola adım atılmaz.
Seni bu yolda günde yüz defa öldürseler de,
Orada dökülen kan için kısas istenmez.
.
.
.
.
Sayfa 127 - Dergah Yayınları - 1. Baskı Mayıs 2021
"Bu öyle bir yoldur ki yükü hafiflerden başkası yürüyemez.Eğer eksilmedinse o yola hiç girme. Seni bu yolda günde yüz defa öldürseler de, orada dökülen kanın için kısas talebinde bulunma."
"Bu öyle bir yoldur ki yükü hafiflerden başkası yürüyemez. Eğer eksilmedinse o yola hiç girme. Seni bu yolda günde yüz defa öldürseler de, orada dökülen kanın için kısas talebinde bulunma."