Her şeyin azıyla yetinebilirim.
Uykunun,
Yemeğin
Müziğin,
Hatta bana yarenlik eden şiiirlerin bile, Ama senin azınla yetinemem ben.
Baş edemem.
Telaşlanırım.
İstemesen de kırarım.
Türlü türlü senaryolar kurarım.
Kurarım da
Bir senin için korkarım.
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün ki bayım!..
Büyük bir aşk yamadım
Hayır yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Hayal kurmanın yaratıcı zekayı kamçıladığı da ileri sürmüştür ancak kişi gerçekle hayal arasındaki sınırı bildiği ve kurduğu hayaller gerçek dünyası ile ilişkisini kesmediği sürece...
Kızgınlık ve düşmanca duygular bunlara yol açan kimselere değil de daha az çekinilen kimselere yöneltilirse yer değiştirme türünden bir savunucu davranış ortaya çıkar.
"Sabah seni kimse uyandırmadığında ya da beklemediğinde akşam eve gelişini ve canının istediği her şeyi yaptıgında bunun adına özgürlük mü dersin yalnızlık mı?"
Charles Bukowski
Bazen öyle bir umutsuzluğa düşüyor ki insan,
Eline dünyaları versen umurun da olmaz Çünkü Kırgındır hayata karşı, Kırgındır insanlara etrafında olanlara, Kırgındır yaşamak zorunda kaldıklarına, Elinden bir şey gelmemesine kırgındır, Boşa giden cabalarından, Hayallerinin sürekli yıkılmasından, Hep yanlış anlaşılmaktan yorgundur insan
Benim yanıma sokulman kolay olmayacaktır!.. Uyarırım seni dost!.. Uzun yıllar kendini yetersiz hissetmiş ben, Sana kendini kolayca açamayacaktır... Bütün gücümle tutunacağım maskelerime, Ne kadar sokulursan yakınıma, O denli şiddetli geri iteceğim seni...