Bu kitapla tanışmam 1yılı aşkın süredir kurduğu harika FelsefeKlubü ile bizi Felsefeye aşık eden SinanPekşen Hocam sayesinde oldu...Çok yeni bir kitap Ekim ayında yayımlanmış ki siteyede yeni eklendi ...ImmanuelKant'ın evinde hayali bir akşam yemeğindeçoğu modern çağ'ın kadın ve erkek filozoflarından oluşan bir grupla Aşk'ı tartışması...Cuma günü bu kitap üzerine 2.bölümünü konuştuk kitap ta grubumuzda Aşk nedir i tartışıyor bakalım benim artık asla inanmadığım bu Aşk ne ola?
Yazarın hayali biçimde bir masa etrafında topladığı tüm filozoflar kendi bakış açılarından bakmış aşk 'a ..
Ve ortaya kiminin şehvet dediği kiminin sevgilinin yerini başka hiç bir şeyin tutmadığı kimininse sadece karşı cinsle sınırlandırılmamalı dediği bir kavram çıkmış..
Tam bir tanımı yapılamasa da felsefenin gölgesinde hayalide olsa filozoflarca tartışıldığını bilmek hoş bir duygu...
Felsefe sevenlerin ve aşka aşık olanların okuyabileceği güzel bir kitap,
Ben bayıldım, akıllara ve yüreklere fırtına ettirebilecek türden bir sohbetti,
Kitapta adı geçen düşünürlerinde farklı düşünceleri olsa hak vermediğim aşk düşünceleri olmadı
Nora Kreft, filozof ve akademisyen; teşekkür kısmında da bahsettiği gibi çocukluğundan beri felsefeye ilgili. Aile dostları olan felsefe profesörü Vittorio’yu on bir yaşında felsefe konuştuğu arkadaşı olarak tanıtıyor. Vittorio’nun mektubunda bahsettiği, filozofların toplanıp tartışmalarda bulunduğu bir kafeden esinlenerek kitabı yazıyor.
Immanuel Kant evinde bir akşam yemeği organize ediyor. Konuklar ise birbirlerinden farklı zamanlarda yaşamış
Augustinus ve ##$##yazarSeolar:i18015.$$#$$ Konu ise elbette aşk.
SpoilerXXX Kitap 10 bölümden oluşuyor. Bu bölümler de aşkın bilgelikle ilişkisi, aşk ve şehvet, insan bir robota aşık olabilir mi gibi konular tartışılıyor. Tartışmalarda ki ifadeleri, geçmişte aşk hakkında düşüncelerine paralellik gösterse de tamamı değil elbette. Mesela finalde Kierkegaard bir flört uygulamasında sürpriz bir isimle eşleşiyor, evet çünkü Sokratesin bir akıllı telefonu var :) Bahsetmeden geçemeyeceğim bir nokta var, yazar dipnot kullanmamış. Onun yerine sayfalara, iki kalp arasına biraz daha kapsamlı metinler serpiştirmiş. Ben çok sevdim.Oldukça keyifliydi, iyi okumalar.