Hakkında
1980 yılında İstanbul’da doğan Pınar Özden Cankara, orta ve lise öğrenimini Özel Ahmet Şimşek Lisesi’nde tamamlamıştır. Lisans öğrenimini, 2003 yılında, Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde, yüksek lisansını Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Strateji Bilimi Bölümü Milli Güvenlik Stratejileri Anabilim Dalı’nda yapmış ve 2007 yılında bu programdan “Vladimir Putin Dönemi Rusya’nın Büyük Güç Olma Stratejileri ve Politikaları” adlı yüksek lisans tezi ile mezun olmuştur. Pınar Özden Cankara, söz konusu anabilim dalında, 2005 yılından 2008 yılına kadar araştırma görevlisi olarak çalışmıştır. 2008 yılında, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hem doktora yapmaya başlamış, hem de 2013 yılına kadar araştırma görevlisi olarak çalışmış olan Cankara, 2013 yılından itibaren Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. olarak görev yapmaktadır. Özden Cankara’nın Türk dış politikası, Filistin-İsrail sorunu, Arap Baharı ve AK Parti iktidarlarının Filistin Sorununa yaklaşımı alanlarında kaleme aldığı ulusal ve uluslararası çalışmaları bulunmaktadır.
Unvan:
Yrd. Doç. Dr.
Doğum:
İstanbul, 1980
Okurlar
4 okur okudu.
5 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Saddam Hüseyin, eğer İsrail'i kendisine karşı savaşa sokarsa, Arap devletlerinin bir kamuoyu baskısıyla karşı karşıya kalacaklarını ve bir Arap devletine karşı İsrail'in yanında gözükmek istemeyeceklerini düşünmüştür. Saddam Hüseyin'in İsrail'e attığı 39 Scud füzelerinin nedeni budur. Filistinliler bu durumu mutlulukla karşılamış, Yemen'de bazı göstericiler bu duruma sevinmiş ama diğer Arap devletleri dikkat çekici bir sessizliğe bürünmüştür.
Sayfa 585 - İslami Kurtuluş Cephesi mensupları; "Ürkün Yahudiler, Muhammed'in ordusu geri döndü!" şeklinde sloganlar atmıştır.
Ortadoğu'da her şey, Arap toplumlarının ve Yahudilerin, I. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşı yürütemeyeceğini algılamasıyla başladı. İngiltere, birbirinden habersiz olduklarını bildiği Arap ve Yahudilere aynı topraklar üzerinde vaatlerde bulundu.
Sayfa 561
Irak ancak Saddam Hüseyin'in 1979'da General Ahmet El-Bekir'i devirip, siyasal iktidarı ele geçirmesiyle kendisini toparlayıp, (...) Filistin Sorunu'nu sahiplendiğine ilişkin bir söylem geliştirecektir.
Sayfa 563
Ayetullah Seyyid Ali Hamaney'in bir görüşmesinde söyledikleri:
"Filistinlinin evini Israil tankıyla başına yıkmak ve kundaktaki el kadar masum bebeği öldürmek terörizm sayılmıyor; ama bu caniliği işleyen askerlerden biri orada ölecek olursa Siyonist medya hemen ona ağıtlar yakmaya başlıyor! Bir tarafta kendisini, bir tarafta gözyaşları döken eşinin ve çocuğunun fotoğraflarını çarşaf çarşaf basıyorlar... Bu şovu bir de cenaze merasimi ve defin sırasında tekrarlıyorlar! Bütün bu şovları vatanını savunan Filistinlileri şiddet yanlısı göstermek için medyaya servis ediyorlar. Onlar böyle propaganda yapıyorlar işte."
Sayfa 547
Irak, İsrail'e Scud füzeleri atınca, bu durum Saddam Hüseyin'in Filistin'e olan desteğinin önemli bir kanıtı oldu.
"Liderlik, Filistin'i savunan ve onu destekleyene aittir!"
Sayfa 581
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Küresel ve Bölgesel Aktörlerin Filistin PolitikalarıPınar Özden Cankara · Efe Akademi Yayınları · 01 okunma