Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Phillip Malpas

10.0/10
1 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
190
Görüntülenme

Phillip Malpas Sözleri ve Alıntıları

Phillip Malpas sözleri ve alıntılarını, Phillip Malpas kitap alıntılarını, Phillip Malpas en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Apollonius'un Sokrat hakkındaki fikri
Thespesion " Yaşlı bir Atinalı vardı, Socrates adında bir adam, bizim kadar büyük bir ahmaktı. Bir köpeği, bir kazı, hatta bir çınar ağacının tanrı sanır ve onlar üzerine yemin ederdi." dedi. Apollonius, " O ahmak değildi " dedi. " İlahi ve gerçekten bilge bir adamdı. Tanrılar üzerine değil, Tanrılar üzerine yemin etmesin diye bu şeyler üzerine yemin ederdi. "
Sayfa 154 - Hermes Yayınları
Bir benzerlik daha; Hastaları iyi etme.
Apollonius hekimlerin yaptığı gibi başlayacağını, çünkü hekimlerin bedeni arındırarak bazı hastalıkları önlediğini ve iyilestirdiğini söyledi. Bu çok yerinde bir cevaptı, çünkü Aigai kasabasında genç filozofların buluştuğu yer, ara sıra kendini inananlarına ifşa eden tip tanrısı Esculapius'un tapınağıydı.
Sayfa 31 - Hermes Yayınları
Reklam
Buluşma ve Süleymanın emrindeki Rüzgar.
(Damis, üç günlük yolculuğunun sonunda buluşma yerine varır. Bu arada Apollonius ta İmparator Domitian'ın mahkemesinde ,kendine yapılan suçlamalara kısa ve net cevaplar verir ve Domatian onu beraat ettirir. Ama ayrılmamasını söyler. Niyeti onu öldurtmektir. O ise ortadan kaybolur ) Damis ile Demetreus , onlara söylendiği gibi , Calypso Adası yakınlarında kıyıda yürüdüler, ama yürekleri çok ağırdı. ... Damis kederini içinde daha fazla tutamadı. Acı içinde yüksek sesle bağırdı: " Aman Tanrım, iyi ve yiğit dostumuzu bir daha görebilecek miyiz ?" Tyana'nın eşsiz filozofu sevgili öğretmenlerinin sevgili sesi, " Onu göreceksin, daha doğrusu onu gördün," dedi. " Ne, hayatta mi?" dedi kendini tutan Demetrius. " Öldüyse, onun yasını tutmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." Apollonius elini uzattı ve dedi ki : " Tut onu ve eğer senden kaçarsam, beni Proserpine krallığından yeni gelmiş bir hayalet gibi gör, ama eğer bana dokunulmasına dayanırsam Damis'i benim yaşadığımı ve cesedi henüz bir kenara bırakmadığımı düşünmeye ikna etmeni isterim. Demetreus ve şüphelen Damis artık şüphe duymadılar, ona koştular ve onu öptüler. ... "Arkadaşlarım ben bir savunma yaptım " dedi " Bunu bir kaç saat önce yaptım ve galip geldik. Bu öğlen meydana geldi " " Nasıl bu kadar kısa sürede bu kadar uzun bir yolculuk yaptın" Demetrius sordu. " Bununla ilgili ne düşünürsen dusün" diye yanıtladı." Ama ne Phryxun'un koçunu ya da Daedalus'un kanatlarını kullandığımı sanma.Bunu bir tanrıya yor."
Sayfa 198 - Hermes Yayınları
incil- elcilerin isleri - kutsal ruh sayesinde tüm dilleri konuşacaksınız.
Apollonius eski Ninova'da arkadaşı ve öğrencisi olan günlük olarak kaleme alınan ve bu çalışmanın ana bölümünün çıkarıldığı eserin yazarı Asurlu Damis ile bir araya geldi. " Birlikte gidelim " dedi Damis. " Tanrı senin rehberin olacak ve sen de benim rehberim olacaksın " Damis ayrıca Babil'e giden yolu bitmesinin ve Ermeniler, Medler, Persler ve Kadusilerin dillerini bilmesinin faydalı olacağını belirtti. Apollonis, Damis'i hayrete düşürerek, " Dostum, hepsini kendim biliyorum,ama hiç öğrenmedim," dedi. " Bütün dilleri bilmeme şaşırmayın," diye devam etti Apollonius, " çünkü insanların düşüncelerini, hatta söylemediklerini bile biliyorum." Damis bunu duyduğunda, onu vahiy gelen biri ( daimon ) olarak kabul ederek ona taptı.
Sayfa 44 - Hermes Yayınları
ey örtüsüne bürünen
... kutsal İsimin arayışında yaşamlarını tukettiler, oysa o her insanın kalbinde gizli bir şekilde yaşar. En kadim kahinlere göre ' sonsuz alemlere erişen' bu isim çift yönlü olarak elde edilebilir : Ya inisiyasyon yoluyla ya da İlyas'ın Tanrının dağı olan Horeb'ın mağarasında duyduğu ' küçük ses ' aracılığı ile olur. Ve ' İlyas bunu işitince yüzünü örttü, mağaranın girişinde durdu ve işte o ses geldi ' " Tyanalı Apollonius ' küçük sesi ' duymak istediğinde, bazı manyetik geçişler yaptıktan sonra, ' İsim ' i değil, ama her üstad tarafından iyi bilinen bir duayı telaffuz ettikten sonra, her iki ayağını da üzerine koyduğu ince yünden bir örtüye tamamen sarılırdı. Örtüyü başının ve yüzünün üzerine çektiğinde, saydam astral tini özgürdü. Peçesiz İsis 2.cilt s.343-344
Sayfa 20 - Hermes Yayınları
Tanıdık geldi mi ?
Apollonius , MÖ 3 yılında ya da yaklaşık olarak o tarihlerde, Yunanlılar tarafından kurulan Kapadokya'nın bir kasabası olan Tyana'da doğdu. Doğumundan kısa bir süre önce Mısır tanrısı Proteus, Apollonius'un annesine göründü ve kendisinin onun oğlu olacağını duyurdu. Apollonius'un bir çayırda doğduğu söylenir. Annesine rüyasında çayırda çiçek toplamaya gitmesi söylenmiştir.
Sayfa 29 - Hermes Yayınları
Reklam
"Hata yapmak insana özgüdür ama bunu kabul etmek marifetli insanların işidir."
Sayfa 110
Et yememe ve Mayalı üzüm suyu- Şarap-
Bundan sonra Apollonius, canlı olan her şeyi yemeyi bıraktı, saf olmadığını ve anlayışı zayıflattığını duyurdu. Sadece toprağın ürünlerinin saf olduğunu söyleyerek meyve ve sebzelerle beslenerek yaşadı. Asma bir ağaç olduğu için şarabın saf olduğunu ve insana zarar vermeyeceğini kabul etti. Kuşkusuz bunu mayalanmamış şarap için söyleyecekti, mayalanmış üzüm suyu ile ilgili itilaftan uzak dururdu, ancak üzümün mayalanmış suyunun sahip olduğu ilahi tın zerresini bozma gücünden dolayı onu muntazam zihin durumuna aykırı bulduğunu ve bundan dolayı kaçındığını söyledi.
Sayfa 31 - Hermes Yayınları
Bunu hep merak etmişimdir. İsa' nın da saçı uzundur, resimlerde..
Bu kadar yaşlı bir adam için ne kadar uzun bir saç, en az 95 yaşında olmalı! ... Uzun saç, hür bir insanın işaretidir.
Sayfa 180 - Hermes Yayınları
Ölülerle konuşma- Akhilleus mezarında
Akhilleus, Apollonius'un Truva savaşının gerçek tarihi hakkında bilgi aradığını gördü ve ona " dilediği ve kaderin izin verdiği " beş soru sorma ayrıcalığı tanıdı. Bu şekildeApollonius, Polyxena'nın Yunanlılar tarafından mezarında öldürülmediğini, ... Helen'e gelince ... Ama gerçek su ki Mısır'daydı , Paris onu Proteus'un evine götürdüğü yerdeydi. Yunanlılar bunu öğrendikten sonra, ona aldırmadan Truva'yı almak için savaşmaya devam ettiler.
Sayfa 102 - Hermes Yayınları
Reklam
Konuşmama orucu
... Pythagoras'ın tavsiye ettiği ve uygulamayı beş yıl sürdürdüğü gibi... ... Sessizlik yılları kısmen Pampilya'da kısmen de Kilikya'da geçti. ... Yine de bir bakış ve el sallamasıyla kargaşayı durdurdu
Sayfa 37 - Hermes Yayınları
Saçlara dikkat !
Diyetini kısıtlayan Apollonius, daha sonra giyim tarzını değiştirdi. Çıplak ayakla yürüdü, ketenden kıyafetler giydi ve yaşayan varlıklardan yapılmış giysileri giymedi.Saçlarını kestirmedi ve zamanın çoğunu Esculapius un tapınağın da geçirdi.
Sayfa 32 - Hermes Yayınları
Bana göre yaşıyorum, sana göre öldüm ve tekrar dirildim
( 95 yaşındaki Apollonius Roma da imparatorun karşısında duruşmaya çıkmadan önce, zindanında - bu durusma bir formalite ve ölüm cezası kaçınılmaz olarak görülüyordu -) ... Ertesi gün Apollonius, Damis'i aradı ve ona Puteoli'ye gitmesini ve Demetrius'u selamlamasını söyledi." Tekneyle gitmek yerine yürümek daha iyi," dedi sessizce ; " Seyahat etmenin en iyi yolunu bulacaksın. O zaman Demetrius'u gördüğünde , Calypso Adasının kıyısına in ve beni göreceksin." " Ne ! Canlı olarak mı?, nasıl ?" diye bağırdı Damis. Apollonius Güldü. " Benim fikrime göre yaşıyor, ama senin fikrine göre Öldükten Sonra Dirilmiş biri olarak," dedi neşeyle. Böylece Damis gitti. Tyanalının o sessiz küçük yanlarının ne anlama geldiğini öğrenmişti ve üç günlük yol tepmek tekneyle gitmekten daha sıkıcı olsada yürüdü. Umut ve korku arasında gidip gelen duygularla gitti. Üstadı kurtulacak miydi? Sadece tanrılar biliyordu. Puteoli'ye vardığında korkunç bir fırtına olduğunu ve bir çok geminin harap olduğunu gördü. O zaman neden yürümesinin emredildiğini anladı.
Sayfa 188 - Hermes Yayınları
Çarmıhtaki İsa'yı çarmıhtan indirmeden önce karnına saplanan mızrak
" Ey Kral ! ... Beni dinle, ... ve eğer istersen , bedenimi alması için birilerini gönder, çünkü ruhumu almak mümkün değil. Daha fazlasını söyleyeceğim, bedenimi bile alamazsın, çünkü Homer'in dediği gibi, ' ölümcül mızrağın bile beni öldüremez , çünkü ben ölümlü değilim' ".
Sayfa 195 - Hermes Yayınları
Giriş.Helena P.Blavatsky'in kitabından alıntı
"Meseleyi tarafsız bir zihinle incelerseniz, Gautama Buddha'nın, Platon'un, Apollonius'un, İsa'nın, Ammonious Saccas'ın ve muridlerinin ahlakının hepsinin aynı mistik felsefeye dayandığını yakında anlayacağız. Hepsi, O'nu ' insanın O'nun içinde yaşadığı gibi insanın içinde yaşadığı insanlığın Babası' ya da Anlaşılmaz yaratıcı ilke olarak kabul etseler de hepsi tek bir Tanrıya tapıyorlardı; hepsi de Tanrısal yaşamlar sürdürdü " - Peçesiz İsis, 2.Cilt, s.341-342
Sayfa 20 - Hermes Yayınları
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.