Yaşadıklarımız yaşayıp bitiyor mu yoksa izleri her birimizin sırtında sadece bizim ve dikkatli bakanların görebileceği bir kambura mı dönüşüyor yıllar içinde? İşte kambur kamburlarımızdan kurtulmanın hikayesi. Biri bizi tüm kalbiyle, irdelemeden, ayıplamadan dinledikçe anlatır anlatır anlatır hafifleriz ya yani. İşte Şule ve Hakan bir bakım
Herkese Merhaba
Bugün sizlere Nicat Yusif kaleminden #kambur yorumu ile geldim
❀Şule; Ankara'da çocuk gelişimi üzerine lisans eğitimi görmüş ve aynı zamanda yaşadığı şehir Bakü'de kadın ve çocuk sığınma evlerindeki çocuklara psikolojik destek vermektedir. Hikayesi ise; kadının toplumdaki yeri, mahalle baskısı ve ön yargılar sonucu can
Kilit vurduğunuz sırlar ummadığınız an karşınıza çıkabilir ve o an yapabildiğiniz tek şey geçmişinizle yüzleşmek olur. Tıpkı Hakan ve Şule'nin yüzleştiği gibi... Bu yüzleşme bazen korkuları ortaya çıkarır. Bazen de ruhumuzun geçmişte takılı kaldığı yerden kurtulup rahatlamasına vesile olur. Kendi dünyalarımızın hapishanesinde, vazgeçemediğimiz düşünce ve duygularımızın tutsağı olmamamız gerektiğini hatırlatır. Hayata geniş pencerelerden bakmayı öğretir. Bu doğrultuda belki gelecekte aydınlığa kavuşur.
Hakan ve Şule tesadüfen karşılaşırlar ve birbirlerinin hayat hikâyelerini öğrenirler. Ortada Şule'nin yaşadığı ağır bir kayıp ve Hakan'ın saklamaya çalıştığı gerçekler vardır. Ne kadar iyileşilmeye çalışılsa da bu kaybın açtığı yara kolay kolay kabuk bağlamaz. Yıllardır saklanan gerçekler ise bir sır misali elbet açığa çıkar.
Acaba geçmişle yüzleşmeleri sonucu neler olmuştur?
Yazarımızın akıcı bir üslupla karakterlerimizin hayat hikâyelerini kaleme almasını başarılı buldum. Sade bir dille ilerleyiş söz konusu olduğu için verilmek istenen mesajlar net olarak hissediliyordu. Bakış açısını sevdim. Bu nedenle okumanız gerektiğini düşünüyorum. Tavsiye ederim.
KamburNicat Yusuf · Elpis Yayınları · 202220 okunma