Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nimet Elif Uluğ

Nimet Elif UluğOsmanlı'da Batıl İtikatlar ve Büyü yazarı
Yazar
10.0/10
4 Kişi
14
Okunma
0
Beğeni
1.259
Görüntülenme

En Eski Nimet Elif Uluğ Sözleri ve Alıntıları

En Eski Nimet Elif Uluğ sözleri ve alıntılarını, en eski Nimet Elif Uluğ kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sıradan insanlar, siyasi veya dini otoriteyle her zaman doğrudan yüzleşemezler. Toplulukların yönetilmesi, hatta yönlendirile-bilmesi için din adamları hurafelerin yayılmasına ve bunların gelenekleşmesine izin vermiş, siyasiler de batıl inançların varlığını sürdürmesine, işlerine geldiği ölçüde göz yummuşlardır.
Diğer bir deyişle, semavî dinlere yeni katılanlar yeni benimsedikleri dinlere, eski itikatlarını da beraberlerinde getirmişlerdir. Toplumu tüm dinamikleriyle inşa ettiğine inanılan geleneğin gücü, dinsel otoriteyle el ele verip batıl itikattan ve hurafeleri dinlerle yoğurmuş, zamanla evrilmiş bir halk dinine varılmıştır.
Reklam
Her dinde altdin grupları olarak ortaya çıkan tarikatlar da, toplumu saran batıl itikatların en önemli sacayaklanndandır.
“kutlu pınar” kültürü
Örneğin, İstanbul ayazmalarının kutsallığına inanan Osmanlı Müslümanlarının inanç dünyasına bu gelenek, aslında Ortodoks Hristiyan kültüründen geçmiştir. Bizans’ta kutsallık atfedilen ve birtakım büyülü veya batıl uygulamaların mekânı olarak kullanılan ayazmalar, Türklerin Orta Asya’dan beraberlerinde getirdikleri “kutlu pınar” kültüne de pek uygun düşmüştür
Semavi dinler ve dindışı inanışlar, çok ilginçtir ki, Osmanlı toplumunda hep aynı ortamlarda uygulanmış, adeta “normal” kabul edilmiştir. İstanbul’daki birçok ayazmanın ya da türbenin büyü yapımında kullanılan mekânlar olması bilindik bir durumdur.
Büyü gibi batıl işlerle uğraşan ve gündelik toplumsal hayatta genellikle falcı ve büyücü denilen kimseler, siyasal ve dini otoritenin yanı sıra gelişmiş ve zamanla sözde “otorite” haline gelmeyi bile başarmışlardır.
Reklam
eldeki bilgiler Osmanlı toplumunda büyü ve büyücülüğün adeta din ve devlet adamları tarafından da desteklendiğini düşündürüyor.
İç içe geçmiş hayatları süresince, Osmanlı toplumunu oluşturan bütün halklar birbirlerinden birçok batıl itikadı ödünç almaktan çekinmemişler, hatta batıl inançlara teslimiyet konusunda adeta birbirleriyle yarışmışlardır.
büyü kardeşliği :)
Müslüman Osmanlı papaz büyüsünden, Hıristiyan Osmanlı ağzı dualı hoca efendinin tükürüğünden, Musevi Osmanlı ise papaz efendinin nefesinden medet umar bir haldedir.
Toplumu tüm dinamikleriyle inşa ettiğine inanılan geleneğin gücü, dinsel otoriteyle el ele vererek, batıl itikatların bir toplumsal baskı ve kontrol aracı olarak kullanılmasına yardım etmiştir.
Reklam
büyü ve sihir gibi çeşitli ritüeller
10. yüzyılda, Türklerin Müslümanlığı kabul edişinden sonra, îslamiyetin bu konudaki kesin yasaklarına rağmen, geçmişteki büyü ve sihir gibi çeşitli ritüeller ve gelenekler, eski İran, Mezopotamya, Mısır ve Anadolu kültüründeki yerel katkılarla da çoğalarak bu çalışmada ele aldığımız döneme kadar süregelmiştir.
Ne güzel anlatmış!
Temelinde, İslamiyet gibi tektanrılı yeni bir dinin yayılmasını önleyemeyen Budist, Manihaist ve Şaman rahipler, eski geleneklerini yaşatmak ve kendi kişisel çıkarlarını korumak amacıyla kendi hurafeleriyle diğer toplumların batıl inançlarını birleştirip bu karışımın üzerine biraz da din sosu katarak, cincilik, üfürükçülük ve büyücülük mesleklerinde “her devrin adamı” olmuşlardır.
Ruhbanlık karizması ve kisvesi altında
Ruhbanlık karizması ve kisvesi altında yarattıkları batıl inanç dünyası sayesinde İslam’ı kabul edenler de ruhban hurafelerinin etkisi altında kalmıştır. Hastalıktan tedavi edebilmekte gösterdikleri bazı rastlantısal başarılar da sözde ruhbanları toplum katında güçlendirmiştir.
Büyüsel atmosfere, İstanbul yatırları ve velileri
Büyüsel atmosfere, İstanbul yatırları ve velileri de sonsuz katkıda bulunurlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi değişik toplum ve dinlere mensup insanların bir arada yaşadığı bir imparatorlukta, büyü uygulamaları da birbirine karışarak yaşamış ve zamanla birine doğru evrilmiştir. Toplumun yeraltı batıl inançtan, yerüstü semavi dinlerinden çok daha etkin bir biçimde insanlığını gizemli bireysel ihtiyaçlarını beslemeyi başarmıştır.
ruhban sınıfına bir nevi kutsallık katar
Tanrı kelamı olarak kabul edilen kutsal metinlerle insanlar arasındaki bağlantının kutsalı anlamaya yönelik gayretinde, tanrı ile kul arasına bu metinleri okuyup anlayabilen bir ruhban sınıfı girer. Bu aracılık görevi, ruhban sınıfına bir nevi kutsallık katar ve bu özellik onları toplumdaki diğer herkesten farklı güç sahibi, bir nevi Süpermen’e dönüştürür.
242 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.