Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Oğuz Dinç
En Yeni Oğuz Dinç Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Oğuz Dinç sözleri ve alıntılarını, en yeni Oğuz Dinç kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"GÜN İZLERİ"
Az ileride iki karganın sokak gösterisi başlıyor, seke seke bir ekmek parçasını kapmaya çalışıyorlar.
"Sakın pes etmeyin kargalar" diyorum,
"sakın pes etmeyin".
Bilmiyorsanız söyleyeyim,"kazanmak tatlı şeydir".
Günlük hayatımızda yaşadığımız senin, benim, bizim, hepimizin yaşamından birer
Gün İzleri; 78 sayfa, 31 öyküden oluşan öykü kitabı. 2005 ila 2014 yılları arasında yazılmış öyküleri, yazarımız Gün İzleri başlığı altında toplayıp, kitap haline getirmiş.
Herkes bir şeye mecbur. Kimisi omzundaki bilgisayara, kimisi çöp kamyonuna, kimisi kitaplara, makalelere, kimisi sanatına, kimisi de kocaman bir cama.
Az ileride iki karganın sokak gösterisi başlıyor, seke seke bir ekmek parçasını kapmaya çalışıyorlar. "Sakın pes etmeyin kargalar," diyorum, "sakın pes etmeyin. Bilmiyorsanız söyleyeyim, kazanmak tatlı şeydir..."
Acılara gerçekten ortak olabilmek ne büyük şeydir.
Kötü günler ince, kara bir zincir gibi bizi birbirimize bağlıyor.
İşte hayatın yeni bir mucizesi; İstanbul' da bir saat ileri yaşamak.
Ve kadınlardan çekinmesi gerektiğini o gün, orada öğreniveriyor.
Hayatta herkes, bilerek, bilmeyerek rolünü oynuyor.
Pişmanlığın yaşı yok. Ne zaman erecek aklım? Altmışımda mı?
Adamla kadın, takı tezgahının karşısına, yerdeki ahşap boyama eşyalara dönüyorlar. Neler neler yapmışlar. Kutular. Sabunluklar. Kapakları oturmayan sevimli takı çekmeceleri. CD rafları. Çiçeklerle, desenlerle süslenmişler. Hepsinde umut. En önemlisi umut değil midir?
Gün İzleri’ndeki öyküler, özellikle kısa öykünün, küçük olaylara büyüteç tutan keskinliğini, mizahını ve ince derinliğini yansıtırken, hayatın hüzünlu komedisi içinde ümit veren, gülümseten kalıcı sahnelerle okuru düşünceye davet ediyor.
Kırılma Noktası; 59 sayfa, Palyaço, Tebligat, Çok Yaşa, Aile Bağları, Biz, Üçümüz, Şapka, Vapurda, Savaş Alanı, Şakacı, Sır başlıkları altında, 2004 ile 2018 yılları arasında yazılmış 10 öyküden oluşuyor.
Hayatta çok mutlu olduğu sanılan ama en mutsuz kişiler palyaçolardır. Başkalarını güldürürken kendileri ağlayan, yalnızlıklarını yüzlerindeki
Oğuz Dinç // Gün İzleri
“Hayatta herkes,bilerek, bilmeyerek rolünü oynuyor.”
#kitaptanalıntı
Kitapta sayfa 54’teki bu alıntı kitabın özeti gibiydi aslında. Hepimize roller çiziliyordu. Ve biz, sadece oynuyorduk. Hangi kitaptan mı bahsediyorum? Oğuz Dinç’in yazmış olduğu “Gün İzleri” adlı ; içerisinde kısa kısa , toplamda otuz bir hikaye barındıran öykü kitabından
Merhabalar
Öykü severleri hemencik yamacima almak istiyorum. Size oyle guzel, oyle anlamli oykuler barindiran bir kitapla geldim ki anlatamam
Yazarımız @oguzdinc_official kaleminden #kırılmanoktası kitabini nasil anlatsam bilmedim simdi....
İlk baktiginizda kitabi elinize aldiginizda aman oyku iste kisacik hemen dedirten fakat tebessumu, huznu, gerginligi, yasam cabasini, endiseleri hissettirirken, hayatin ta kendisi derken hissetmemizi saglayarak okutan oykulr var. Oyku okurken o oykuyu, olayi, yasanmisligi hissetmemiz onemlidir benim icin iste bu kitabimizda her oykude hissediyorsunuz.
Kirilma noktasi gerçekten de hayatimizin, yasantilarimizin, biz insanların kirilma noktalarina deginilmis, ders niteliginde, okuyucuya yon veren oykuler bulunduruyor. Tum okurlar okumali bana hak vermeli bence.
COCUKLAR HAYAL ETTİKLERİ HER SEYİN GERÇEKLEŞECEĞİNİ BİLİR, HAYALLERİNE KOŞAR, HAYELLERİYLE OYNARLAR.
Hayellerimize kosalim dostlar...
Şunu basta soylemeliyim ki iceriginde ki öyküler ciddi anlamda gunluk hayatimizda yasadigimiz evet evet senin, benim, hepimizin yasadigi küçük olaylara deginirken okuyucuyu derin dusuncelere goturup az huzun, az "kendine gel" seklinde dogrultup sonunda gulumsetmesini de unutmayan, akici, sade bir dille okuyucuya oykulere dair mekanlara goturmeyi, her bir oykude yasatmayi basaran bir kalemden oykuler okudum. Bana biraz kisa oykuler gelse de kitap daha fazla sayfali olsaydi da keyif alarak, begenerek okuyacagimdan eminim.
Kaleminiz daim olsun
Kitapla ve keyifle kalin dostlar.
“Hayatta herkes, bilerek, bilmeyerek rolünü oynuyor.”
Eline kitap değmiş her insanın az çok bildiği bir şeydir; Türkiye'de 'Sait Faik hikayeciliği' diye bir tanım vardır. Bireyin toplum içindeki sorunlarına eğilen usta insanların yaşama
biçimlerini, arzularını, tasalarını, korkularını ve sevinçlerini kaleme alır. Daha önce 'Kırılma Noktası' kitabıyla bende de bu hikayeciliğin hissiyatını uyandıran yazar Gün İzleri öyküleriyle bu durumu tescilledi.
Günlük yaşamın küçük izlerini bulabileceğiniz otuz bir öykü ile, gün içindeki hayat koşturması, iş stresi, ilişkiler ve iletişim problemleri gibi gündelik sorunlar ele alınmıştır. Trende ve vapurda insan manzaralarına, bir cam ustasının hayaline, bir lahmacuna sarılmış arabesk şarkılarla anılara, küçük bir çocuğun oltasındaki masumluğa davet ediyor.
Bugün sizlere 58 sayfalık kısa öykülerden oluşan bir kitap ile geldim.10 öyküden oluşan kitapta yazarımız az sayfalara yoğun duyguları işlemeyi çok iyi başarmış ve okuyanın ilgisini diri tutarak gündelik konulara değinmiş. Karakterler ve Olay örgüleri insanı gerçekten içine alıyor ve okuyucuya hem kendini hemde hayatı sorgulatıyor. Özellikle Palyaço ve Aile Bağları hikayeleri ben çok etkiledi.Sosyal medyanın bizleri nasıl körleştirdiğini nasıl hissizlestirdiğini en hüzünlü şekilde ortaya koymuş.Öykü kitabı seviyorsanız bir oturuşta okuyacağınız bir kitap.Sadece betimleme olarak çok detaya girilmiş.Şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.
“Savaşta hep iki taraf var: Savaş ve insan. Ölen her insanla, hepimiz kaybediyoruz; bunu ne zaman anlayacağız? Gerçek barışa ne zaman kavuşacağız?”
‘Kırılma Noktası’ durum hikayeciliği anlayışını hissettiğimiz insana dair on öyküden oluşuyor. Kitabın ismine bayıldım. Sahi, nedir kırılma noktası? Değişim ve dönüşüm anlamına gelir ki; yazar da öyküleriyle okuyucusuna bu deneyimi sunuyor. İnsanoğlunun olgunlaşma ve öğrenme sürecinin bir parçası olarak, bu okuma deneyiminin farkındalığı artıracağını düşünüyorum.
2006-2018 yılları arasında kaleme alınan hikayelerde insanlığın uğradığı deformasyon ve toplumsal konular ağırlıklı olarak işlenmiştir.
‘Palyaço’ hikayesinde dijital duyarsızlığın gelebileceği en kötü noktayı görüyoruz. Koyun can derdinde, kasap et derdinde atasözünün en utanç verici dönemini yaşıyoruz.
‘Tebligat’ hikayesinde kara mizah öğesine ve muhtarlığa bırakılan resmi belgeden duyulan korkuya hak vermemek elde değil.
2006 yılında yazılan ‘Savaş Alanı’ hikayesinde insanoğlunun yıllar içinde hala ilkelliğinin hüküm sürdüğünü okumak ve yüzleşmek en acısıydı. “Çocuklar öldükten sonra savaş nerede, kim haklı, ne önemi var.”
"... ölen bir insanın hayatla bağları olduğunu, İyilikler yapmış, dostluklar kurmuş biri olduğunu duymak iç burkuyor." #alinti
Ne kadar güzel bir alıntı değil mi? Bazen ölen kişi sadece bizim düşmanımız olabilir bazen de milletimizin düşmanı. Bizim için düşmanlık dışında bir anlamı olmasa da onun da bir insan olduğu ve hayatın bir karesinde yer aldığı aşikar.
Bazen bir kelime, bazen bir cümle, bazen bir kıssadan hisse ile fark ederiz senelerdir gözümüzün önünde olanı. Şaşırır kalırız. Bu şaşkınlığimız bunca zaman gözümüzün önünde olanı görmeyisimizer midir yoksa aslında bu kadar basit olanı anlamayısımıza mıdır bilinmez....
Birbirinden güzel ve etkileyici on öykünün yer aldığı #kirilmanoktasi tam da bu duygularla okuyup hafiften burun diregimizi sizlatacak içerikte. #oguzdinc 'in farklı tarihlerde kaleme aldığı öyküler var. Anlatım akıcı, öyküler düşündürücü. Palyaço ve Sır öyküleri 2018 yılında kaleme alınmış. Hala çok güncel konular maalesef.
Okumanızı tavsiye eder, iyi akşamlar dilerim.
Siz öykü kitapları okumayı seviyor musunuz?
#aylakadam