1975 Bingöl doğumlu Şair-yazar Okan Alay, 1996 yılından beri çeşitli liselerde Edebiyat Öğretmenliği ve idarecilik yaptı. Halen Hacettepe Üniversitesi Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi`nde öğretim görevlisi görevine devam etmektedir.
Her gece koğuşlar nasıl daralır, nasıl genişler dünya
Öyle uzakta kalır, tanıdık kokular, bildik yüzler. Öyle ulaşılmaz kalır anne sıcağı,
Babaların çatık kaşları bile sevimli görünür
Yurt pencerelerinden...
Küsme kapı komşu hayat
terk etmeliyiz yarından tezi yok
kopya yüzler, kekeç diller şehrini
akıbet derkenar süsü
yok ülkedir baht dedikleri...
Esirge bizi Tanrım, Kabil içimizde.../ Kabil
Kime gitsem hep kıyısı oldum kendimin
Yok özge bir dünya yıllar kendime akar
Silindi işte her şey evvel ahir bir ömürle
Duruldu şimdi sular ah aşk ölü bir deniz...
Bir masal mekân çocukluk ülkemde
Duvarda tavus, elde tespih
Eteğinde kedi, eşiğinde esmerliğimle anneannem
Herkes kavlince aşktı
Ve bütün bunlara sebep özlemek…
Ah, söze can veren dengbêjdi Filit
Sessizliğin geniş, zamanın yavaş aktığı
Dara Heni’de, Bingöl’de.
Ne kadar ezber ettiysek de kıssaları
Klamlarına nişan olup
Cem olduysak da hürmet ocağına
Revan olamadık
Murad’ın delişmen sularında
Salınan bir yaprak kadar ima olan
Ve kimsenin anlamadığı
Kadim bir dille konuşan Filit’e.
Ey dengbêj Filit;
Şimdi senden şiirler devşirirken hayat
Sesin kalbimize asılı özge bir kilit!
12 öyküden oluşan kitabın yazarı şair, öykü ve roman yazarı bir akademisyen. Özellikle şiirleriyle tanıdığım yazarın öykülerinde de yoğun bir şiirsellik vardı.
Yazar çocukluk yıllarındaki yatılı okul anılarını, gençliğinde etkilendiği öğretmen ve okumaları,üniversite okurken yaşadığı ilginç olayları ve duygulanmalarını konu olarak seçmiş. Öyküleri ne uzun ne de kısa sayılırdı. Öykülerindeki betimlemeler, benzetmeler çok güzeldi. Sanatsal bir dil kullanmıştı. Ne anlattığından çok nasıl anlattığını vurgulayan öykülerdi. Açıkçası şair etkisini yoğun hissetsem de çok hoşuma gitti. Özgünlüğünü yakalayabilmiş öykülerinde.
En çok etkilendiğim öyküleri yatılı okul zamanlarında duygularını iliklerine kadar hissettiği ve hissettirdiği öykülerdi. Ayrıca erken yaşta kaybettiği bir arkadaşıyla ilgili yazdığı öyküsünde de ölüm temasını hem felsefik açıdan hem de duygusal açıdan iyi işlemişti.
Yayınevi çok iyi olmasa da özgün bir öykücü ve iyi öyküler okumak isteyenlere öneririm.
besbelli...
cilvesine kapıldığımız
camlarda nefeslerin buğusuyla
yanılgılar eviymiş
şu şımarık dünya!
#yanılgılarevi s.18
Bu ay #ahdevefa ayı idi benim için. Bu bağlamda yıllardır tanıdığım