Paul Freedman Sözleri ve Alıntıları
Paul Freedman sözleri ve alıntılarını, Paul Freedman kitap alıntılarını, Paul Freedman en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Baharatların yetiştirildiği yerlerdeki fiyatlar ile Avrupa toptan pazarına sunulacağı son aşamadaki fiyatlarını karşılaştırmak çok güçtü. 1496-98 yılları arasında karanfilin Venedik fiyatının tacirlerin Moluk Adaları'ndan ürünü alırken verdikleri fiyatın yaklaşık yüz katı olduğu tahmin edilmektedir.
Sayfa 149Kitabı okudu
Baharatlar neden pahalıydı?
Avrupalılar baharatlara bayılıyorlardı ve bu güç hayranlık uzak diyarlardaki kâfirleri zengin ediyordu. Bu durum uzun süreli ama anlamsız bir merak yüzünden ortaya çıktığı için öfke uyandırıyordu. Yine de baharatların sahip olduğu yüksek fiyatların aynı zamanda mesafe ve nadirlik sonucunda ortaya çıktığı da anlaşılıyordu -bir başka deyişle arzla ilgili durumdu... Ancak arz, karışık bir konudur. Kaliteli bir malın toplanması veya dağıtılması nedeniyle tekellerin pahalı olması gerekmeyen veya özünde pahalı olmayan şeylerin bedelini artırma gibi eğilimleri vardır.
Sayfa 168Kitabı okudu
Avrupa'nın baharat manyaklığı üzerine.
"Spiritüel bakımdan gereğinden fazla olanın fethi, gerekenin fethinden çok daha heyecan vericidir. İnsanoğlu gerekliliklerle motive olan bir varlık değil, bir arzu abidesidir."
Gaston Bachelard
Sayfa 7Kitabı okudu
"Gastronomi bir bakış açısı, bir estetiği ifade eder"
Perakendeciler ve müşteriler için asıl zorluk malın saflığının bozulup bozulmadığını anlamaktı. Hem kaliteli malzemelere başka ürünler karıştırıp hem de düşük kalitedeki ürünleri yapay yollarla iyileştirerek hile yapılabilirdi. Hile yapmaya baharatlar kadar uygun ticari malların sayısı çok azdır.
Sayfa 160Kitabı okudu
Prester John üzerine
12. yüzyılda Doğu'nun güçlü Hıristiyan hükümdarıyla ilgili yeni bir efsane, şaşırtıcı ölçüde coşkulu Hıristiyan olan bir Hindistan portresi çizmiştir. 1165 dolaylarında Avrupa'da bir mektup dolaşmaya başlamıştır. Bu mektubun, kendine "Üç Hindistan'ın İmparatoru" adını veren Prester John'dan geldiği iddia edilmiştir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Ortaçağda yiyecekler ve tıp, baharatlar ve ilaçlar çok yakından ilişkili ve genellikle birbiriyle karıştırılan kavramlardı. Bir baharat tüccarı ile bir eczacı arasındaki fark hiçbir zaman açık ve net çizgilerle belirlenmemişti.
Sayfa 80Kitabı okudu
Kimi zaman pahalı ürünlerin daha güçlü veya daha güvenilir oldukları düşünülmüştür ama maliyetinden dolayı zenginlere uygun ürünler olarak kabul edilmiştir. Bu durum doktorların yazdıkları reçetelerden kâr sağlama arzularını yansıtabilir ama zenginlerin beklentisi de kendilerine bu tür malzemeler önerilmesiydi. Kırmızı sakızın fiyatı adaçayının fiyatının on katı daha yüksekken neden adaçayı önerilsin? Zamanı aynı derecede doğru gösteren beş bin dolarlık bir saat modeli yerine neden elli dolarlık bir saat alasınız?
Sayfa 92Kitabı okudu
Yiyeceklerden alınan keyif, en azından mutfakla ilgili yenilikleri ilgi çekici bulmayan kişilere her zaman absürd gelmiştir, çünkü alınan keyif ile onu elde etmek için harcanan emek ve para oldukça orantısızdır.
Sayfa 192Kitabı okudu
Abartılı her fiziksel özellikte olduğu gibi, şişmanlık da arzu edilen bir durum değildi ama ortaçağ insanları kilo almak konusunda özel bir endişe duymazlardı.
Sayfa 67Kitabı okudu