Philippe Besson Sözleri ve Alıntıları
Philippe Besson sözleri ve alıntılarını, Philippe Besson kitap alıntılarını, Philippe Besson en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
On yedi yaşındayım.
Bir daha on yedi yaşında olmayacağımı bilmiyorum. Gençliğin sürmediğini, yalnızca bir an olduğunu, sonradan kaybolduğunu ve bunun farkına varıldığında çok geç olduğunu, bittiğini, buharlaşıp uçtuğunu, onun yitirildiğini bilmiyorum.
"So I'm from a bygone era, a dying city, a past without glory."
e-kitap olarak okuyorum.
''People who don't know us, in any case, for whom we represent nothing and to whom we will say nothing. People who will forget us the moment we leave.''
e-kitap olarak okuyorum.
Aşk duygusu beni alıp götürüyor ,mutlu ediyor. Ama aynı zamanda da yakıyor, bana acı veriyor, tüm imkansız aşkların acı verdiği gibi.
Çünkü bu imkansızlığın keskin bir biçimde bilincindeyim.
Sayfa 16Kitabı okudu
“I concluded with an aching finality that the could-happen possibilities were gone, and that doing whatever you wanted was over. The future didn’t exist anymore. Everything was in the past and would stay there.”
"Bir kazaya inanmak herkesin işine gelir, en azından bir intihar kadar rahatsız edici değildir."
Sayfa 33Kitabı okudu
Have you noticed how the most beautiful landscapes lose their brilliance as soon as our thoughts prevent us from seeing them properly?
Bugün olsa tokatlardım o on yedi yaşındaki halimi. Okulda elde ettiği başarı yüzünden değil tabii, sadece yargıçlarına yaranmaya çalıştığı için.
"I wonder if it's cold fathers who make the sensitive sons."
e-kitap olarak okuyorum.
I really enjoy that French people keep romanticizing simply everything that exist.
I only listen to songs because they tell the truth. The more stupid they are, the more honest. And incidentally, they are not stupid. What do they say? They say: “Don’t leave me . . . Your absence has broken my life . . . ,” or “I’m an empty house without you . . . Let me become a shadow of your shadow . . . ,” or “Without love, you are nothing at all . . .”
(And when you’ve been hurt once, you’re afraid to try again later, in dread of enduring the same pain. You avoid getting hurt in an attempt to avoid suffering: for years, this principle will serve as my holy sacrament. So many lost years.)
Beni yalnızlığıma terk ediyor. En derin olanına, kalabalığın ortasında hissedilen yalnızlığa.
Sayfa 79Kitabı okudu
"Bu coşku halinde kalabilmeliyim. Ya da şaşkınlık. Ya da her şeyin anlaşılmazlığı karşısında kendimi bırakabilmeliyim. Ama o kaybolduğu anda hakim olan duygu terk edilmişlik duygusu. Belki de zaten tanıdık bir duygu olduğu içindir."
Biz kendi sansürümüz içine sıkıştırılmış, cılızlaştırılmış haldeyiz.
Sayfa 55Kitabı okudu
kitabın filmi de var ve ikisinde de mektuplar farklı şekilde ikisi de o kadar hoşuma gitti ki ayrı ayrı bırakmak istedim.
kitaptaki mektup:
Philippe,
İspanya'ya gideceğim ve geri gelmeyeceğim, en azından hemen değil. Sen de Bordeaux'ya gideceksin ve eminim ki uzun bir yolculuğun yalnızca ilk evresi olacak. Senin hep başka yerlerin adamı