Osman Nuri Küçük Gönderileri
Osman Nuri Küçük kitaplarını, Osman Nuri Küçük sözleri ve alıntılarını, Osman Nuri Küçük yazarlarını, Osman Nuri Küçük yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
PÎR-İ MUHABBET HZ. MEVLÂNÂ'YA İTHAF.
Esrar Dede'nin, Şeyh Galib'in... aziz hatırası önünde eğiliyorum. Şuarâ-yı Mevleviye'nin affına sığınarak karaladığım birkaç beyit ile başlamak isterim.
Ey bahr-ı bîpâyanın meltemini hissettiren Yüce Sultan! Kelimelerimizdeki bentleri kıran mana eri,
Teşbihleri kafiye incisiyle dizen söz cengâveri,
Sayfa 13 - NEFES YAYINLARI ☪ 1. BaskI: Nisan 2016Kitabı okudu
Önsöz
On sekiz yıldır Hz. Mevlânâ'nın düşüncelerini kendi kadrince anlamaya çalışan bir akademisyen olarak şunu ifade etmek isterim. Hz. Mevlânâ'nın eserlerini okur, tetkik edersiniz, bitirdim zannedersiniz. Sonra, ardında yirmi yıllık birikim gerektiren bir tecrübenin son sahnesiyle yaşamınızda karşılaştığınızda, Hz. Mevlânâ'nın ilgili sözünü içinizden tekrar edersiniz. O yüzden ömrünü Mevlânâ'yı anlamaya hasreden ingiliz müsteşrik R. A. Nicholson'un şu sözüne hak vermek gerekir. "Rûmi'yi anlamaya çoğu zaman bir ömür yetmez."
Osman Nuri Küçük
Sayfa 10 - NEFES YAYINLARI ☪ 1. BaskI: Nisan 2016Kitabı okudu
Mevlânâ'nın semâ' için belirlediği düzenli vakitleri yoktu. Hoşa giden, manalı bir ses, Mevlânâ'yı semâ' ettirmeye kafi gelirdi. Sokakta, pazarda, meram bağında, değirmende Konya meydanında semâ' ederdi.Semâ' ile Mevlânâ, adeta zerreden küreye, atomdan gezegenlere kadar tüm evrenin işleyişibe katılımı sembolize etmekteydi.
Allah'a en çok yaklaştıran ibadetin kendisine sorulması üzerine Mevlânâ, “ruhla birlikte kılınan namaz" şeklinde cevap verir.
Karanlık gecede, riyakar samimi olandan ayrılır.
Sultan ona derler ki, kendiliğinden sultan olsun, hazinelerle, askerlerle değil.
Aşk deyince kalem elden düşüyor...
Bu makamda akıllar elden çıkar, kalem buraya vardı mı kırılır, birşey yazamaz olur.
Yapılan her yenilik ve iş “akılcı” yaftası ile takdir edilirken, terk edilen her metot da aynı sifatı taşıyarak ileri sürülmüş olmasına rağmen “akıl dışı” ve “çağ dışı” denilerek terk edilmektedir. Burada eskiyi ve yeniyi bulan aynı akıl olmasına rağmen “akıl dışı”na itilivermek neden kaynaklanıyor?