Paul Tobin, 2000 yılından beri Marvel Comics için düzenli olarak yazan Amerikalı bir çizgi roman yazarıdır.
Tobin'in ilk büyük çalışması 1990 yılında Calibre Comics için yazdığı çizgi roman Fringe oldu. O zamandan beri Marvel Adventures Fantastic Four, Marvel Adventures Süper Kahramanlar, Marvel Adventures Spider-Man ve diğer birçok seri için yazdı. Çalışmaları genellikle, Plants vs. Zombies, The Witcher ve Angry Birds Comics gibi video oyunlarına dayalı çizgi roman yazmayı içerir.
Witcher evrenini özlemiştim, bu çizgi roman iyi geldi :) Son kitabı daha çevirmedikleri için 6.kitabı da alıp okuyamıyorum. Uzak kaldık baya.(dizi izledim ama kitap ve oyunlar kadar iyi bir dünyası olduğunu düşünmüyorum) Çizgi romana gelecek olursak çizimler acayip kötü :( taslak aşamasındaki paint çizimler gibi,belki bu tarzı seçmişlerdir ama çok
Eğer benim gibi yedi kitabı da okuduysanız ve bu evrenle ilgili tüketmediğiniz son şey çizgi roman serisi kaldıysa, kesinlikle tüketmemelisiniz. Çok basit kalıyor.
Serinin ilk çizgi romanı için ''CD Project Red adına güvenip aldım'' demiştim. Belirtmeliyim ki bu üçlemedeki hiçbir hikaye The Witcher: Wild Hunt'da sunulan yan görev seviyesinde bir hikayeye bile sahip değil. Araya bir iki afili söz yerleştirilmiş, geri kalan ise hep ''Geralt niye bu kadar witcher değilmiş gibi davranıyor'' dedirten sayfalarla dolu.
Hikayeler asla oturmamış, hatta çizeri bile oturmuş değil, 3. çizgi romanda eserin çizeri değişiyor. Geri kalan ciltlerde bir şeyler değişecek mi bakalım. Arada şans vermeye devam edeceğim kendisine. Kitapları okumuş kitlenin uzak durması gerektiğini düşündüğüm bir seriydi şuana kadar. Tek becerebildiği ''ulan ben bu evreni çooook özlemişim'' dedirtmek oldu, önümüzdeki 2 ay boyunca 7 kitabı baştan gömüyor olacağım.
CDPR'ye (oyunların yapımcısı) güvendim aldım ama Romanların ve oyunlardaki hikayenin çok çok altında kalıyor. Bazı anlar gerçekten ''meeeh ne alaka'' dedirtti, çok basit hikaye kurgulama hamleleri var. Witcher 3 oynarken öyle yolda karşınıza çıkan çok basit bir yan görev gibi hikayesi var (çoğu yan görevin hikayesi bu çizgi romandan iyi bu arada)
Hele Geralt, çok çok amatör bir Witcher'mış gibi davranıyor (hikayenin zamanıyla ilgili bir ipucu yok belki de toy zamanlarıdır emin değilim)
Belki de ilk sayı olduğundan The Witcher evrenini bilmeyenlere evreni tanıtmaya çalışıyor yazar, çünkü Witcherları tanıtmak için çok kasıyor Geralt, her fırsatta ''evet biz witcherlar duygusuz canlılarız ama ben biraz öyle değilim ehehehe'' diyor. ''Evet işaretlerimiz var abi bak igni bak yakıyorum abi ihihie hooop aard bak ittim'' gibi cümleler kuruyor düellolarında. Umarım 2. ve 3. ciltler böyle zorlama tanıtımlar içermez, ekşimsi kekremsi bir tat oluşturuyor çünkü bir kaç cümle art arda görünce.
Çizimler başlarda ''yüz çizimleri biraz daha detaylı olsaydı'' dedirtti ama sonradan alıştım ve bu evren için gerçekten en iyi çizim yöntemlerinden biri bence budur, karakter fizikleri alelade çizilmiş ama ortamlar çok derin ve karanlık, kasvetli bir çizime sahip, bu gerilime gerilim katıyor, daha bi ''witcher evreni'' gibi hissettiriyor.
Öyle ya da böyle, Witcher'ı çok özlediğimi farkettim ve bu hikaye yavan kalsa da bana bu evrenin ne güzel olduğunu hatırlattı, seriyi tekrar okumak için bir gaz oldu, çizgi romanlardan 2 ve 3 ü de okuduktan sonra Witcher kitaplarına tekrardan dalacağım.