Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Orhan Hülagü

Orhan HülagüFarabi ve İbn Haldun'da Devlet Düşüncesi yazarı
Yazar
Çevirmen
10.0/10
1 Kişi
5
Okunma
1
Beğeni
635
Görüntülenme

Orhan Hülagü Sözleri ve Alıntıları

Orhan Hülagü sözleri ve alıntılarını, Orhan Hülagü kitap alıntılarını, Orhan Hülagü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuvvetliler ile zayıflar arasında kuvvete dayanarak kurulan bu düzen ve teşkilat, herkesin yerini tayin etmektedir. Hukuk da bu tahakkümün, idame, muhalefeti önleme gayesiyle konmuş prensiplerden ibaret, ifadesidir.
Reklam
Devletin kaynağına ait tasnif ve araştırma yapanların bazıları, devlet ile toplumu aynı kabvıl ederek meseleye bakmışlardır ki bu doğru değildir. Çünkü toplum devleti içine alır ama devlet toplumu içine almayabilir. Meselâ bir işgal devleti ile toplumun bütünü arasında bir hâkimiyet ve tâbiiyet münâsebeti, bir otorite bağı bulur, fakat toplum ve devlet burada birbirini tamamlayan bir bütün değildir. Mamafih, devlet deyince kendi toplumun içinde organlaşan tabii bir istikameti anlıyoruz ve devlette aslî olan bu istikamettir. Fakat yine de devlet ile toplumu aynı saymak yanlıştır
Devlet, sosyal bir determinizm sonucu doğmuştur. İnsan gerçeğinden ve onun sosyal gerçeğinden gelen tabii ve zarurî bir olaydır. Fertleri aşan bir esas olduka devlet vardır. J. J. Rousseau buna -genel idare- der"
İ. Haldun'da devletin çökme sebepleri şunlardır
1. Devletin genişliğinden ileri gelen maddî sebepler. 2. Fatih kabilelerin medenî halinden ileri gelen sebepler. 3. Hükümdarlarla, içinden çıktıkları kabile üyeleri arasında fatal olarak meydana gelen uyuşmazlıklar. 4. Askerî vasıflarını kaybetmekten gelen ahlâkî sebepler. 5. İktisadî sebepler. 6. Asıl sosyolojik sebepler. Yani toplumun bağlı olduğu zarurî tekâmül çizgisi.
Ibni Haldun'a göre "savaş, insanlık âleminde mevcut olan tabii birşeydir. Savaştan hâli olan hiçbir ırk, millet, topluluk yoktur. Allah, halkı yarattığı zamandan beri insanlar arasında türlü çatışmalar vâki olagelmiştir. Çatışmada asabiyet duygusu, ön plandadır. Herkes kendi asabiyetinden olanlara arka çıkar. Savaşın kökü insandaki gadap (öfke) duygusudur. Bu duygu, çeşitli sebepleri kullanır. İntikam, kıskanma, rekâbet, devlet gibi, yahut daha yüksek değerier için gadaplanmak olur. Din gibi. Böylece savaş, sebebe ve gayeye göre çeşitlenir.
Reklam
Devletler, milletler gibi basit halden medenî hallere intikâl ederler. Bu durumda kendinden önceki devletlerin kültür ve medeniyet mirasını da kullanırlar. Onları taklid ettikleri olur. Emevîler ve Abbasîler, İranlıların ve Bizans'ın, Selçuklular Abbasîlerin kültürüne ve medeniyetine varis olmuşlardır.