Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peter Fonagy

Peter FonagyKlinik Uygulamada Zihinselleştirme yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
1
Beğeni
322
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

1 okur beğendi.
3 okur okudu.
4 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Empati
Preston ve arkadaşlarının çalışmasında katılımcılar kendilerini en çok ilgilendiren başka bir kişinin yaşadığı duygusal durumu hayal ettiklerinde, duygularının yoğunluğu kendi duygusal deneyimlerinde hissettikleri duygu yoğunluğuyla aynı düzeye gelmiş ve beyinsel faaliyetlerin şekli bakımından da neredeyse tam bir benzerlik gözlenmiştir - bu nedenle kişinin kendisi ve (hayal edilen) başkalarının duygusal deneyimleri ile beyin aktiviteleri arasında bir uyum olduğu söylenebilir. Kendilerini en az ilgilendiren kişisel olmayan bir durumu hayal ettiklerinde ise, duygusal deneyimlerin daha az yoğun olduğu ve aynı zamanda beyin aktiviteleri bakımından da önemli farklar olduğu görülmüştür, katılımcılar kendilerini çok farklı birinin yerine koymak zorunda kaldığında beynin farklı bölgeleri de kullanılmıştır.
Sayfa 81 - Psikoterapi Enstitüsü Yayınları
Fonagy ve arkadaşları (2002a) zihinselleştirilmiş duygusallığı oluşturan üç unsur belirlemişlerdir: duyguları belirleme, değiştirme-düzenleme (modulating) ve ifade etme. Bu 3 unsurun temel özellikleri Tablo 2-5'te özetlenmiştir. En kısa şekliyle, duyguları “belirleme”, korku, öfke, üzüntü ya da tiksinme gibi “basit bir duygunun” sözel olarak adını koymak anlamına gelir. Bu tür belirlemeler yapmak göründüğü kadar kolay değildir ve duygunun adını koyma ihtiyacı çok da yaygın değildir. Duygular ilk kez ortaya çıktıklarında genellikle şekillenmemiştir; kişi “duygusal” , “ gergin” ya da “stresli” hissedebilir (Elsworth ve Scherer 2003); kişi burada Jurist'in (2005) aporetik duygular adını verdiği ve ne hissettiğini bilmediği anlamına gelen bir durumu yaşamaktadır. Bu tür durumlarda, psikoterapistler ve hastalar, temel bir duyguya isim koymanın azımsanacak bir başarı olmadığını unutmamalıdırlar.
Sayfa 91
Reklam
Zihinselleştirilmiş Duygu Uyumu
Katlanılmaz duygusal olayların yeniden yaşanmasıyla oluşan postravmatik durumlarla başa çıkmaya çalışan ve sancılı etkilere maruz kalan hastalar, bu duygulardan kaçınmaya en azından bastırmaya çalışırlar. Bu kaçınmayı önlemek için bizler duyguları zihinselleştirme üzerine yoğunlaşıyoruz. Duyguların potansiyel acı verici olduğu göz önüne alındığında, travma geçiren hastalarla çalışırken, duyguları zihinselleştirmeyi ciddiyetle ele almalıyız; duyguların, kaçınılması ya da bastırılması değil, uyarlanması, geliştirilmesi ve arındırılması gereken durumlar olduğu unutulmamalıdır (Allen 2005; Solomon 2007).
Sayfa 88
Duygunun Tam Ortasında Zihinselleştirme
Bu süreçte duyguların tekrar merkezde olduğunu tekrar vurgulayacak olursak, zihinselleştirmeyi " düşünce ve duyguları " " düşünme ve hissetme " olarak düşünebiliriz.
Sayfa 90
‘Dünyadan aldıklarımızdan fazlasını dünyaya vermeye çalışmalıyız. Nezaket ve merhamet pek çok zorluğu tedavi eder.’
Peter Fonagy
Peter Fonagy

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok