Sebzeyi yabanda mı buldu sanırsın nevbahar?
Çekti hamsînin içinde nice nice erbaîn!..
Çekmeyince erbaîni rûzgâr,
Ona yüz göstermemiştir nevbahar…
Hüdâyî Hazretleri bu beyitlerinde gönüllere şöyle sesleniyor:
“İlkbahar, o zümrüt yeşili nebâtâtı nereden buldu sanırsın? Bu uğurda hamsîn (yani elli günlük kışın) içinde nice nice erbaîn (yani kırk günlük kara kışın) kahrını çekti.
Dünya,erbaîn çilesini çekmedikçe, ilkbahar yüzünü göstermez!..”
Şeyh Sâdî,çilelerde gizli olan rahmet tecellîsini şöyle ifade eder:
“Öd ağacı tek başına güzel kokamaz.Ancak ateşin üzerine konulunca amber gibi kokmaya başlar.”
Nasıl ki bir yemek,ateş üzerinde pişmeden yenilecek lezzeti kazanamazsa; gönül de ancak çilelerin ocağında pişerek kemâle erişir.
Denizle sahilin birleştiği yerlerde bazı taşlar görürüz.Onlar asırlarca dalgalar tarafından dövüle dövüle pürüzlerinden arınmış,granit gibi de sağlam hâle gelmişlerdir. İşte insanın gönül dünyası da bunun gibidir.Zorluk ve sıkıntılara sabretmek; nefsin hamlıklarının törpülenmesine,mânen kuvvet ve metânet kazanmaya vesîledir. Bu sebeple çileler,onları doğru değerlendirebilen ârif kullar nazarında,insanı olgunlaştıran Rabbânî tecellîlerdir.
Bugün hanımların birinci cihâdı; âilesini, Allâh’ın emrettiği şekilde muhâfaza etmek ve mü’min bir neslin yetişmesi için gayret göstermektir. İkinci cihâdı da, dâimâ nezâket ve zarâfetle İslâm’ın güleryüzünü sergileyebilmektir. Böyle sâliha hanımlar, toplumun gerçek mimarlarıdır.
Bugün hanımların birinci cihâdı; âilesini, Allâh'ın emrettiği şekilde muhafaza etmek ve mü'min bir neslin yetişmesi için gayret göstermektir. İkinci cihâdı da, dâimâ nezâket ve zarâfetle İslâm'ın güleryüzünü sergileyebilmektir. Böyle sâliha hanımlar, toplumun gerçek mimarlarıdır.
Bugün hanımların birinci cihâdı; âilesini, Allâh’ın emrettiği şekilde muhâfaza etmek ve mü’min bir neslin yetişmesi için gayret göstermektir. İkinci cihâdı da, dâimâ nezâket ve zarâfetle İslâm’ın güleryüzünü sergileyebilmektir.
Böyle sâliha hanımlar, toplumun gerçek mimarlarıdır.
Söz vâdisinde Sultan ,Gönül dünyasında Lokman ve her derde derman olmak isteyen bir mü'min, gönlünü Hazret-i Peyygamber'in engin muhabbetiyle doldurmaya gayret etmelidir.