Gastronomi edebiyatı kavramıyla tanışmamı sağladı bu güzel öykü kitabı. Genç yaşına rağmen böyle bir alanda, böyle güzel öyküler kazandırdığı için takdire şayan. Tavsiye ederim.
Körelmiş Bıçaklar... Gastronomi edebiyatının öncüsü Emre Turan'ın öykü kitabı...
Öncelikle kitabın ön sözünden bahsetmek istiyorum. Yazar, gastronomi kavramını derinlemesine inceleyerek başlıyor sözlerine. Gastronomi nedir, ne değildir sorularının cevabını alıp gastronomi edebiyatı hakkında fikir sahibi oluyoruz.
Kitapta bizi 5 tane farklı hikaye karşılıyor. İlk hikaye olan ve kitaba adını veren "Körelmiş Bıçaklar"da her gün kullandığımız bıçakların dünyasına adım atıyoruz. Onların düşüncelerini, duygularını, hayal kırıklıklarını hissediyoruz. İkinci hikayemiz "Damak Tımarhanesi"nde Michelin yıldızını kaybetmiş bir şefin iç dünyasına tanık oluyoruz. Şefin psikolojisini, kendisiyle yüzleşmesini görüyoruz. Üçüncü hikaye olan "Epikür'ün Sofrası"nda Antik Yunan'da bir felsefe tartışmasına dahil oluyoruz. Zevk ve acı hakkında sorgulamalarda bulunuyoruz. Dördüncü hikayemiz "Şef Bıçağı'nın Kanlı Günü" bize oldukça farklı bir okuma deneyimi sunuyor. Şef Bıçağı'nın mutfak dışında yaşadıklarından etkilenmemek elde değil. Son hikaye olan "Aç Bebek"te ise olayları anne karnındaki bir bebeğin gözünden okuyoruz. Bebeğin beslenme yolculuğuna tanık oluyoruz.
Körelmiş Bıçaklar; öykülerinin ilgi çekici konularıyla ve doğal, özgün anlatımıyla okuru etkileyen, daha önce hiç düşünmediğimiz konularda bizi düşündüren ve farklı bakış açıları katan bir kitap. Ben çok keyifle okudum, en sevdiğim hikaye ise Damak Tımarhanesi oldu.
Okuyacak herkese keyifli okumalar...