Kaderimizi düşüncelerle, duygularla, davranışlarla yoğurur ve şekillendiririz. Kaderinizin "iyi" olmasını istiyorsanız, doğru düşünceleri, doğru duyguları, doğru davranışları benimseyin.
Seçtiğiniz iş ne olursa olsun, ne kadar küçük ya da büyük olursa olsun, ne kadar karmaşık ya da basit olursa olsun, yüzde yüz dikkatle ve sevgiyle kendinizi yaptığınız işe verirseniz başarının gelmesi kaçınılmazdır. Doğal yasadır bu.
Bolluk bilincine sahip insan, hayatında daima yeniye yer açar. Çünkü "evren boşluğu sevmez' prensibini bilir. Elindekileri sımsıkı tutmaya çalışan kişinin içine bir şey konulacak açık avucu olamaz.
Yeni giysi istiyorsanız, önce dolabınızdaki eski elbiseleri boşaltın.
İdeal eş istiyorsanız, önce size doyum vermeyen ilişkinizi bitirin.
Hayatınıza daha çok para girmesini istiyorsanız, önce elinizdeki paraya, biteceği korkusuyla sımsıkı tutunmaktan vazgeçin.
Bu bilinç talep etmekle, şikayet etmekle, yalvarıp yakarmakla oluşmuyor.
Önce istediğiniz şey için boşluk açın ki yeni şey gelecek yer bulsun. Bunun sırrı da ne istiyorsanız önce onu başkalarına vermekte.
İnsan, zihninin efendisi olma sorumluluğunu üstlenmedikçe, dış dünyanın sahte doğruları, propagandaları, korku ve endişeleri; kendi üzerinde hipnotik etki yapar.
Eğer bir düşünce evrensel yasayla uyumluysa sizde rahatlık, huzur ve özgürlük yaratır. İçinizdeki sevgiyi arttırır.
Eğer bir düşünce evrensel yasayla uyumlu değilse sizde katılık, huzursuzluk ve ön yargı yaratır.
İçinizdeki korkuyu arttırır.
Herhangi bir konuda düşüncelerinizin hayatla uyumlu olmadığını bilmek isterseniz sizde yarattığı duygular barometrenizdir. Hayatınızın koşulları bir diğer barometredir. Duygularınız enerjinizin akışı hakkında asla yalan söylemez.
Hayatınızda her şeyi değiştirebilirsiniz.
Her şeyi değiştiren insanlar var.
Az sayıda. Ama evrensel yasayı bilinçlice kullanan insanların sayısı da az.