Modern tıp, fiziksel vücuda ağırlık verip hastalığın kaynağına ulaşamayınca semptomatik tedaviler, yani hastalığın belirtilerini iyileştiren tedaviler uyguluyor. Hastalığın belirtileri gideriliyor ama hastalığın kendisi lök gibi duruyor.
Ruhsal alanımız üç bölümden oluşur;
✓Üst Bilinç (üst ben): özümüzün döşendiği alandır.
✓Bilinçaltımız (alt ben): Yaşamın bize yüklediği değer ve duyguların alanıdır.
✓Zihin, Bilinç (ben): Oluşturulmuş olan değer ve duyguların komutasında düşüncelerimizi ifade eder.
Düşüncelerimiz ruhumuzun bir yansımasıdır.
Ruh zihin ve vücut ayrılmaz bir bütündür.
"Sen düşünceden ibaretsin gerisi et ve kemik."
Vücudumuzu gereğinden çok sahipleniyoruz ama asıl olan ruhumuz. Vücut, belli bir süre kullanıldıktan sonra teslim edilen bir araç.
Ruhumuz ise bütün sistemi kullanma hakkına sahip bir sürücüdür.
Düşüncenin temel taşı kavramlardır. Kavramlara doğru bir şekilde sahip olmak zorundasınız.
Kuvvetli bir mantığınız yoksa akıllı olma şansını da kaybettiniz demektir.
Hiçbir insan yata yata aklını geliştiremez. Her gün 8 saat aynı işi yapmakla, çeşitli kurnazlıklarla akıl gelişmez.
Gelişi güzel kullanılan akılla elde edilen bilgilere, ne bilgi denebilir ne de bunlara güvenilebilir.